Selam Arkadaşlar.
Çok üzücü, çok kötü günler geçirdik, geçiriyoruz biliyorsunuz.
Bu nedenle aklıma bölüm yazmak pek gelmedi. Elbette ateş düştüğü yeri yakar ve Allah'a şükür acısı olmayan bizler tam olarak anlayamayız ama haberler görüntüler benim hep içimi parçaladı. Sonra da yapacak bir şeyimiz olmadığından bölümü mecburen yazdım.
Dualarınızı asker ve polislerimizden eksik etmeyin. Yapacak başka bir şey de yok zaten.
#Terörülanetliyoruz
Keyifli Okumalar! :)
°Zeynep°
Eve gelişimin hemen ardından sıcak bir suyla duş alıp üzerimdeki soğukluğu ve gerginliği atmaya çalıştım. Bir süre neşeyle etrafta dönüp durdum. Ne yapacağımı cidden bilemiyordum. Keşke Kerem yanımda olabilseydi. Sonra, sabahtan beri bir şey yemediğimi fark ettiğimde kısa sürede bir tost hazırlayıp, afiyetle yedim. Üzülmek, sıkılmak yoktu bugün!
Hemen sonrasında da bizimkileri bir araya toplamak için telefona sarıldım. Yağmur annesindeydi, ondan haberim vardı ama diğer ikilimin ne yaptığını bilmiyordum.
Yağmur aramamdan yarım saat sonra gelmişti eve ama Berra ve Rüzgâr daha ortalarda yoktu. Aramalarıma sadece Rüzgâr cevap vermiş, geliriz birazdan deyip kapatmıştı. Meraklanmıştım ama onların sağına solun da belli olmuyordu. İş üstünde de olabilirlerdi!
Çok heyecanlı ve birileriyle de paylaşmaya fazla istekli olduğumdan daha fazla bekleyemeden Yağmur'a söyledim.
Garibim ilk bir şok geçirdi ama toparladığında da hızla bana sarıldı. Oturmasına bile fırsat vermeden ayakta birbirimize sarılarak bir süre zıpladık. Ne bileyim hayat anı yaşarsan güzeldi. Ve bu an bence yaşamaya da değerdi. Can dostumun da duygularıma ortak olması beni hayli de neşelendirmişti.
Yağmur annemi yakından hiç tanımamasına rağmen, benim onu anlatmam sayesinde her şeyini bilir bir seviyeye ulaşmıştı. Bana onu tanımadan sevdiğini söylerdi hep.
"Bebeğim, ayy bu çok, çok, çok harika bir haber. Ne diyeceğimi bilemiyorum canım inan bana. Sonunda mutlu olacaksın kuzum inşallah. Bunu çoktan hakettin zaten."
"Teşekkürler Yağmur. Cidden iyi ki varsın. Sen bilirsin neler yaşadığımı."
"Aynen öyle canım benim. Ayy sonunda ikinci ikinci annem geliyor. Ne zaman beraber gideriz?"
"Ya!"
Hafif bir kahkaha attım.
"Ne fenasın!"
İkinci ikinci annem demesinin sebebi, birinci ikinci annemizin Rüzgâr'ın annesinin olmasıydı. Sağolsun onun yerini de hiçbir zaman dolduramazdım. Babasının da tabii. Benim manevi ailem diyeceğim ilk kişilerdi onlar. Bizi bazen hafta sonlarında yanlarına alırlardı. Beraber piknik yapar, gezer, eğlenirdik. Üzerimizde emekler yok değildi yani.
Zaten eğlenceli ve bunca senedir süren aşklarına imrendiğim bir çifttiler. Ve ilk görüşümüzde bile onlara kanımız kaynamıştı.
Yağmur'la sırıta sırıta sadece birbirimize bakaeak bir süre oturduk. Sonrasında ben bugün yaşadıklarımı ona özet geçtim. Zaten pek anlatılacak bir şeyim yoktu.
Kırk beş dakika kadar sonra kapı çaldı.
Hızla yerimden kalktım. Kerem de gelebilir diye umut etmiyor değildim.
Ama gelenler Berra ve Rüzgâr'dı.
İkisine de kocaman sarılıp yanaklarından öptüm.
Berra biraz durgun gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanficArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...