Life of a Stilinski

!1!

   "STEREK BU DÜNYANIN BAŞINA GELMİŞ EN GÜZEL ŞEY"

Allison iki gündür durmadan söylediği cümleyi okulun koridorunda bağırarak tekrar söyleyince kafasına hafifçe vurdum- demek isterdim fakat gücümü kontrol edemedim sanıyorum ki sonucu popoma yediğim acı dolu tekme oldu.

"Tanrı aşkına babandan aldığın kendini koruma derslerini sonlandırmalısın Al" Kendini koruma'yı vurguladım çünkü öğrendiği şeyleri -ve gücünü- kendisini korumak harici her şeyde kullanıyordu.

"Kafama vurmadan önce düşünecektin onu Bay Kapüşon Delisi"
     Kapüşonuma sarılarak "Kapüşonlarıma laf atmayın artık yeter." dediğimde alayla bakıp güldü. Herkesin en iyi yaptığı şey buydu zaten.

   "Ayrıca" diye söze tekrar başladığımda  Acaba dünyanın kaçıncı saçma cümlesini kuracaksın bakışlarına tekrar ve tekrar maruz kaldım. Cidden, beynim harcanıyor.       

    "Sterek mevzusunu kapatmalısın Allison çok ciddiyim. Tamam sonuna kadar heşteg lgbtdestekçisiyiz ama eşcinsel olmadığımı ve olmayacağımı biliyorsun. Lydia gibi bir tanrıça yaşıyorken neden huylarını ve pisliklerini bildiğim erkeklere bakayım ki?"

  "Sonunda erkeklere ilgi duyduğunu mu itiraf ediyordu birileri?" diyerek kafasını Allison'la aramızdan uzatan Scott'a
 
"Tabii ya hatta 'Allison ne kadar haklıymışsın şekerim Derek tam benim tipimmiş aşık oldum ayol' diyordum." dediğimde yine ve yine yanımda beliren fazla hormonları ve sakalı ve diğer her şeyiyle nasıl yaşıt olabildiğimizi anlamadığım Derek Hale  "İlk ilan-ı aşkım, cesartli çocukmuşsın Stiles." dedi ve sinirlerimin tavana çarpıp daha da hızlanarak yüzüne geçirmesini istememe sebep oldu.

"Tanrım! Dünya'nın en gıcık arkadaşlarısınız neden sizinle takılıyorsam?! Gidip Greenberg'le takılmam gerekiyor!" diye bağırıp gülüşmelerine neden olurken yanlarından ayrılmış dersimin olduğu sınıfa ilerliyordum ki Isaac'a çarptım.

  "Hey Sterek nasıl gidiyor?" deyip gülünce omzuna yumruk atıp "Kes sesini" dedikten sonra yüzüne bile bakmadan yürümeye devam ettim.

Arkamdan "Dafuq is goin on" bakışlarını attığına ilk adımı kimsenin bilmediğini bildiğim kadar emindim.

Ne kadar sinir bozucu olduklarını düşünerek ilerken Lydia geldi aklıma. Neredeydi acaba? Sabah okula girerken görmüştüm sadece, bulsam iyi olur. 
Belki de bulmamalıyım. Büyük ihtimalle koçun odasında Aiden'la yiyişiyordur. O kendini beğenmiş ve arkadaşları hariç utangaç, kafasını yerden kaldırmayan mal çocukta ne buluyorsa. AKLINI MI KAÇIRDIN ÇOCUKTAN YAKIŞIKLILIK AKIYOR. Sen de haklısın be kanka.

Bunları düşünürken sınıfa girdiğimde Koç'u masasında otururken gördüm. Tanrım Koç'un dersi olduğu ve yapmam için verdiği tonlarca iş ve ödev tamamen aklımdan çıkmıştı.

Anlamıyorum ki neden sadece bana yükleniyor bu kadar. Adam açık açık "Senden nefret ediyorum Stiles Stilinski" demek istiyor ama bir öğretmene yakışmaz diye diyemiyor sanki, gerçi tam da Koç'un söylemesi için oluşturulmuş bir cümle ya, neyse.

Sonunda zil çaldığında emekleyerek Koç'a görünmeden sınıftan çıkmaya çalışırken "Stilinski orada ne halt yiyorsun yerleri silme sırası sende değil. Dur bir saniye. Sıra yok ki yerleri hep sen siliyorsun." dedikten sonra harika -kesinlikle sarcasm yapıyorum- kahkasını atınca durmak zorunda kaldım.

  Merhabalar. Dünya tarihinde paylaştığım ilk hikaye olduğu için acayip heyecanlıyım. Şaka yapıyorum ne heyecanı sabahın altısında sıkıntıdan yazdım ayol.
Her neyse 5 okunmayı geçerse halay çekicem. (Tabii ki çekmeyeceğim, bilmiyorum çünkü sad but tru, tru story, dafuq im talkin bout, shh go to bed, NO I DONT WANNA SLEEP MOM ITS ONLY SIX IN THE MORNING)
    KAFAYI YEDİM SANIRIM BU NE
  Tekrar her neyse. Okuyup beğendiyseniz ne mutlu, beğenmediyseniz banane demeyeceğim, beğenmediyseniz kesinlikle zorlanmadan yorumlara gelip "beğenmedim" yazıp gitmeniz yeterli. ÇOK CİDDİYİM. Burayı okuyan olduysa da kb aga bay