Hayır yani şeyyy...

69 1 0
                                    

Multi: Güneş&Barış <3

- BARIŞ'IN AĞZINDAN-

Güneş var ya ben sana göstericem ha. O neydi ya anne taklidi falan çok korktum arkadaşım.

Neyse ki uyudum ve keyfim yerinde. Yoksa sataşırdım ben bu kıza. Nasıl korktum bilemezsiniz.

Güneş'e bulaşmamaya karar verdim çünkü sonuçlar kötü olabiliyor. Devam etmeyeceğim ben. Bu kızdan korkulur!

- GÜNEŞ'İN AĞZINDAN-

"Ne oldu ne düşünüyorsun?"

"Hiiiiiiç"
Tabi ki de aldığım cevap doğru değildi :))

Çok korkmuştu...

"Barış ya..."
"Ne arıyordu o beslenme çantası orada?"

Yüzü dondu ve bana baktı. Yutkundu. Nefes aldı ve bahane aradı.
Ve verebileceği en kötü cevabı verdi.
"Annem koydu!"

Tabi ki ben de cevabı yapıştırdım.

"Ana kuzususun demek."
Hehehehhehehhe kötü ben.

Yutkundu ve devam etmeye çalıştı. ( başardığı söylenemez )

" Hayır yaniiii...:"

"Yaniiii nee?"

"Şey"

"Ney?"

"Güneş o çantandan pembe pembe parlayan şey nedir?"

Hayııııır farketmişti bulmuştu şimdi bitmiştim...
Koşarak çantamı açtı ve Winx'li beslenme kutumu buldu.

"Bu ne tam olarak?"

"Hayıır yaniiii"

"Yani neee?"

"Şey"

"Ney?"

Resmen dejavu yaşıyordum ama ben değil o beni zor duruma düşürüyordu.

" Ne biliyormusun? O benim babamdan kalan tek hediye! Bana iki yaşında aldığı ilk ve son hediye."

Gözlerimden yaşların boşaldığını fark ettim kapıyı açtım ve neredeye gittiğimi bilemeden koridorda koşmaya başladım. Bulduğum sankin yere oturarak ağlamaya başladım. Yine kendimi tutamamış ağlamıştım. Birden yanımda birini hissettim ama şu an o kadar üzgündüm ki o kişi umurumda bile değildi.

"Ben bunu istememiştim gerçekten... Özür dilerim hem de çok."

( zaten bunun kim olduğunu anlamışsınızdır )
O an kendimi savunmasız ve yalnız hissettim. Karşımdaki Barış olabilirdi ama yapmasaydım gerçekten kötü olabilirdim...

- BARIŞ'ın AĞZINDAN -
Hiç kimseyi bu kadar üzmek istememiştim. Kendimi affettirmek için herşeyi yapardım. Güneş bana kızacak ve bana küsüp yalnız bırakacak diye düşünürken hiç beklemediğim bir şey yaptı...

Bana sarıldı ve başını omzuma yasladı. Hıçkırmaya başlamıştı. Ne yapacağımı gerçekten bilemedim. Kararsızdım ama ben de ona sarılmayı tercih ettim.

- GÜNEŞ'ten DEVAM-
Orada 15-17 dakika aynı şekilde durduk. Sonra toparlanmaya çalışarak kalktım ve akmış makyajımı bir harekette sildim. Ama hala çok kötü hissediyordum. Tek istediğim uyuyup unutmaktı. Sadece hatırlamadığım bir zaman oluşturmak.

Cebimden oda kartını çıkardım ve odaya doğru yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini anlayabiliyordum. Odaya varınca kendimi yatağıma attım ve gözlerimi kapadım. Barış yanıma yatmıştı. Ama şu an o kadar kötü hissediyordum ki ne Barış'a bağıracak ne de onu ittirecek enerjim vardı.

Ve uyudum sadece unutmaya çalışıp uyudum.

Uyandığımda yatağımda bir not vardı:
~ Saat 13:00'da konserlerin verildiği barda buluşalım ~ BARIŞ ( ŞIK GİYİN!!!)

Yarım saatim var. Çok merak etmiştim ve şu an hiç de şık giyinecek halde değildim ama...

Lacivert ve hafif pırıltılı elbisemi giydim. Eteği biraz kısa ve kabarıktı. Saçımı dalgalandırdım ve krem rengi babetlerimi giydim. Makyajı sevmem yani no makyaj. Sadece dudağımı parlattım ve yüzüme renk gelmesi için pudra sürdün. Aslında bunu da yapmazdım ama yüzüm çok solgun görünüyordu ve ağladığımı belli etmek istemiyordum ki...

Telefonumu yanıma aldım ve odadan çıktım. Saat 12:55'di yani tam zamanında. Bara indim ve heryer karanlıktı. Kimse yoktu ve çok sessizdi oda. Birden ışıklar yandı ve 4 kişi "İyi ki doğdun Güneeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeş" diye bağırdı. Doğru bugün doğum günümdü tamamen unutmuşum. O kadar yorgundum ki. 4 kişi kim diye merak etmedim değil. Birincisi Barış'tı ve ikincisi İnda!!! Üçüncüsü ilkokuldan beri arkadaşım Nisan'dı!!!! Ve tanımadığım bir erkek. Çok şaşırmıştım. Ve mutluluktan neredeyse orada bayılacaktım. Nisan onu çok özlemiştim. Zaten İnda vazgeçemediğim. O erkek de her kimse iyi birine benziyordu.

- Barış'ın Ağzından -

Güneş'in mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Hepsi İnda sayesinde. Güneş uyurken ona buradayım ve doğum gününn kutlu olsun yazmıştı. Ben de o olmadığımı söylemiştim ve bugün Güneş'i nasıl üzdüğümü üzgün olarak anlattım. O da bu sürpriz partiyi hazırladı.

- Güneş'in Ağzından -

Herşeyi öğrenmiştim. Herşeyi sormuştum. Bu arada erkeğin adı Poyraz'mış. O da Barış'ın arkadaşıymış. Tam kafa çıktık ama. Sevdim ben çocuğu çok..... Aynı. Benimle:)

Sıra hediyelere gelmişti. Alınanlar:

İnda: telefon kabı, gömlek , makyaj çantası ( nasıl da biliyor benim sevdiğim şeyleri. Her ne kadar makyajı sevmesemde makyaj çantaları hoşuma gidiyor.)

Nisan: oyuncak ayıcık( elindeki kalpte Güneş yazıyordu:] )

Poyraz: çizme ( her kız sever mantığıyla)

Sıra Barış'a gelmişti. Onun ne aldığını çok merak ediyordum açıkçası. Bana ambalajlı bir kutu verdi. Ambalajı yırtmadan açmaya çalıştım ama olmayınca yırtarak iki saniyede açtım. İçinden parlayan mor bir beslenme kutusu çıktı. İçinde bir kart vardı. Kutunun üstünde "Güneş" yazıyordu. İçindeki kartı çıkardım ve okumaya başladım.

Güneş,
Öncelikle ben yazmayı pek başaramam,
Seninle bugün tanıştık. Aynı odada kalıyoruz. Her ne kadar garip olsada...

Bu kartı yazma amacım asıl olarak doğum gününün yanında bugün seni istemeden de olsa çok çok hatta çoooooooooooooook üzmüş olmam. Ben ,ben gerçekten bilmiyordum. İnan bana.... Ben hiç bir zaman senin yaşadığın kadar ağır duygular yaşamadım. Yani aileden birini kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum.

Sen dışarıdan güçlü ve sağlam bir kız gibi görünüyorsun. Yanlış anlama öylesin d zaten. Ama ben farkettim ki senin içinde gerçekten duygusal ve ortaya çıkmak,kendini göstermek isteyen bir kız var. Benden bir tavsiye onu çıkar duygularını saklama.

Seni Çok Seviyorum ( yanlış anlama)

-BARIŞ

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yaz ProgramıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin