"Aagh! Bu değil.. bu değil.. bu da değil~ Off."
Luhan yatağının ucunda yere oturmuş, önüne de geniş ve alçak olan sehpayı çekmiş, etrafına saçtığı kağıtları karıştırarak inceliyordu fakat henüz kayda değer bir şey bulabildiği söylenemezdi. Elindeki kağıdı okuyup da bir şey bulamayınca bıkkınlıkla elindekini etrafındaki kağıt kümesinin içine fırlattı ve dizlerini kendine çekip dirseklerini dizine dayadıktan sonra elleriyle yüzünü sıvazlayarak iç geçirdi.
"Off.."
Luhan kendi kendine söylenirken odasının kapısı tıklatıldı ardından da Yang Mi ahjummanın sesi duyuldu.
"Luhan, oğlum sana atıştıracak bir şeyler getirdim. Sabahtan beri odandasın, kahvaltıda da çok yemedin."
Ahjummanın sesini duyan Luhan bir an panikle ayağa kalkıp kapıya baktı. Sonra üstünü düzeltip kapıyı araladı ve içerisi çok görünmeyecek şekilde açıp ahjummaya gülümsedi.
"Sağol ahjumma, sen de olmasan kim düşünecek beni."
Luhan sırıtarak ahjummaya bakarken elindeki tepsiyi aldı. O sırada ahjumma aralık kapıdan odada hızlıca bir göz gezdirdi.
"Yatıyordun herhalde. Ne oldu hasta mısın yoksa?"
Luhan bir an duraksadıktan sonra hafifçe gülümseyerek cevap verdi.
"Yok hasta değilim biraz dinlenip tembellik yapayım dedim. Ellerine sağlık ahjumma."
Cevap verdikten sonra elindekileri hafifçe oynatarak içeriye girdi. O içeriye giderken ahjumma da gülerek ona seslendi ve aşağıya indi.
"Odayı havalandırmayı da unutma, afiyet olsun."
Luhan kapıyı kapatıp elindeki tepsiyle kağıt yığınlarının üstünden atlayarak yerine geçti. Oturduktan sonra sehpanın üstündekileri itekleyerek tepsiye yer açtı ve elindekileri oraya koyunca bakmadığı kağıtlardan birini eline alıp incelemeye başladı. Sağ eliyle tabaktaki ılık kurabiyelerden yerken sol eline aldığı kağıdı inceliyor, aradığı şeyi bulamayınca da oflayıp başka kağıtlara geçiyordu.
Yine aynı şekilde bıkkınlıkla okurken birden gözleri fal taşı gibi açıldı. Heyecanla elindeki kağıdı yaklaştırıp tekrar okudu. Bu -bu gerçekti! İşte sonunda bulmuştu.
"Hıaahh! Buldum! Sonunda bulduumm! Hahaha.."
Luhan neşeyle sırıtarak ayağa kalkıp değişik hareketler yaptıktan sonra kendini arkaya doğru bırakıp sırt üstü yatağa düştü ve elindeki kağıdı sallayarak saçma sapan hareketler yapmaya devam etti. Sakinleşip aynı pozisyonda yatarken sol eliyle kağıdı sıkı sıkı tutuyor sağ elini de karnına koymuş nefesleniyordu. Bir süre sonra yerinde doğrulup yatağın üstünde bağdaş kurarak kağıtta yazanları dikkatle okumaya başladı.
'01.04.13 - Son zamanların yükselen şirketlerinden biri olan Lee Şirketinin kurucusu ve başkanı Bay Lee, Incheonda şehir dışında bulunan evinde çıkan yangında hayatını kaybetti.
Bay Lee ve eşi çıkan yangında ölürken kurtulmayı başaran kızları H.R. ve H.M. 'yi K Şirketinin sahibi aynı zamanda ortakları ve yakın dostları olan Bay Kim ve ailesi himaye altına aldı. Yangının gaz kaçağından ya da sigorta arızasından çıkmış olabileceği belirtiliyor fakat yangına müdahale geciktiğinden her şey kül olmuş durumda. Polis ve itfaiye ekipleri olay yerini inceliyor ama belirtilen nedenlerden dolayı araştırmalar zor ve yavaş ilerliyor. Ailenin kızları H.R ve H.M ise basına konuşmayı reddediyorlar.'
Luhan haberde yazanları okuduktan sonra sırtını yatağın başlığına dayayıp kendi kendine konuşarak düşünmeye başladı.
"Vay be.. gerçekten üzücü bir durum.. Pekala şimdi, 2013 yılının mart ayından sonra İncheon'da çıkan yangınların haberlerini toplatıp araştırdım. Sonunda bir haber buldum, diğerlerine de bakmalıyım. Şimdi Nisan ayından sonra çıkan Lee Şirketi ve K Şirketiyle ilgili haberleri araştırmam lazım. Aynı zamanda bu davanın dosyalarına ulaşıp ayrıntıları öğrenmeliyim. Off.. Min Seok'la konuşmalıyım. Belki bana yardım edebilir.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Or Nothing
Hayran KurguAynı gün kaybettikleri hayatlarını birbirlerinde tekrar bulan iki gencin hikayesi. Ya da birbirini etkileyen olaylar silsilesi. Bir sürü neden-sonuç ilişkisi. Olaylar arası ilişki karmaşası. * * * "Bir elmanın iki yarısı kadar uyumlu, kırmızı ve yeş...