Çalar saatin gürültülü sesiyle huzursuzca gözlerimi açtım. Bugün okullar açılıyordu ben ise ünüversiteye başlıyacaktım.Yalnızdım Annem öldükten beri yaşayan bir ölüydüm.Babam zaten hayırsızın tekiydi o katildi ben 8 sınıftayken hapise girmişti ve ben tek başıma kalmıştım.
Çok zor zamanlar geçirmiştim. Bunun için hep içime kapanık bir kızdım. Ayağa kalktım banyoya gidip yüzümü yıkadım. Altma yırtık pantolon üstümede kot bir gömlek geçirdim. Beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra çantamı aldım ve dışarı çıktım. Okula ilk günden geç kalkmamak için kahvaltı yapmadan çıkmıştım. Otobüse bindim fazla uzak değildi arabayla 10 dakika sürüyordu. Okula geldiğimde şoföre parayı uzattım ve arabadan inerek okula yürümeye başladım. Park yerinde lüks arabalar vardı kızlar erkeklerle fingirleşiyordu. Kafamı önüme eğip girişe doğru yürüdüm. Okulun içine girdim cidden çok güzeldi ağzım açık okulu dikizliyordum biri sertçe bana çarptığında sinirle yüzümü çevirdim.
''Ne yaptığını sanıyorsun!'' dedim yeşil gözlü uzun saçlı bir kızdı.
''Sen bana kafa tutamazsın!'' kendini beğenmişin olduğu çok belliydi.
''Sen kimsin be!'' dediğimde tüm okul toplanmış bana gülüyordu.
''Benim kim olduğumu bilmiyormusun! ben tuğçe bu okulun sahibinin kızıyım!'' dediğinde kendime saydırdım.
''Tuğçe yeter!'' gelen sesle kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Deniz mavisi gözleri olan meteor vardı karşımda.
''Kendine dikkat et! '' dedi kendime yeni ve güçlü bir düşman edinmiştim. Daha ilk günden! gözlerimi yavaşça adını dahi bilmediğim çocuktan çektim. Ve hızlı adımlarla sınıfa girdim. Rastgele bir sıraya geçtim. Tuğçe denen kız bana doğru yürüdüğünde onu görmemezden geldim ve gözlerimi tahtaya diktim.
''Kalk!'' dediğinde alayla ona baktım.
''İstediğim yere otururum!'' dedim sinirlenmeye başlıyordum.
''Seni gebertirim anladınmı!'' bunu duymamla daha çok sinirlendim ve ayağa kalktım.
''Elinden geleni ardına koyma!'' dedim oda sinirlenmiş olmalı ki beni itti. Biran düşücek gibi olsamda dengemi sağladım.
'' Böyle davranmaya devam edersen elimden bir kaza çıkacak!'' dediğimde iğrenç bir kahkaha attı.
''Bana hiçbirşey yapamazsın!'' dedi iyice sinirlenmiştim bu bardağı taşıran son damlaydı masanın üstüne çıktım tam tuğçenin üstüne atlıyacakken biri belimi sıkıca kavramıştı.
''Bırak!'' dedim ve kafamı çevirdim bu o çocuktu deniz mavisi gözleri olan meteor.aramızda çok az bir mesafe vardı. Biraz daha ileri gitsem dudaklarımız birbirine değecekti!
Umarım beğenmişsinizdir kısa olduğunu biliyorum ama gelecek bölümleri uzun yazacağım beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam (Alsel)
Non-FictionCanım acıyor,nefes alamıyorum,yaşadığım hislerin sonuna nokta koyamıyorum hep virgüller ekleniyor bitmiyor yaşadığım acı veren duygular fiziksel acıdan öte bir şey, ruhumu deliyor bu sensizlik... Ama en çok canımı yakan seni beni sevmemen...