Sabah

11 0 0
                                    

Sonbahar yavaşca etkisini gösteriyor. Hava hafif serin. Pencereden giren güneş ışınları gözümü alıyor. İşte şimdi bomboş bi sayfadan başlıyorum hayata.
Hızlıca kalkıyorum. Okula yetişmem gerekiyor hemen hazırlanıp çıkıyorum.

Sınıfa girdiğimde bi oh çekiyorum daha hoca gelmemiş hemen bir yere oturuyor,açıyorum kitaplarımı.

Hoca geldi ve ardından hemen derse başladı. Azıcık muhabbet edebilirdi buna ihtiyacım var. Hemen hızlıca tahtayı doldurdu ve emir verir gibi yazmışsınızdır umarım deyip yazmadığımızı bile bile acımasızca sildi. İşte şimdi anlıyorum bi şeyleri bilen insanlardan bir şey kapın sözünü. Bu gayet anlamlı derken kapı bir anda çaldı. içeriye luzumsuz birisi girip

-afedersiniz yeni sınıfım girebilir miyim?
Hocanın talimatıyla içeri girip benim yanıma? Hayır neden ben dememe kalmadan oturdu yanıma. Beni tanısa oturmazdı. Ona takılmadan hızlıca not alıyorum derken zil çalıyor.
Kafamı sıraya koyup düşünmeye başlamıştım. Biliyorum herşey bi gün düzelicek.
-merhaba
İşte beklenen durum geldi. Kafamı hafifce kaldırdım. 
-merhaba
Dedim
-afedersin rahatsız ettim sanırım isterseniz yerimi değiştiririm.
-iyi olur
Dedim hemen kırıcı ve keskin bi sesle.

Kitaplarını topladı ve usulca kalktı yanımdan. Arka taraflara doğru yöneldi. İşte bi kişi daha nefret etmişti benden.
Yerimden kalktım ve ayaklarımı kantine doğru yönelttim. Acıkmıştım. Tost ve çay iyi giderdi. Sıraya girdim tam söylicekken yeni gelen ukala çocuk atladı ve isteklerini söyledi. Ben durur muyum? Sinirli bi şekilde ;

- Sıra bendeydi farkındaysanız

- Görmemişim. Afedersin
Hafif bi gülümseme. O nasıl bi tatlılık. Yok yani hayır saçmalıyordum sanırım. Arkadan gelen

-hadi sıra sende
Sesiyle bende söyledim alıcaklarımı. Dalmış gitmişim. Tostumu ve çayımı aldıktan sonra saçma bi yüz ifadesiyle herhangi masaya oturdum. Tam tostumdan bi ısırık alıcakken. Yan tarafımdaki sandalye çekilip

-acaba boş mu? Alabilirmiyim?
Bu sorunun ardından kafamı kaldırdım çaresizce
-kimse gelmeyecek. Alabilirsin.
Kendime ben bile acıyorum. Bu kadar mutsuz söylememeliydim.
Çocuk tam sandalyeyi alıcakken yeni gelen çocuk benim masama gelip.

-hayır gelicek birisi vardı aslında arkadaş unutmuş olmalı. O sandalye dolu afedersin. Bak şurada boş bir sandalye var onu alabilirsin. Teşekkürler.

Dedi ve tam karşıma oturdu. Bi süre sustuk. Konuşmayı o açtı

- afedersin. Yeni geldim bu okula ve tanımak istiyorum. Beni terslemeni şimdiden unuttum. İyi bi arkadaş olabiliriz. Kötü biri değilim.

Konuştukça konuştu ne zaman susucak diye beklerken. Cümlelerini sonlandırmıştı. Kafamı hafifçe kaldırdım. Uzunca baktım. Hayır âşk böyle bir şey olamaz herhalde yanılıyorum.

- şey yani ben istemiyorum yani arkadaş olmak istemiyorum. Okul hakkında başkasından bilgi alırsanız daha iyi olur.

Bu ben miydim? Biri beni cimciklesin.

- pekâla.

sandalyesini hızlıca geriye itip ayağa kalktı. Kızdığı belliydi ama yinede bu yaptığı ukalaca. Aman çokta umrumda değil. Biri buna benim ne kadar çelimsiz ve kırıcı olduğumu anlatsın. O zaman yanıma dahi yaklaşamaz. Neyseki karnımı doyurduktan sonra çantamı alıp evin yolunu tuttum. Bugün her zamankinden daha tuaf bitmişti. Normalde eve giderken beklediğim otobüs durağında oturup otobüsün gelmesini beklerdim şimdi ise amaçsızca etrafıma bakıp delicesine gülmek istiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DÖNÜM NOKTASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin