İLK ÇÖKÜŞ

73 0 3
                                    

" Her şeyle baş edebilirdim.Dayakla,zulümle,açlıkla,soğukla. Her şeyle baş edebilirdim. Her şeye katlanabilirdim ama senin bana yaptıklarınla? Onlarla nasıl baş edecektim? Sen beni yaralamadın Amy. Sen beni öldürdün"

Mesajı tamamladıktan sonra göndere basar basmaz telefonumu kapattım. Doğruca mutfağa ilerledim ve buzdolabını açtım. Gözüme çarpan bütün hap kutularını masanın üstüne koydum ve hepsini kutularından çıkarttım. Bir bardak su doldurdum ve hapların hepsini suyla beraber mideye indirdim. Nasıl hissedeceğimi yada nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Yapmam gereken tek şey beklemekti. Odama doğru ilerledim ve yatağımın içine girdim. Belkide bu son uykum olacaktı. Gözlerimi kapatmış uyumaya çalışıyordum fakat midemde bir şeyler oluyor ve kusacakmış gibi hissetmeme sebep oluyordu. Banyoya koştum suyu açtım ve yüzümü yıkadım. Aynadaki görüntüme baktım. Yüzüm kıpkırmızı olmuş ve gözlerim şişmişti. Oldukça çirkin görünüyordum. Birden kapı sesi duyuldu. Annem gelmişti. Hap kutularını mutfakta unuttuğum geldi aklıma. Hızlıca davranıp mutfağa gidip hepsini yok etmeliydim. Ama annem beni bu halde görürse bir şeylerin ters gittiğini hemen anlar ve sorguya çekerdi. Birden annemin gittikçe yükselen sesini duydum.
Mommy: Rebecca? R-rebeccaa? Nerdesin? Ne yaptın sen?
Annem banyonun kapısını açtığındaki o yüzünde oluşan telaşlı ve korkmuş ifadeyi ilk kez görüyordum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Sanırım bir şeyler söylemeliydim fakat buna gücüm yoktu. Dizlerimin üstüne çöktüm ve yavaşça yere oturup sırtımı duvara yasladım.
Mommy: Rebecca kendine gel doğruca hastaneye gidiyoruz. Burada bekle üstüne bir şeyler getireceğim.
İşte şimdi hapı yutmuştum. Ölmeyi bile beceremiyordum. Annem geldi ve üstüme bir

şeyler getirdi. Aşağıya arabaya indik. Yol boyunca ikimizde konuşmadık. Hastaneye geldiğimizde sessizlik kesildi ve annem;
Mommy: İyi misin hastaneye geldik ayağa kalkabilecek misin görevlileri çağırayım mı?
Rebecca: iyiyim.
Tek söyleyebildiğim buydu. Annem koluma girdi ve acile girdik. Annem hastane görevlisine içtiğim hap kutularını gösteriyor ve bende oturmuş onları izliyordum. Görevli hemen tekerlikli sandalye getirdi ve beni bir odaya getirip yatağa yatırdı. Bir doktor geldi.
D: midendeki hapları şeker sanıp yutmuş olmak için biraz büyük bir kıza benziyorsun şımarık kız şimdi mideni yıkamamız gerekiyor.
Rebecca: hayır midemin yıkanmasını istemiyorum. Lütfen midemi yıkamayın.
Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı.korkuyordum. Burnumdan mideme doğru sokulacak bir boru düşüncesi beni ürkütüyordu. Kalkmaya çalıştım. Bir kaç hastane çalışanı beni tutmaya çalışıyordu. Kaçmaya çalışıyordum ama yapamıyordum. Boruyu burnuma soktuklarında tarifsiz bir acı hissettim. Doktor birazdan o boruyu yemek yermiş gibi yutmaya çalışırsam canımın acımayacağını söylüyordu. Çok canım acıyordu nefes almakta zorlanıyordum ve o şeyi içimde hissediyordum. Midemi yıkayıp boruyu çıkarttılar. Hayatımın en kötü aşaması belkide tamamlanmıştı ve ben ölmeyi bile beceremeyen bir beceriksizdim artık.
D: hastayı yoğun bakıma alacağız 24 saat gözetim altında tutulması gerekiyor.
Anneme cep telefonumu teslim ettim ve beni yoğun bakıma götürmelerine izin verdim. En azından annemlere yapacağım açıklama için düşünme fırsatım olmuştu.
Yoğun bakıma çıkartıldım ve yatağa yatırılıp bir kaç makineye bağlandım. Etrafımda benden küçük olan ve durumu çok kötü olan bir çok hasta vardı. Görmemek için gözlerimi sıkıca kapattım ve derin bir uykuya daldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PsikoterapiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin