Sen Bana Haramsın

-4-

"Kerem !. "

"Ha-hande,
ne işin var senin burda"

"Şuna bak...
Asıl senin burda ne işin var
Hem. Hem o yanındaki kadın !. "

"Hande bak açıklayabilirim "

"Neyi açıklıyosun be neyi !?
Nasıl aldatırsın beni Kerem ya nasıl.."

Yaren'in sesi korkak ve titrek bir şekilde çıkıyordu.

"Yaren, Yaren, Yaren"

Yaren sayıklıyordu, "aldattı beni" , "aldatıldım"

Birden sıçradı yerinden ve Kerem'e tokat attı.

"Ah! kızım napıyosun be
İşe geç kalma diye uyandırmaya geldim."

"Ne uyandırması ya!?
Otelde değil miydin sen
O kadınla aldatmadın mı beni.."

"Yaren ne aldatması.. Hay Allah'ım ya kabus görmüşsün sen belli :)
Gel şuraya"

Diyerek sarıldı Yaren'e,
Yaren ise "oh be rüyaymış" diyerek gülümsedi ve iyice sarıldı Kerem'e.

"Yaren senin nasıl bi hayal gücün var Allah Aşkına :) "

"Aman senin de hoşuna gitti ha
Gülüp gülüp durma gördüm işte
Rüyaydı,uyandım bitti."

"Tamam ya kızma :)) "

"Kerem yaa tuttun beni lafa
İşe geç kaldım"

"İyi de Yaren saat daha 7 ve sen 8 de çıkmıyo musun? "

"İşten önce uğramam gereken bi yer var"

"Peki o zaman bırakıyım mı seni?"

"Gerek yok taksiyle giderim ben :)"

"Tamam o zaman görüşürüz hayatım"

Yaren çıkmıştı evden
Uğraması gereken yer ise Karlos'un yanıydı. Dün dosyaları öylece ona bırakıp gitmişti. İyi mi yaptım, yoksa kötü mü diye düşünürken nedense bu adama güvendiğini hisediyordu.
Yaren'in telefonuna mesaj geldi. Mesajda ise
"Pamuk Kafe'ye gel ordayım, dosyaların elimde :) " yazıyordu.
Yaren ise hiç birşey demeden telefonu cebine koydu ve içinden "gidelim bakalım" diyerek , kafeye doğru yürümeye başladı.
Kafeye geldiğinde saatine bakıp duran heyecanlı bir çift göze rastladı.
İster istemez bir tebessüm oluşmuştu yüzünde..
Karlos'un başı öne eğikti fakat parfüm kokusundan gelenin Yaren olduğunu anlamış ve hemen kafasını kaldırmıştı.
"Hoşgeldin Yaren :) "

"Hoşbuldum ama bem sana adımı söyleyip, numaramı verdiğimi hatırlamıyorum"

"Sen vermedin zaten, ben buldum ;)"

"Şirkete gelip, sekreterimle görüştüğünü söyleme lütfen"

"Tam da böyle ldu Yaren'cim
Sandığımdan fazla zekisin "

"Dosyalarım nerde ?"

"aa ama aşk olsun
Bi kahve içmeden mi gidiceksin yani"

Karlos bu lafı söylerken Yaren'in gözlerinin içinde masum masum bakıyordu. Yaren ise bu bakışlara hayır diyemedi.

"Tamam ama işe yetişmem gerek çabuk olalım"

Karlos, garsona seslenip iki maccihato getirmesini söyledi.

"Maccihato mu ?"

"Neden sevmez misin? "

"Tam tersine bayılırım :)"

Karlos mutlu bir şekilde "ben de öyle" dedi.

Kahveler geldi. Kahvelerini yudumlarken birbirlerine inceler gibi bakıyorlardı.

"Getir bakıyım şu dosyayı
Yapabilmiş misin bişeyler"

"Haksızlık ediyosun bana :)
Al bak bakalım"

Yaren dosyayı Karlos'tan alırken ele tutuştular, birden birbirine kilitlendi gözleri..

"Iı şey bakıyım ben dosyaya"

Deyip çekti elini Yaren. Dosyayı incelerken ağzı açık kalmıştı
Gerçekten kendi yaptığından çok çok iyi bir çalışma çıkmıştı ortaya.

"Ben.. ben bayıldım buna
bütün detayları harika bir şekilde anlatmışsın"

"Yaa :) yani yapabilmişim bişeyler"

"Bi şey değil, bi çok şey yaptın Karlos."

Birbirlerine bakmaktan başka birşey yapmıyorlardı. Kahveleri bilr soğumuştu.. Yaren'in aklına o an okuduğu kitaptan bir söz geldi.

"Birini sevin, beraber kahve için hatta birbirinizi izlerken kahveniz soğusun.
Soğuk kahveyi bu yüzden sevin..."

Evet arkadaşlar bu bölümlük bu kadar
Dediğim gibi hesabı arkadaşım olan Dilan'la kullanıcaktık. O da kendi kurgusunu yazmaya başladı.
Profilimden bakın, kesinlikle okumalısınız ☺