İlk öpücüğümü otobüs durağında 10 dakikadır tanıdığım birine vereceğim hiç aklıma gelmezdi. Aslında bunları pek önemsemem neyse. Hemen kendime geldim o benim dudağımı öperken dudağını dişlerimin arasına aldım ve koparırcasına çektim. Kanının tadı ağzıma gelmişti. Direk yere tükürdüm o şerefsizin kanının dahi ağzınmın içinde bulunmasını kesinlikle istemiyordum.
"Deli misin kızım sen? Dudağımı kopartcaktın. Tamam seni çok etkilemiş olabilirim ama bu kadar belli etme yavrum." dedi pişkin,pişkin gülerek.
Ah Allah'ım bir günde düzgün bir insanla karşılaşmadım ya.
Masum,masum bakarak yanına yaklaştım.
"Çok mu belli ettim?" diye sordum. Kafasını salladı ve çapkın çapkın güldü. Gül sen yavrum birazdan da gülebilecek misin? Suratının ortasına yumruğu geçirdim. Ben bile bu kadar sert vurabileceğimi tahmin etmemiştim öfkem benden hızlı davrandı. Helal valla bana ya. Tabi o da benden bunu beklemiyordu. Beni diğer kızlar gibi sanmıştı galiba.
Kucağına falan atlayacağımı düşündü sanırım. Ne olduğunu anlamayıp yere düştü. Tam o sırada yarım saattir beklediğim otobüs geldi. Zamanlama muhteşemdi onun cevap vermesini beklemeden otobüse bindim çünkü o konuştukça bu olay uzatacaktı. Ama az bile yapmıştım. Hayatıma girmeye çalışıp hata yapmıştı. Oğlum bende senin aşamayacağın duvarlardan fazlası var. Senin gibi birine izin vermezdim. Salak mıyım ben ya? Kendi kendime konuşuyorum. Otobüsün en arkadaki koltuklarına ilerledim ve pencere kenarına oturdum. Telefonumu çıkarttım. Kulaklığımı kulaklarıma taktım ve müzik listesinin en başındaki şarkıyı açtım ve otobüsün penceresine kafamı dayayıp dışarıyı seyretmeye başladım. Belki de kendimi bulduğum zaman bu zamanlardı. Şarkılarla baş başa olduğum zamanlar. Ben böyle derin derin düşünürken beni rahatsız eden hareketlenmeler hissettim. Kafamı sol tarafıma çevirdiğimde dudağımdan öpen o pisliği gördüm.
"Ne var yine? Oğlum bela mısın sen ya?" diye sordum.
"Sanki sana meraklıydık kızım. Ben senin gibileri çok gördüm naz yapanları. Ama en sonunda sende onlar gibi pes edip yanıma geleceksin."
"Beni diğerleriyle karıştırma. Aklını alırım senin."
"Ondan hiç şüphem yok." dedi imalı imalı. Ve devam etti " peşini bırakmamı mı istiyorsun?" diye sordu.
"Allah 'a şükür anlayabildin. Evet peşimi bırakmanı istiyorum."dedim.
"O zaman kulaklığını benimle paylaşmayı kabul etmelisin. Ben benimkini evde unutmuşum." dedi
Kulaklığımı onunla paylaşmak şaka olmalıydı.
"Sen şaka mısın oğlum?" dedim
" de mi? Bu yakışıklılığım seni böyle düşünmeye yönlendirdi ama şaka değilim gerçeğim rahat ol."
"Sayın ego bey lütfen sahibinizi rahat bırakın. Yazık sizden dolayı kendisi konuşamıyor." bundan kurtulmam gerekiyordu ama kulaklığımı da vermek istemiyordum. Bazı şeyler için fedakarlık yapmamız gerekiyordu bunu en iyi ben bilirdim. "Tamam yeterki sus kulaklığımı seninle paylaşıcam." durumdan memnun olmuş gibi gülümsedi. "Tamam." dedi ve onun tarafında olan kulaklığımın diğer ucunu aldı ve kulağını taktı. Çalan şarkı Mabel Matiz in sarışın şarkısıydı. Memnun yüz ifadesiyle bana döndü ve "müzik zevkini sevdim ." dedi elimde duran telefonumun müzik listesine bakarak. Ve hiç beklemediğim birşey yaptı kafasını omzuma koydu. Ve gözlerini kapattı. Tekrar kafasını kaldırdı ve " Bu arada adım Barlas." dedi ve eski konumunu aldı.
~~~~~~Barlas' ın Ağzından~~~~~~~~Ilk defa birini öptümde böyle hissettim ve böyle bir tepki aldım. Dudakları ne kadar rujsuz olsada ağzıma sanki çilek tadı gelmişti. Ondan hoşlanıyor muydum? Sanmıyorum. Sadece ilgimi çekiyordu. Ulaşılmaz kız tavırlarıyla. Omzuna başımı yasladığımda bilmediğim bi huzur oldu içimde. Annemden sonra ilk defa bir kadında veya kızda ne olduğunu bilmediğim bi his oldu içimde.
Bana adını söyleme zahmetinde bile bulunmamıştı. Zamanla onu da öğrenirim. Şimdi bu Atarlı kızın kollarında geçirdiğim zamanın değerini bilmeliyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARBE
Teen FictionHayatta hiç birşeyin kalmadığında sadece duyguların kalır seninle onlara tutunup ayakta kalırsın ben öfkemi seçtim.Bitmek bilmeyen intikam duygumun ortaya çıkardığı öfkemi....