Koltukta uyuyakalmıştım akşam olmuştu hava kararmıştı. Mutfaktan sesler geliyordu kendimi daha iyi hissediyordum ama hala düşündükçe boğazıma bir şeyler düğümleniyordu. Aklıma abim geldi bugün şirkete gitmişti ve konuşamamıştık hemen arayıp konuşmaya başladım. Bütün gün yiyip içmiş küçük bir çocuk gibi anlattı bunları onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu. Ahmet diye biri de ona yardım ediyormuş çok sevmiş. Keyfim birazcık yerine gelmişti ve bizimkilerin yanına gittim. Konuşmalarına kulak misafiri oldum.
-Irem çok koydun domatesi Öykü öyle sevmiyor ki
-Ya sen karışmasana ben biliyorumArkalarını geçip "ya ben nasıl bir iyilik yaptım da sizi kazandım" ikisi de dönüp baktılar. Berk "bence yaşlıyı karşıdan karşıya geçirdin" dedi. Irem ordan atlası hemen "bence çocuklara falan tatlı dağıttın baksana tatlı arkadaşlarız" dedi gülerek. Berkle beraber baygın bakışlarımızı ona gönderdik ardından Berk "biraz daha iyi misin" iyi olmam gerekiyor, kendimi daha fazla üzemem ondan daha büyük sorunlarım var benim ona yer yok bir kere. Kafamı sallayıp "hemde çok iyiyim" dedim. Ikisine anlamsızca baktı bana "bakmayın öyle yaşandı bitti bilirsiniz sevgili muhabbetleri bana göre değil zaten" diyip göz kırptım ama içim içimi yiyordu. Ayaz'ı merak ediyordum acaba üzülmüşmüdür ne üzülecek o ya ayı.
Yemeklerimizi yedikten sonra Berk'in telefonu çaldı tuvallette olduğu için İremle baktık "kardeşim" yazıyordu. Irem Yiğittir dedi ve telefonu açtı.
-Alo dedi irem hemen ama sonra yüzü düştü
-efendim ayaz dedi. Dikkatimi hemen oraya verdim dikkatle iremi izliyordum ve hoparlöre almasını söyledim. Irem hemen aldı.
-Berk ordaysa verir misin dedi. Sesini duyduğumda kalbim acımıştı gerçek anlamda acımıştı, böyle hani nefes alamazsın, midene bir şey oturur he işte o his. Ayaz sonra " Irem" dedi irem de hıı gibi bir ses çıkardı. "Öykü nasıl" sorusuyla Gözlerim doldu, beni düşünüyordu hala. Salak olma Öykü o senin hislerinin içine sıçtı, düşünme. O Sırada Berk geldi telefonu alıp içeri girdi.
-Irem ya dedim baygın bakarak
-Efendim bitanem
-Yiğitle konuştunuz mu hiç yani üzülmüşmüdür ayaz
Kafasını salladı sonra güldü "mahvolmuş sen gidince" dedi. Yüzümde istemsizce bir gülümseme oldu. Hatta Yiğit buraya gelecek demesine kalmadan zil çaldı Kapıya giderken "sorarsın şimdi" diyip göz kırptı. Kapıyı açtığında ben de arkamı dönüp televizyonu izlemeye devam ediyordum. Televizyon kapanınca arkamı dönüp baktım Berk, İrem, Yiğit bana bakıyordu. "Ne ne bakıyorsunuz" dedim şaşkınca bakarak arkada Ayaz'ı görünce anlamıştım neden böyle yaptıklarını, ayağa kalkıp çantamı aldım kapıya doğru Yürürken Berk kolumdan tuttu odaya götürdü beni "ne var Berk" dedim sakin kalmaya çalışarak
-Ayaz'la konuş Öykü
-Sen benim arkadaşımsın, onu nasıl buraya getirirsin Berk diye bağırdım.
-Arkadaşın olduğum için sana barış demiyorum ama bir dinle sonra keşke dememen için.
Kafamı sallayıp onayladım, Berk hep mantıklı düşünürdü. Odadan çıktığımızda Ayaz'ın bakışlarına maruz kaldım onun da mi Gözleri kızarmıştı ağlamışmıydı yoksa neden deli gibi sarılmak istiyorum. Ayaz bana kapıyı açtı yüzüne bakmadan çıktım. Arabasına doğru yürürken " sahile gidiyoruz" dedi.
-Burda konuşabiliriz dedim keskin bir dille
Bana bakıp masum bakışı attıktan sonra
-Öykü lütfen bin arabaya
İtiraz etmeye gücüm yoktu, arabaya binip gitmeye başladık kısa bir sürede sahile gelmiştik. Sakin bir yer bulana kadar yürüdük, daha önce oturduğumuz bankın önünden geçerken orada oturan çifte baktım sarmaş dolaş oturuyorlardı gülümseyerek geçtim. Ayazda bana bakarak gülümsedi ona döndüğümde hemen gülümsemem gitmişti. Sakin bir yer bulduğumuz da oturduk
-Öykü dedi ona bakmamı sağlayarak
-Öykü ben çok pişmanım o siktiğimin iddiası için sana yakınlaşmadım yemin ederim. Tamam ilk seni okulda korurken aklımda sadece iddia vardı ama o gözlerine bakmadan önceydi. Saflığınla,masumluğunla tanışmadan önceydi. Düşün bir mantıklı düşün yalvarırım seni öpmek için bir sürü fırsatım olmadı mı? Oldu. Eğer bu iddiayı önemsemiş olsaydım o zaman öper bitirirdim. Ben seninle mutluluğu tattım, belki de aşkı bilmiyorum aşkı hiç yaşamadım ben Öykü ne olur bak yüzüme.Kafamı çevirip suratına baktım,gözleri dolmuştu. Gözlerinin içine bakarak ''ben sana güvenmiştim Ayaz'' dedim. Elini yüzüme getirerek ''deme böyle ne olur izin ver telafi edeyim'' dedi kırılgan bir sesle. Gülümseyerek cevap verdim.
-Ben alışığım canımın yanmasına, ağlamama sorun ne biliyor musun? Sorun senelerdir seni izleyip, seninle ilgili hayaller kurmam. Ya ben iki senedir senin her hareketini izliyorum. Domates yemediğini, kızlarla tek gecelik ilişkiler yaşadığını, okuldaki Kaan'a uyuz olduğunu. En sevdiğin rengin siyah olduğuna kadar her şeyi biliyorum bunları da geçtim bunları seni beğenen her kız biliyordur ama benim canımı yakan ne oldu biliyor musun?
Ayazın gözleri iyice dolmuştu masum gözleriyle bana bakıyordu.
-Benim canımı yakan seni abime anlatacak kadar sevmiş olmam.
Cevabını beklemeden kalkıp gittim ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. Peşimden gelmedi biliyorum o da üzülmüştü, hissetmişti. Belki de peşimden gelecek yüzü ya da gücü yoktur. Ama onu bu kadar kolay affedemezdim, aslında hiç affetmemeliyim ama o kadar dayanır mıyım? Mantığımla hareket etmem gerekiyordu, duygularımı sokarsam aptal olurdum. Biraz daha uzaklaştıktan sonra taşa oturup gökyüzüne baktım. Gökyüzünde huzur vardı, izleyince biraz olsun sıkıntılardan kurtulurdum.
Berk'lere gitmeyip eve gittim, kapıyı abim açtı sıkıca sarıldıktan sonra salona geçtim. ''Nasıl geçti abi şirket nasıldı'' abim kocaman gülümseyip ''öykü inanmayacaksın ama bildiğin holding, moda üzerine bölümü de var ben orayla senin ilgileneceğini düşündüm'' diyip göz kırptı. Beni mutlu eden tek haber buydu sanırım. Şımararak ''o zaman okumama gerek yok'' diyip el çırptım. Ama abim burnumu sıkarak ''hayır ufaklık okula devam şimdi yürü uyumaya'' abim merdivenlerden çıkarken ben hala salondaki koltukta yayılmıştım. Ayaz şuan ne yapıyordu acaba? İrem'i de tek bıraktım kızmamıştır umarım. Yarın okula gitmek istemiyordum, Ayazı görmek istemiyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bensiz Yapamazsın
Teen Fiction'Aşk çok güzeldir ama güzel olduğu kadar da çok canını yakar'' Abimin bana söylediği tek söz. Ben hiç aşkı tatmadım, ama onun gözlerine baktığımda kayboluyorum. Yanında zamanı durdurmaya çalışıyorum, diğer yanımı bulmuş gibi hissediyorum. Ayaz... Be...