Belkide iki üç senedir defterimde yazılı olan bu hikeyiyi sizinle paylaşmak istedim. Böyle bir düşüncem yoktu fakat defterime göz attığımda hikayeyi gördüm bir anlık kararla paylaşmak istedim umarım okuyan olur ve beğenir...
Bugün de her zaman ki paltomu askıya asıp salona doğru ilerledim. Her şey aynıydı. Ben okuldan gelmiş sarı koltuğuma oturup tv izliyordum. Hani değişik birşey yaşadığım zaman o gün içinde farklı şeyler olurdu ya aynı öyleydim. Başıma geleceklerden habersizken bir o kadar da içimde garip şeyler vardı. Saçmalıyor olabilirim. -Ama bir çoğunuzun beni anladığını varsayarak devam ediyorum. Bugün canım hiç de tv izlemek istemiyordu. Bir farklılık yapmaya karar vererek dışarı çıkmayı düşündüm. Gerçi dışarda yapacağım tek şey de yürümek olacaktı. Dışarıda yağmur yağdığı için yağmurluğumu giyip kendimi dışarıya attım. Dışarıya adım atar atmaz aklıma annem geldi. Size ondan bahsetmemiştim değil mi?
Annem hiç birşeye izin vermeyen kuralcı kadının tekidir. Onu sevip sevmediğimden emin değilim. -Sevgisi yapma geliyor. Ve bugün ondan habersiz -sadece yürümek için de olsa izin almadığım için beni cezalandıracağından emindim. Artık sıkılmıştım. Bugün garip hissediyordum ve başıma birşey geleceğini hissetmeme rağmen iç sesimi dinlemeyerek yürümeye devam ettim. Belkide farklılık istiyorumdur diye geçirdim içimden. Ben lise üçe giden küçük bir kızım. Bu hayattan tek isteğim istediğim üniversiteyi kazanıp pilot olmak. Ama derslerim de iyi değil. Yani olmayacak duaya amin diyorum. Arkadaş çevrem olmadığı için okulumdan nefret ediyordum. Bilirsiniz yalnız ve içine kapanık kızlar pek sevilmez ve aşağılanırlar bende öyleydim. Her neyse söylediğim gibi bir an önce liseyi bitirip üniversiteye gitmek istiyordum.
Ben her zamanki gibi bunları düşünüp üzülürken kocaman iki el belimden sıkıca kavrayıp beni bir arabaya bindirdi. Bağırıp durdum ama böyle bir sokakta beni umursayan tek bir insan bile yoktu. Hepsi yiyişmek veya içki içmekle meşguldü. Hem onlardan yardım istesem, bu mümkün değildi. Arabaya bindiğimde ne kadar çırpınsam da saniyeler içinde beni bağlayıp ağzıma bant yapıştırdılar. Sinirden deliye dönmüştüm ama korkum daha ağır bastığı için kıpırdayamadım bile. Ki zaten o haldeyken kıpırdamam da mümkün değildi. Araba yavaşlamaya başladığında duracağımız yere geldiğimizi anladım. Etrafı incelemeye başladım. Kapalı bir depoydu. Araba durdu ve karşımdaki adam bana "in"diye kükredi. Cevap vermek için ağzımı açacaktım ki ağzımın kapalı olduğunu fark ettim. Zaten onu fark edene kadar adam çoktan kolumdan tutmuş beni sürüklemeye başlamıştı. Bir odaya girdik ve beni koltuğa otutturdu. Kendiside karşımdaki sandalyeye oturdu. Kafasını arkaya yaslayarak gözlerini kapattı. Ben ise şaşkınlıkla ona bakıyordum. Allah aşkına bu saçmalıkta neydi böyle! Sinirlenmiştim! Ama tabiki yine korkum daha ağır bastığı için öylece durdum. Malum korkak biriydim ben. Gözlerim adamın yüzüne kaydı. Hiçbir yerden tanımadığıma emindim. Tanısaydım mutlaka hatırlayacağım bir tipti çünkü. Kumral saçları ve muazzam yüz hatlarıyla çok hoş gözüküyordu. Sakalları hafif hafif çıkmaya başlamıştı. Dudakları incecikti ve anlayamadığım bir şekilde renkliydi. Ruj sürmüş desem mümkün değildi çok erkeksi bir havası vardı. Acaba gay mı diye düşündüm. Sonra saçmaladığım farkına vardım. Ben gay olurdum ama bu adam olamazdı o derece yani. Ben onun yüzüne bakıp dudaklarının nasıl bu renk olduğunu düşünürken gözlerini açtı. Hemen gözlerimi kaçırdım. Yanıma yaklaştı. Kafamı yerden kaldırıp gözlerini gözlerime kilitledi.
- Beni hatırlamadın mı yoksa, ufaklık?Kesinlikle hatırlamıyordum ve onu tanımadığımdan emindim.
- Hatırlamadım dersen beni çok kırarsın. Çünkü ben senelerdir seni arıyorum. Ve sonunda seni buldum, deyip ağzımdaki bantı çıkardı.
- Beni buraya neden getirdin? Beni nerden tanıyorsun?
- Hatırlamamana üzüldüm. Zamanla hatırlarsın acelemiz yok.
- Benden ne istiyorsun? Beni rahat bırak, lütfen.
Ve hiç beklemediğim o anda bana yaklaştı ve duduğımdan öpmeye başladı. Öyle güzel öpüyordu ki bir an karşılık versem mi diye düşündüm ve sonra kendime içimden hemen bir tokat atıp kendimi geri çekmeye çalıştım. Ben ittikçe bana daha da yaklaştı. En sonunda geri çekildi- Karşılık ver ufaklık, yoksa sana ceza vermek zorunda kalırım, dedi
Aklıma annem geldi. Annemin cezaları. Bu sırada adam tekrar dudaklarıma yapıştı. Ama ben her ne kadar korksam da karşılık vermedim. Geri çekildi ve bana öfkeyle baktı.-Bunu sen istedin ufaklık, dedi ve gitti.
Bütün bedenimi bir korku dalgası sardı. Tam o sırada adam tekrar yanıma geldi. Ve o an içimden 'keşke karşılık verseydim' diye haykırdım. Elinde bir bıçak vardı. Bir öpücüğe karşılık vermedim diye beni öldürecek değildi herhalde. Kesinlikle beni öldürecekti. Hatta dilimleyip çöpe atacaktı. Ben karamsar değildim adam psikopattı.-Cezan olacağını söylemiştim ufaklık. Sen kaşındın.
Yanıma yaklaştı. Kesinlikle ölecektim. Az önce resmen ölüm fermanımı imzalamıştım.-Ya lütfen beni öldürme yalvarırım özür dilerim cidden bak çok özür dilerim.
Beni dinlemiyordu. Biraz daha yaklaşıp önümde diz çöktü.-Lütfen ne istersen yaparım yalvarırım.
- Sana söylemiştim. Beni dinlemedin.
Yüzümü koskoca ellerinin arasına aldı. Ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Beni öldürmek istiyorsa boğazımdan kesmesi gerekmezmi? Filmlerde, dizilerde öyle değil miydi? Yoksa yüzümden başlayıp bana işkence mi yapacaktı? Allahım her iki şekildede ölecektim!-Yalvarırım öldürme beni yalvarırım!
- Seni öldüreceğimi kim söyledi? Seni öldürmicem. Beni dinlemediğin zamanlarda sana ceza vericem. Az öncede dediğim gibi. Şuan ki cezan ölüm değil. Belki sonra.
- Peki o bıçakla ne yapacaksın?
Bıçağı eline aldı ve o güzelim elmacık kemiklerimin üstüne getirdi. Allahım şu dünyada sevdiğim tek şey belkide yanaklarımdı.
- Hayır! Yanaklarım olmaz lütfen ya lütfen!
- Hala yanaklarını çok seviyorsun öyle mi? Bunu unutmamam iyi olmuş desene.
Ve birden bıçağı bastırıp yüzüme bir çizik attı. Acıdan ölüyorum diye düşündüm. Daha da bastırmaya başladı. Kesik baya derinleşmişti. Ağlamaya bile halim yoktu. O kadar çok canım yanıyordu ki nefes bile alamadım. Ve bam! Yere akan kanı görmemle gözlerimin kararması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceza
RomanceFeride o gün hayatının 360 derece değişeceğini anlamıştı. Yinede içinde bir umutla mutlu olacağını düşündü ve yoluna devam etmek istedi. Fakat bu onun için iyi bir seçim miydi? Demir ona iyi mi gelecekti, yoksa günden güne ona zarar vermeye devam mı...