Her gün diyorum kendime bugün her şey farklı olacak mutlu olacağım ama her sabah uyandığımda içimdeki cam kırıkları tekrardan batıyor ve daha çok acıtıyor canımı. Bu sabah yine aynı şekilde uyandım acıyla.
Kalktığımda annem kahvaltımı hazırlamış , işe gitmişti.Tek çocuğum ben babam yıllar önce terk etmiş bizi. O gittiğinden beri annem benim için uğraşıp durur,okumam için.Onun hakkını asla ödeyemem. Kahvaltımı ettim dışarı çıktım.Onu görürüm diye korkuyorum her dışarı çıktığımda.Onu her gördüğümde içimdeki yara daha da büyüyor.İş bulmam gerek anneme böyle çok yük oluyorum çünkü. Ankara sokaklarında geziyorum ulan bir tane bile mi eleman arayan dükkân olmaz derken gözüme bir kafe ilişti.Hemen içeri girdim.Mekan güzelmiş kesin buraya zenginler geliyordur diye düşündüm.Garson gelip "Buyrun ne alırsınız? dedi. " Ha yok ben bir şey almayacağım iş için konuşmaya geldim dedim."O zaman sizi müdür beyin odasına alıyım dedi" İçeri gittim konuştum ve hallettim. Artık bir işim vardı.Kendi kendime yürü be cemre helal olsun dedim.Tek sorun vardı erken kalkmam gerekecekti.Erken kalkmayı hiç sevmem.Ama olsun hem kafamı dağıtmam için yardımcı olurdu.Saate baktım 8'e geliyordu. Bu mutlu haberi anneme vermek için çabucak eve gittim.Annem kapıyı açınca "ne bu mutluluk oğlum , yüzünde güller açıyor" dedi. Annaağ iş buldum diye bağırdım."Hayırlı olsun oğlum neredeymiş bu iş bakalım" dedi.Anne Kızılay'da bir kafe işte dedim."İyi bakalım oğlum " demesiyle anneme sarılmam bir oldu.Huzur veriyordu anneme sarılmak. Hayattaki tek varlığım , bana güç veren tek insan oydu.Hemen yatağa yattım , yorulmuştum.Sabah erken kalkacaktım çünkü.Her gün yatağa yattığımda onu düşünüp ağlardım.Ama bu sefer güç bulmuştum evet ağlamayacaktım.Uyandığımda saat 8 buçuğa geliyordu 1 saat sonra iş başlıyordu.
Kalktım yüzümü yıkadım annemin yanağına bir öpücük kondurdum ve duşa girdim.Duştan çıktığımda yine kahvaltım hazırdı.Hızla evden çıktım otobüse bindim.Hala içimin acıdığının farkındaydım.Kendime yeni bir düzen kuracaktım. Kızılay'da bizim oraya uzak olduğundan affedersiniz götüm yapıştı terden bu ne sıcak böyle.Ama kendimi teselli ettim çalışacağım yerde klima vardı.İşte böyle küçük şeylerle mutlu olan biriyim bende.Neyse Kızılay'a geldim. Kafeden içeri girdim , dünkü garson kız " Oo cemre hoş geldin" dedi.Bende gülümseyerek hoş buldum dedim.Kıyafetleri giydim artık hazırdım. Yeşil gözlü garson kıza adın nedir diye sordum."Hande" diye yanıtladı.Bende güzel isimmiş dedim.
İçeri biri girdi o girerken dizilerde olur ya hanı böyle ağır çekimde rüzgar eser falan , hah işte öyle hissettim. Allahım kadının yanında korumaları vardı.Acaba bir gün bende böyle zengin olur muyum diye düşünürken elimdeki tepsiyi düşürdüm.Ah cemre yine her şeyi berbat ettin.Neyse kırık bardakları toplarken elime bir cam kırığı battı.İçimdeki acı tazelendi sanki.Gözlerim doldu.Bir insanı babası bile terk etmişken başkalarının kalmasını beklemek de saçma olurdu tabi.Ama korkuyordum ya annemde giderse.O zaman işte o zaman ölürdüm.Kimsem kalmazdı. İçime dönük biriyim.Sadece okuldan arkadaşlarım var zaten onlarla da okul zamanları görüşüyoruz. Dertleşeceğim "dostum" bile yok benim.Babamın terk edişi insanlarla arama kalın bir duvar ördü sanki. Kimseye kolay kolay güvenemez oldum. Tabii en son birine güvendim.Canımı çok yakan biri.Neyse önemi yok.O ağır çekimle gelen kadının siparişlerini almaya gittim. O ağır çekimle gelen kadının siparişlerini almaya gittim.Telaffuz edemediğim şeyler istedi.Of bu zenginler de ne tuhaf insanlar garip garip isimli şeylere çok meraklılar.Siparişleri götürdüm. Ah bu gün ışık hızıyla geçmişti.O götümün yapıştığı otobüse bindim eve gitmek için.Anahtarı çevirip kapıyı açmam ile ağzımın açık kalması bir olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DUNYAM
RomanceBu karanlık dünyada duygularımı tarif edemiyorum.Ağlıyorum. Gözyaşlarım deniz oldu , ben de o denizde boğuluyorum.