Herzamanki gibi o sinir bozucu sese - alarm sesine - giydirerek uyandım bugün
ama hâlâ yatağımdan ayrılamamıştım sanki her gece- ben yatmadan önce- biri gelip yatağıma japon yapıştırıcısı sürüyordu ya da yatağımda beni kendine çeken bir kara delik vardı ailemin dilinde ise ben tembel ve uykucuydum ya yeminlen kalkmak istiyorum ama olmuyor kardeşim kalkamıyorum...
Hemen yanıbaşımda duran telefonumu alıp alarmı kapattım Ohaa saat 07.03 yarım saat sonra ders zili çalıcak kızım kalk kalk...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ben Birce Nezih İzmir'de doğdum İzmir'de büyüdüm halam,babam ablalarım , abim, ve ben hep beraber oturuyoruz. Annem beni doğurduktan iki hafta sonra büyük dayım tarafından öldürülmüş aslında annem bir kazaya kurban gitmiş yani şöyle olmuş... Yengem dayımdan boşandıktan sonra dayım bunu gururuna yedirememiş ve kendini içkiye vermiş... Bir akşam annem yengeme 4 gün önce altın günü için verdiği tabakları geri almak için gitmiş zili çalmış kapıyı yabancı bir adam açmış annem adama şaşkın şaşkın bakarken yengem arkasından gelmiş hoşgeldin falan filan demiş annem tam içeri girecekken dayım körkütük elinde silah kapıdaki adamla annemi görünce annemin babamı aldattığını düşünüp hiç tereddütsüz annemi vurmuş bu olayı annemin katili olan zafer dayım anlattı tabi hepsi bu değil dayım bu olaydan sonra yani hapisten çıktıktan sonra 5 yıl tımarhanede piskolojik tedavi görmüş tabi bu olanlar ben 15 yaşıma girene kadar benden saklanmış tabi bunu öğrenince en çok benden sakladıkları için kızmıştım en başta Babam olmak üzere herkes zafer dayımla vakit geçirmemi hiç istemiyorlar ama her ne kadar annemin katili de olsa onunda bir kalbi var dimi neyse şuan Sınıfa gelmiş bulunmaktayız ders biyoloji en sevdiğim (!) Neziha hoca yanında iki yabancıyla geldi ve o muhteşem kötü sesiyle ;
"Arkadaşlar bugün aramıza yeni birileri katıldı... Arkadaşlar!! İzin verirseniz...arkadaşlarınızı tanıtayım Helin Akay ve Berk Gürata... İstanbul'dan gelmişler neyse şimdi sizi oturtalım ve derse geçelim Birce kalk ayağa Berk Birce'nin yanına otur Immmm... Atakan kalk ayağa Helin sende Atakan'nın yanına otur "
(45 dk sonra )
zil çaldı.......
Berk elini uzatıp...
"Selam ben Berk "
"Biliyorum "
"Nasıl yani nerden biliyorsun ki?! "
"Komik misin sen? !! "
"Ne yaa... Sabahtan beri sıraya gömmüşün kafanı deve kuşu gibi suratın desen on karış bu neyin atarı kızım?!... "
"~Birincisi geleli daha 45 dk oldu ve dışarı çıkıp gökyüzüne bakarsan daha ayın bile batmadığını görebilirsin yani bu ne demek ay gitmediyse hâlâ sabah olmamıştır...
~İkincisi kafamı sıraya gömmüş olsaydım gömdüğüm yerde kafam kadar çukur oluşurdu ben sırada çukur mukur göremiyorum sen görüyor musun? Görmüyorsun çünkü ben kafamı sıraya gömmedim...
~Üçüncüsü deve kuşları kafasını kuma gömer sıraya değil...
~Dördüncüsü nerden biliyorsun suratımın on karış olduğunu ölçtün mü?"
"Ya! Bi etrafına baksana bi tek sen somurtuyosun... "
"Olum burda herşey sahte gülümsemeler bile..."
Dedim ve gittim iki güne kalmaz o da benim gibi olur salak ya... Ahahh!
Birinden kurtulduk Bu nerden çıktı ya
"Selam ben Helin "
Diyip elini uzattı elimi kaldırmaya tenezzül etmeden
"Biliyorum ben Birce "
Diyip isteksiz ve yapmacık bir gülüş attım
" Şey... Ben yeni geldim de pek arkadaşım yok okulu gezmeye de pek vaktim olmadı bana okulu gezdirir misin rica etsem? "
"Sen ne şirin bir kızsın tamam hadi gel "
"Çok saol sen de öylesin "
***********************************
