NOT

11.Bölüm

Sabah oldu uyanıp üstümü giyinirken bir yandanda odamı topluyordum karamel şaşkın şaşkın bakarken
"Sanada Günaydın Karamel" dedim
Saçımı düzleştirip hafif makyaj yapmaya başladım kafamdan büyük makyaj çantasını çıkarıp rujumu sürüp kafamdan büyük olan çantayı çantama koyarken gözüme birşey takıldı biranda fare ! Diye bağırdığımda karamelin oyuncağı olduğunu farketmem zaman almadı. Yanıma 2 toka Makyaj çantası karamelin su kabı gibi şeyleri alıp ,
mutfağa gittim karamelin yemeğini verip kendi yemeğimi yerken saat 12:30 olmuştu karameli tasmasına takıp biraz beklemesi için kapıya taktım bende o anda karamelin sabah dayanamayıp yaptığı kakayı temizlemeye başladım
Telefonun titremesiyle bir anda irkildim

John- Günaydın prencess 15 dakikaya ordayım

Hemen üzerime parfüm fabrikası boşaltıp aşağıya indim.
Karamel etrafına bakınırken arkadan bir ses geldi
"Köpeğin ne tatlı şeymiş öyle"
Kafayı çevirmemle beraber altında düz beyaz pantolonlu üzerinde kırmızımsı  tişörtlü bir çocuk
Gülümsedim.
Teşekkürler John.
-Ne yapmak istersin ? Bu ufaklıkta bizimlemi olucak
Kafamı sallıyarak gülümsedim
+Belki bir kafede oturabiliriz ne dersin ?
Oda benim taktiğimi yaparak kafasını salladı ve gülümsedi Önümüze ilk gelen taxi ye binip kafeye doğru gitmeye başladık.
Kafeye gittiğimizde masada bir kız vardı ve bize el sallıyordu yanına oturduk. Kız bana baktı ve gıcık gıcık gülmeye başladı sanki beni uzun yıldır tanıyor ve nefret ediyor gibi.
Bende ona baktım ve karameli kucağıma aldığımda "Iy çek şunu hayvanları hiç sevmem diyerek karameli itekledi"  Bir anlık garsonun getirdiği milkshake yi kızın başından aşağıya dökmek geldi içimden.
Olaya müdale edip araya giren john saçma saçma konuşmaya başladı.

-Kızlar sizi tanıştırmayı unuttum
Bu benim kız arkadaşım İsabella buda en yakın arkadaşım Emma
İkimizde birbirimize pispis baktıktan sonra istemsizce Memnun oldum. Dedim. Fakat isminin emma olduğunu bildiğim yürüyen fondaten hiçbirşey dememişti. Belki maxy i çağırabiliriz ne dersin ? Dedim ve telefonu elime aldım.
tam aricakken John elimden telefonu çekip Bence böyle iyi dedi ve elimi tuttu.