Bölüm 5=Kanlı bir kanıt=

466 48 44
                                    

Bu bölüm kill_people ye ithafımdır..

Motelde yaşanan o olaydan sonra aradan 1 hafta geçmişti. Luhan 'ın yüzünde ki yaralar,morluklar iyileşmiş,hatta dağ havası ona o kadar çok yaramıştı ki yüzü ışıl ışıl bile olmuştu.Burası gerçekten Luhan için cennetten bir köşeydi ona göre. Yemyeşil dağlar, ve ağaçtan bir ev. hatta şömine bile vardı. Luhan tatil yapıyormuş gibi davranıyordu. Tek sorun o olaydan sonra Kris ile asla konuşmamışlardı. Kris bir şekilde Luhan' ın yanında durmuyor. Eğer durursa da onunla konuşmuyordu.

Luhan ne söylerse söylesin cevap vermiyor, Luhan 'a bir şey de yapmıyordu. Herkes kendi halindeydi yani. Luhan bazen kapının önüne çıkıyor ve dağ havasını derin derin kokluyordu. Ne kaçmaya çalışıyor, ne de bir soru soruyordu Kris'e . Hatta bazen kendisini bir prens tarafından kaçırılmış olarak bile düşünüyor bunu Kris'e söylüyordu. Kris'in ise tek cevabı şu olmuştu;

'Delisin' ne kadar basit bir cümle ama Luhan için gelecek vaad eden. Ama yine de Luhan mutluydu, belki gerçekten de delinin tekiydi kim bilir.

Yavaşça oturduğu koltuktan kalktı ve cam kenarına doğru yürümeye başladı. Camın önüne geldi ve dışarıda ki adama Kris'e baktı geyik gözleri ile. Kris arabanın kaportasının kapağını açmış bir şekilde, üzerinde beyaz gömlek,altında siyah pantalon,gömleğin kollarını sıyırmış,hafif hafif alnında ter damlacıkları ile tıpkı bir esere benziyordu. Luhan ın saatlerce bakıp,bıkmadan,usanmadan izleyeceği çok nadide bir parça. 

Luhan omzunu silkti ve odada ki küçücük banyoya ilerledi. Nasıl olsa Kris dışarıdaydı belki ılık bir duş alabilirdi. Salonda bulunan banyoya girdi ve üzerinde ki kıyafetlerini çıkararak duşun altına girdi. İyice kendini temizledikten sonra, banyoda bulunan küçük havluyu saçlarına, bir diğer havluyu ise beline dolayarak derin bir nefes alıp banyodan dışarı çıktı. 

Kesinlikle kapıdan aynı anda içeri girmiş bir Kris beklemiyordu. Önce şaşırdı ,sonra ise yüzünü her Kris i gördüğünde olan gibi büyük bir gülümseme kapladı. Ondan çekinmiyor, yada utanmıyor değildi, sadece bütün tabularını Kris in yanında yıkmaya çalışıyordu. 

Kris ise kapıyı açtığı anda belinde beyaz bir havlu, ıslak saçlarında yine beyaz bir havlu ile duştan çıkan bir Luhan görmeyi  beklemiyordu. Luhan ın saçlarından akan su damlacıkları narin ve bembeyaz pürüzsüz bedeninden süzülüyor ve havlunun olduğu yere kadar yol alıyordu. Islak saçları gözlerinin önüne düşmüş, ve geyik gözleri ve ıslak kirpikleriyle masum bir şekilde Kris e bakıyordu. (bir düşünsenize ne kadar tatlı.allam ölüyorum)Bir de bunlar yetmezmiş gibi bu salak çocuk kendisine delice gülümsüyordu.

Kris bir an kendini onun her noktasını incelerken bulmuştu, sadece bir anlıktı. Sonra kendini toparladı ve salondaki koltuğa doğru yürüdü. Bu salak çocuk onu etkilemiyordu (!) ahh o Ejderhaydı değil mi? Böylesi bir baş belasının bembeyaz süt gibi vücudu, ıslak gözleri onu etkileyemezdi. Saçmalık. 

Koltukta iyice yayıldı ve hala ayakta kendisine gülümseyen Luhan a sinirli bir bakış attı;

'Üzerini giyin. Etrafımda böyle dolaşılmasından nefret ederim' dedi gayet sert bir tavırla. 

Luhan sie hala gülümsemesini bozmadı ve ;

'Ahh çocuk kaçıran bayım. bende etrafta böyle dolaşmasına bayılırım. Sanki bütün vücudum ürperiyormuş,hava alıyormuş gibi' dedi havlu ile saçlarını kuruturken. 

Kris çocuktan gözlerini ayırdı ve ;

'ben gelene kadar giyinmiş o' konuştu en baskın sesiyle. Tekrar dışarı çıktı Kris. 

SENİ KENDİME KAÇIRDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin