Narin bir anlığına gözlerini sımsıkı yumdu. Deve kuşu misali ortadan yok olduğunu düşündü o an. Derin bir nefes alıp yanaklarını şişirirken hızlı hızlı ellerini musluğun altına tutup yemenisini tutarak çıktı mutfaktan. Arkasında bıraktığı iki kadın sessizce bakmakla yetinmişti.
Avjin xanımın misafir odasında onu beklediğini öğrenen Narin adımlarını oraya yönlendirmişti. Kapının önüne geldiği vakit telaşla üzerine çeki düzen verip başında ki yemenisini sıkıladı.
Kapıyı araladığında karşısında ki kadın tüm hükmüyle oturmuş onu beklemekteydi. Gece karası gözleri şefkatle parıldayan Avjin xanım yanında ki minderi pohpohlarken gür sesi odada yankılanmıştı."Gel bûke ne durursun ! Geç otur."
Seslice boğazını temizleyen Narin Avjin xanımın gösterdiği yere dizlerini kırıp altında toplayarak oturdu.
"Buyur jımom beni cağırmışsın."
Oraların bir diğer adeti ise gelinler kaynanalarına anne demezlerdi . Her ne kadar kaynanalarını sevsin veya sevmesinler anneleriyle bir tutmazlardı .
Avjin xanım yeni gelininin dizine senelerin yorgunluğunu adım adım belirten pamuk elini uzatıp sıvazladı. Geldiği ilk andan itibaren nekadar tedirgin olduğunun farkındaydı. Fakat saatler ilerledikçe bu gelin daha da kötü halde karşısına çıkıyordu.
"Bir kızım gitti kollarımın arasından. Acısıyla olsun tatlısıyla olsun Rabbim bir diğer kızımı getirdi koydu kollarımın gölgesine."
Narin başını eğmiş dizinde duran pamuk eli avuçlarının arasında tutuyordu. Avjin xanım ağır aksanıyla gür sesini duyuruyordu.
"Toprak'ım hata yapmıştır keçamin. Benim son testim cadaloz kızımın yoldaşı çenesi düşük kızım hata yapmıştır."
Başını kaldırmış gözlerini kara gözlere sabitlemişti Narin.
"Sevmişler jımom. Gönül töre dinlemiyor!"
"Gönül töre dinlemez bûke. Töre de gönül dinlemez!"
"Haklısın jımom...haklısın."
Gelinin ellerini avuçları arasına almıştı Avjin xanım. Yarım yamalak Türkçe bilen kadın ağır aksanıyla kürtçe konuşuyordu.
"Olmuşla ölmüse çare yoktur bûke! Ne benim kızım davullu zurnalı çıktı kapımdan nede sen. Ağabeyinle kızımın hatasını oğlumla sen ödüyorsunuz. Allah sizden razı olsun ki ben razıyım evlat acısı yaşatmadınız bana bûke!"
"Ağabeyim sevdalanmış jımom kara sevda diye kara toprağa girmemeliydi. Ben ölmüşüm ne farkeder ağabeyim mutlu olsun."
"O nasıl laftır bûke! Seni buraya kendini toparlaman için cağırmışım!"
Irilesen kara harelerini bir kez olsun çekmemişti Narin'in üzerinden Avjin xanım.
"Sen bu eve kuma olarak gelmişsin doğrudur. Şunu iyi bilesin bûke! Benim çatım altında kimse kimseden üstün değildir. Rojin'de sende eşitsiniz."
Gözlerini kaçıran Narin odanın herbir yerinde gezdirdi bakışlarını.
"Botan bundan sonra ikinizin de kocasıdır Narin. Rojin gebedir, evet. Sende gebe kalacaksın. Bu asirete bir evlatta sen vereceksin ki kocanı elinde tutabilesin! Laflarımı iyi işit bûke!"
Telaşla gözlerini Avjin xanıma diken Narin ne desin bilememisti. 'Ben oğlun yanıma yakınıma gelmesin diye dua ediyorum jımom' diyemedi.
"Benden bunu isteme jımom ben bunu yapamam! Bu aşiretin soyunu Rojin devam ettirecektir. Ben değil! "
Avuçları arasında tuttuğu elleri daha da sıkan Avjin xanım senelerin bilgeliğiyle başını iki yana sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİNA DILEMIN
Ficción GeneralBir adam ve iki kadının hikayesidir. Acılarını omuzlamaya çalışan iki kadın , Ve iki kadın arasında kalan Botan Ağa'ya şahitlik edeceksiniz. Henüz aşkı tatmamış bir adam, Kocasına delilercesine aşık bir kadın, Berdel'e kurban edilmiş, evli...