Düşünmeden edemiyorum

17 2 2
                                    

İLK DENEYİMİM VE HAYATIMDAN FRAGMAN ....Tuhaftır insanlar arasında hep bir savaş var ama hangimiz bunun farkında ? Lüks bir lokantanın yanından geçen ve kafasını kaldırıp bakmak istemediği halde bakan nefsi çeken canı çeken bir kağıt toplayan insan ile orada yemek yiyenler gibi yada nereden bileyim bir gencin hayallerinin dahi sınırı var bence sizi bilmem ama bu genç görünümlü yaşlı bedenim çürümüş durumda işler çok sarpa sardı Yenilmek hakkında ne bilirsiniz veya azmetmek başarmaya çalışmak bana göre yenilgi her şeydir.Futbol oynarsın çalım yersin yenilgi.Bir ortamda senin bilemediğin bir konu konuşulur yabancı kalırsın yenilgi.Bu benim yenilgi anlayışım bu benim henüz yeni başlayan ama asla dinmeyecek olan acılarımın feryadı ve evet ne yazık ki bu benim ARTIK HAYATTAN KOPMA YARIŞIM.Kısa bir özetten sonra kendimden bahsedeyim.19 Yaşında bir genç adım Sam hobilerimden söz etmek istersem eyer sanırım sadece müzik diyebilirim.Müzik sadece ve sadece müzik dinlediğim her şarkıda kendimi bulmak yada rüzgarla savrulup bir beden aramak hissi tam anlamıyla bana kattığı anlam budur müziğin.Gözlem gözlemlemek gerekirse dünya bin bir türlü oyun içinde kendi başıma cebelleşen bir evren içindeki yolcuları ise her şeyden habersiz.Duygu yüklü ama bir o kadar da acımasız şirin görünümlü belki evet ama şeytanice.

Bir gün uyandığımda karşımda gördüklerim şaşırtıcı bir manzara değildi yine fakirlik içinde büyüyen bir genç henüz tam anlamıyla toplumda bende varım diyememiş bir genç..Kahvaltı yapmaya doğru mutfağa gittiğimde ise yine şaşırmadığım manzara bir kaç zeytin tanesi küflenmiş bir peynir taş gibi ekmek parçaları her gün gibi bir gün daha aynı kahvaltı yapıp odama geçtim aslında çok hayallerim vardı ama hep söylemişimdir ben hiçbir işte tam olamadım HER İŞTE YARIMIM.Biraz daha kendimden bahsetmeye kalkarsam eyer sanırım bir çok şeyi yarım bıraktım. Arkadaşlarımın sohbet olsun diye beni çağırmalarından nefret ediyorum. Gidecek durumum olmadığından işim var bahanesini uyduruyorum ve inanın bu beni kahrediyor. Herkes bana kendinden bahset dediğinde yürümeyi çok seviyorum diyorum ama işin aslı öyle değil yol parası dahi olmadığı günlerden dolayı bunak bedenim kilometrelerce yol katetti ama şikayet etmiyorum. Çoğu insanın sabah uyandığında onu güler yüzle karşılayan bir ailesi olduğunu bilmek dahi her ne kadar bu tabloyu ben yaşamasam da mutlu ediyor beni ufak şeylerle mutlu olmayı öğrendim ben . Birazda babamdan bahsedeyim aslında doğrusunu söylemek gerekirse varlıklıydı başlarda tabi ben çocuktum etrafımda dönüp biten her şeyden habersiz büyüdüm . Yıllar içinde hatalar zinciri hep var olacakmış gibi yaşamak belkide bu hale getirdi bizi hiç bitmeyecekmiş sanki mal mülk gelip geçici değilmiş gibi yaşamışız meğer. Birde her olumsuzlukta dahi cesurca mücadele eden ve risk almaktan kaçınmayan annem tabi.Çok değil Bir kaç sene önce artık her şeyin farkına varmaya başladım dönen oyunlar gelişen insanlar değişen tabiat doğa ne varsa idrak edebiliyordum ama bir yere kadar .Sanırım 13 yaşındaydım her şey o zamanlar başladı .Cimri bir baba elinde büyüyorsanız hayat uzaktan inanılmaz gözükür ama içeriye doğru açılan kapıdan bir adım attığında aslında öyle olmadığını fark edersin ve buda kaldırılamaz bir durumdur.Annemin bir aile dostu vardı ve ufak tefek maddiyat giyim tarzı yardımlarda bulunurdu ben hep mutlu olurdum Babamdan görmediğim iyiliği sevgiyi maddiyatı tadardım en azından bir nevi.Aile toplantılarımız olurdu babamla aram gün geçtikçe soğumaya baslamıştı ve aslında ilginçtir bende bunu istiyordum insan büyüdükçe babasının hatalarını gördüğünde belkide kalpsiz olabilirim ama ben asla üzülmedim aksine sövdüm arkasından konuştum.Paralarını başkalarıyla yiyen varlık içinde yokluk çektiren bir şeye ihtiyacın var mı diye sormayan bir baba örneğini canlandırırsanız gözünüzde eyer bu kabul edilir bir durum değil ve babamı sevmemem konusunda kimseninde bir  şey dediği yok gerçi .Her duyduğum şarkıda hüzünlenmemin  milyonlarca nedeni var.Mutsuzum hayat böyle giderken annemin rahatsızlıkları artmaya başladı huzursuz aile ortamı tamamı ile  huzursuzlaşmaya devam etti.Arkadaşlarım aslında okul zamanlarımda hep beni kullandı bir nevi ayakçılık denebilir yıllarca böyle oldu ve ağza alınmayan lakaplarda takılmadı değil sanırım en başta kaybetmiştim.Hayat daha çocukken bana zorluklarını göstermeye başlamıştı ilk okulda ezilme dönemimi atlattıktan sonra inanılmaz bir lise hayatının beni beklediğini biliyordum öyle bahsediliyordu çünkü  Güven konusuna gelirsek çocukluktan beri sizinle olan birine tabi ki de güveneceksiniz ve bu bizim en büyük hatamız olacak.Bu sorunu herkes tabi ki yaşamak zorunda değil ama en büyük kazıkları en yakınımdan yemek gibi bir hobim var.

Sanırım büyük beklenti içinde ailem ama boşa olduğunu her fırsatta onlara göstermeme rağmen hala peşimi bırakmadılar.Ben yaşamıyorum bitmişim tükenmiş durumdayım neden hala beklentileri var.Sarsılıyorum her gün biraz daha fazla gün geçtikçe daha da ağır kaldırılamaz bir güç bu .Bugün de normal değil kavga dövüş sanırım sona yaklaşıyor gibi hissediyorum ama ne çare ben kimim ki .Eksikliklerim sokak da adım atmaya korkar olduğum şu eksikliklerim benim en büyük düşmanım. Ne bir ailem var ne bir  yada neyse söylemek gelmiyor içimden 

Size başarılarımdan bahsetmek isterdim ama ne yazık ki yenilgi ile dolu hayatım ta en baştan beridir..İnsan düşünmeden edemiyor gerçekten kaderimse böle olan hemen pes ediyorum ama değilse bir işaret ver ki savaşacak gücüm kalsın tanrım.Çocuk değilim hızlı geçti çocukluk dert tasanın olmadığı sokaklarda tek sorunum kaybolan misketlerimdi benim. Ne çabuk bu kadar sorumluluğu lafı gevezeyi bu kadar omuzlamak zorunda kaldık biz. Sanırım yok oluş uçurumunun kenarında aciz benin kurtarılma ümidi yine her zamanki gibi boşa.

Ne yazıkki mutlu olmak için tek bir nedenim olmazken mutsuz olmak için herşeyim var.!


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

En Aciz BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin