12.02.1999
Salı.
Eline jileti tekrar aldı ve bileğine derin dikey bir çizik daha ekledi, dikey kesiyordu çünkü dikey kesikler hiçbir şekilde dikilemezdi ve vücudun kendini yeniden toparlaması uzun zaman alırdı.
Kesiklerini boynundan başlayarak teker teker saydı, tam yüz yirmi iki taneydi artık, yüzüne sadist bir gülümseme yerleştirdi. Suyun sıcaklığını kontrol etti, iyice kan kırmızısı olması için kesiğine jileti biraz daha bastırdı ve elini suya soktu. Kanın suda yayılmasını izledi. Annesi olsaydı ona kızardı, zavallı haline bakıp toparlanması gerektiğini söylerdi. ''Kendine gel, bu sen olamazsın.'' gerçekten mi? Gerçekten bu o muydu yoksa iblis vücudunda arsızca gezinip her bir hücresini daha mı öldürüyordu? Silkelendi sonra, "Düşünme vakti değil." dedi kendi kendine. Karşı duvardaki beyaz eski saate baktı, biri yirmi iki geçiyordu. Vakti dolmuştu, şimdi ellerini küvetin kenarlarına koyacak; sonra vücudunu suya gömecekti. Suyun içerisinde ağzını açacak ve eskide olduğu gibi kendi kanının vücuduna yeniden geçişine izin verecekti, çünkü O öyle demişti. O zaman gerçekten yaşardı. Dalgalı saçlarını yavaşça suya gömdü ve tekrar gülümsedi. "Sözümü tutuyorum Justin."
Ve sonra, dediği gibi yaptı. İşte şimdi dürüst bir kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
122 // jelena
FanfictionVakti dolmuştu, şimdi ellerini küvetin kenarlarına koyacak, sonra vücudunu suya gömecekti. Suyun içerisinde ağzını açacak ve eskide olduğu gibi kendi kanının vücuduna yeniden geçişine izin verecekti, çünkü adam öyle demişti. O zaman gerçekten yaşard...