Bölüm 6

81 25 2
                                    

            
   
      Sasha sabah çoğunlukla yaptığı gibi erken kalktı. Bıçağı bu sefer yatağının içine sakladı. Clay'in ne yapacağını asla bilemezdi.

      Kızıl ve uzun saçlarını son kez olduğunu bilmeden taradı. Uzun kollu bir tişört ve hırka giydi. Çantasını topladı ve telefonunu aldı. Clay'in eline geçmesini kesinlikle istemediği parasının tamamını yanına aldı.

      Sessizce kapıyı açtı ve geri kapattı. Annesinin ayakkabılarını ayakkabılıkta gördü. Mutfağa ilerlerken gözü annesinin askılıkta asılı kabanına takıldı.

       Mutfağa girdi ve açlıktan bayılmamasını sağlayacak kadar yemek yedi. Ayakkabılarını giydi ve kâbus gibi bir güne adım attı...

     

      Lacivert, rengi yeni olan duvarlarıma baktım içerisi boya gibi koyuyordu. Dün boyalar kurumadan eşyaları geri getirmiştim, hepsinin arkası lacivert olmuştu. Pencereyi açtım.

     Martin bir saat kadar önce gitmişti. Ormanda olmadığı bütün zamanını çalışarak harcaması onun için ne kadar iyi, ne kadar kötüydü?

     Belki de burada canı sıkılıyordu, onun zaman geçirmek için gideceği bir okulu yoktu.

     Saçlarımı taradım ve her zaman yaptığım gibi et yedim. Burada yemek yemek neredeyse eğlenceliydi, bir canlıyı avlayıp tüylerini ellerinizde hissetmiyordunuz... onun derisini yüzüp ısırmak zorunda da kalmıyordunuz.
           
               ✩★✩★✩
      
      Öğle molasınaydık, tuvalete doğru ilerliyordum. Ayak sesleri yine başımın içinde dolanıyordu ve bu sesten nefret ediyordum. Sesler beynimin içinde yankılanıyordu.

      En kötüsü de Loren ve diğerlerinin topuklularıydı, onları giymelerine nasıl izin verdiklerini bilmiyorum ama o sürtük eminim ki bunu da halletmiştir, yüzümü buruşturarak gülen boyalı yüzlerine baktım. Yüzleri ışığa gereksinim duymadan parlıyacak kadar makyajlıydı. Ve her zaman parlayan yüzleri vardı, her gün buna katlanmak zordu.

      Loren sarı saçlarını savurarak diğerleriyle konuşmaya devam etti. Her şey hâlâ normaldi.

     Elindeki kırmızı yanlışlıkla çizilmiş çizgileri gördüm, mükemmel ellerine bunu nasıl yapmıştı? Çok şaşırtıcı!

      Sadece elimi yıkayacaktım. Yemekhaneye gidecek ve Sasha'nın her gün ki gibi kızarmış gözleriyle yanıma gelmesini bekleyecektim. Gözlerinin kızarıklığın sadece alerjiden dolayı olduğunu sanıyordum.

      Kapıyı ittirip içeriye girdim, en başta içeride kimse olmadığını sandım ama hemen sonra birinin olduğunu fark ettim. Umursamadım.

       Musluğu açıp elimi yıkadım, geri kapattım. Elime bir peçete aldım ve elimi kurulamaya başladım. Arkamı dönmeden önce yanlışlıkla birinin ağzından çıkan hıçkırık sesini duydum. 

       Ses tanıdıktı. Elimdeki suyu emen peçeteyi beyaz çöp kutusuna attım.

       Birkaç adım attım ve onu gördüm.  Yerdeki birkaç tutam kızıl saçı ve titreyen Sasha'yı gördüm.

       Hıçkırıp sarsılıyordu. Gözyaşları tişörtünün yakasını ve yaslandığı kollarını ıslatmıştı. Dizlerini kendine çekmiş kollarını bacaklarına dolamıştı. Dağılan yeni kısa saçları yüzünü kapatıyordu.

       Hızlıca yanına çöktüğümü hatırlıyorum. "Sasha!" diye anlamsızca ona bağırdığımı hatırlıyorum. Onu nedensizce sarstığımı.  Daha önce hıçkırarak ağlayan birini görmemiştim.

YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin