Yemin

13 0 0
                                    


 * arkama bakmadan hızla koşuyorum. Beni yakalarsa öldüreceğinden eminim. Endişeyle arkama baktığımda siyahllı ve kapişonlu o adamı görüyorum. Elinde büğük bir bıçak ile ardımdan koşuyor.

Bir an ayaklarım bir birine dolanıyor ve sendeliyorum. Duvardan destek alrak tekrardan dengemi sağlıyorum. O benim halime kahkahalar atarken, ben ise dar bir sokağa giriyorum. Sokagın çıkışına doğru koşarken aniden karşma çıkan duvarı görünce duruyorum. Bir çıkış bulmak amacıyla arkamı döndüğümde, yine onun kahkahalarıyla karşılaşıyorum. Kahkahasının bitmesiyle yavaş olan adımlarını hızlandırıyor. O bana doğru koşarken, ellerim ile yüzümü kapatarak çığlık atıyorum.

Ellerimi yüzümden çektiğimde kendimi bem beyaz bir hücrede buluyorum. İçinde tek bir mobilya yada bir kapı bulunmayan bir hücre. Duvarları yumruklarken bir yandanda "çıkarın beni buradan!" diye bağırıyorum. Duvardan elime süzülen kan damlaları ile başımı yukarı kaldırıyorum. Kanların tavandan aktığını görünce, dizlerimin üzerine çöküyorum. Karşımda duran duvara boş boş bakarken, kulağımda " bizi sen öldürdün Gece. Bizim katilimiz sensin..." diyen anne ve babamın sesi yankılanılanıyor. " hayır... hayır, hayır!" diye bağırıyorum ellerimi zemine hızla vurarak.

Elim ile zemine uyguladığım darbeyle zemin yarılıyor. Ve ben kendimi birden bire denizin derinliklerine düşerken buluyorum. Yüzüp kurtulmak istiyorum ama yapamıyorum. Hiç bir uzulumu kıpırdatamıyorum. Artık umudumu kesip ölümü kabullendiğimde, bir çift el beni sudan çekip çıkarıyor.*

Sesli ve derindir nefes alarak yataktan fırlıyorum. Fırlamamın etkisiyle karnımdaki dikişler sızlıyor ver yüzümü acı ile ekşitip ellerimi karnıma götürüyorum. Elimde hafif bir ıslaklık hissedince, kanadığını anlıyorum.

Yattığım yerden kalkıp banyoya doğru ilerliyorum. Geldiğimde kapıyı kapatıp aynanın karşısına geçiyorum.

Üzerimdeki pijamayı çıkartıp lavabonun kenarına koyuyorum. Yaranın üzerindeki bandajıda çıkartıp, çöpe atıyorum. Elimi yaranın üzerinde hafifçe gezdiğiyorum. "bu kadarı ile yırttın Gece." Diyorum, aynadaki yansımama gülüyorum.

Arkamı dönüp ilk yardım dolabını açıyorum. Sargı bezi, oksijenli su, pamuk ve baticon alıyorum. Yerde bağdaş kurup aldıklarımı kucağıma koyuyorum. Gövdemi hafif geriye çekiyorum. Önce bir pamuğa oksijenli su döküp, yarayı temizliyorum. Dikişlerden birine bir parça pamuk takılıyor."lanet olsun!" diyorum. Ttakılan pamuğu tırnağım yardımı ile çıkarıyorum. Daha sonra tekrar bir pamuk alıp üzerine baticon döküyorum. Baticonu yaranın üzerinde gezdirip, sargı bezini belime doluyorum.

Yerden kalkıp, pijamamı alıyorum. Karan'ın uyanma ihtimaline karşı pijamayı üzerime geçiriyorum. Salona geçip yattığım çekyatın yanında duran çantamdan bir tişört çıkartıyorum. Pijamamı çıkartıp, tişörtü giyiyorum. Ardından pijamayı çantamın üzerşne doğru fırlartıyorum. Çekyata oturup, yastığımın yanında duran telefonumu alıp cebime atıyorum. Ayağa kalkıyorum. Masanın üzerindeki sigara ve çakmak alıyorum. Kutudan bir sigara çıkartıp, yakıyorum. Karan'ın rahatsız olmasını istemediğyim için balkona çıkıyorum. Sırtımı duvara yaslayıp, sigaramdan derin bir nefes çekiyorum. Bir kaç saniye bekleyip, dumanı aya doğru üflüyorum. Bunu bir kaç kez daha tekrarlıyorum. Ardından düşüncelere dalıp gidiyorum.

Bundan sonra ne olacak? Ailemi öldüren kişinin katili mi olacağım? Yada daha günçlü bir Gece... bilmiyorum. Bu yaşıma kadar sürekli hayallerimin peşinden gittim. Geleceğimin güzel olması için hem ben hemde ailem sürekli çabaladık. Şu sonuca bir bak. Günden güne katil olma yolunda ilerliyorum. Her ne kadar öldüreceğim kişi ailemin katili olsada, yapamayacakmışım gibi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gece'nin İntikamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin