MARDİN

11

Biraz kısa olduğunun ve dün gece atamadığımın bilincinde olarak özrümü diliyorum. Zamansız gelen migren ataklarımdan biri ile tüm gecem mahvoldu. Zaten son bir haftadır "Allah'ı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset. " sözünün ispatı olarak geziyorum. O yüzden saçma sapan bir bölüm oldu.

Güneş yine umarsızca doğdu Lerzan konağında olacakları bilmeden. Peri sabah holdinge gidecek olmanın getirdiği heyecan ile erkenden kalktı ve Awiw'in yanağına bir öpücük kondurarak onu uyandırdı. Sürekli sırıtıyordu. "Günaydın. " dedi en tatlı sesiyle.

"Günaydın da ne bu tatlılık? "

"Sen anlayışlı olmaya başladığına göre bende bu kadar yırtıcı ve yıpratıcı olmaktan vazgeçerim diye düşündüm. "

"Bak sen. "

"Ama fazla alışma en ufak ters hareketinde eski halime dönerim. "

"Peki o zaman birlikte olduğumuz sürece imkansızlıklardan bahsetmek yok. " dedi Awir.

"Peki ya Evin? " diye sordu Peri.

"Evin'i bir çırpıda silip atamam Peri. Kaldı ki ayrılamam da ondan ama onu düşünmeyeceğimin sözünü verebilirim sana. "

"Evin yıkılır ama. "

"Yapacak bir şey yok Peri. Birinizden biri yıkılacak. Evin benimle sana aşık olduğumu ve bu aşkın bitmeyeceğini bilerek evlendi. "

"Her koşula göğüs gerdi yani. "

"Evet. Hem sen bırak bunları. Üzerine düzgün bir şeyler giymen lazım biliyorsun değil mi? Nerden bulacaksın kıyafetleri? "

"Ben bir avukatım unuttun mu? Takım elbiseden bol ne arar. "

"İyi de getirdin mi ki o kıyafetleri? "

"Hazine Anne Derya'yı arayıp kargo ile yollamasını söylemiş. "

"Sahi sen İstanbul'daki arkadaşlarına ne dedin? "

"Zaten bürodan ayrılmıştım Hollanda'ya gideceğim diye. Derya ile de evi paylaşıyorduk ama pek sevmezdi beni bende onu sevmezdim gerçi. Aşüftenin tekiydi. "

Awir sesli bir kahkaha attı. "Senin ağzın bayağı bir bozuldu. Hadi kalk bakalım. "

"Tamam. " Sırayla banyoya girdiler ve Awir giyinmek için kendi odasını kullandı. Girdiğinde Evin içeride değildi. Peri de kahvaltıya yardım etmek için aşağı indi. Onun bu takım elbiseli halini gören Karin merakına yenik düştü ve sordu. "Bu ne hal Peri? "

"Bu gün Awir ile şirkete gideceğim."

"Abimi nasıl ikna ettin? " diye sordu Helin.

"Awir'in o herkese atan damarı bir tek Peri'yi görünce duruyor Helin, bilmiyor musun? " dedi Karin.

"Öf ne çene var sizde de! " deyip bozdu dedikoduyu Peri. Evin'de içeriye götürdüğü kahvaltılıkları yerleştirip mutfağa işinin başına döndü.

"Ne kokuyor burada? " dedi Peri rahatsız olmuş bir şekilde.

"Yumurta. Sende mi rahatsız oldun? "

"Evet. Karin Allah aşkına al şu yumurtaları ocaktan. "

"Tamam tamam aldım. Aman dikkat bak her yeri sildik sabah lütfen bir pislik çıkarmayın. " diye söylendi Karin.

"Bunun dili de fazla uzadı. Nizar'a söyleyelimde baksın şu karısının icabına. " dedi Helin.

"Ay ne icabından bahsediyorsun acaba Helin? Bunlar daha bundaki inatla öpüşmemiştir bile. "