FOTOĞRAFTA GÖRDÜĞÜNÜZ YAĞMUR ARKADAŞLAR. BU BÖLÜM BİRAZ KISA OLDU ÖZEL SEBEPLERDEN DOLAYI KUSURA BAKMAYIN DİĞER BÖLÜMDE TELAFİ EDİLECEK. KEYİFLİ OKUMALAR.
DEMİR ZAİM
Gözlerimi açtığım da hala arabanın içindeydim. Başım ise dönüyordu. Sağ ve sol tarafımda iki kişi, önde ise bir kişi oturuyordu. " Siz kimsiniz lan" dedim zar zor çıkan sesimle. "Ben oğuz" dedi sağ tarafım da ki , "Bende furkan" dedi aynı şekilde sol tarafımda ki. "Aslında tanışma faslını okula bıraksak iyi olur. Sen bize evini tarif et" dedi ecevit.
Zar zor doğruldum. Karanlıkta görmek gerçekten zordu. Mideme çok darbe almıştım. Sesim çıkmıyordu bu yüzden. Ellerimle yön göstererek sonunda evi bulduk. Oğuz ve furkan kollarıma girip " Barış , sen burada bekle geliyoruz biz " diyip indirdiler arabadan beni.
Kapıya kadar taşıdılar. Işık yandığında gözlerim daha net görmeye başlamıştı. Oğuz, uzun boylu esmer, kirli sakallı bal rengi gözlere sahip biriydi. Furkan ise kumral ve beyaz tenliydi. Kahverengi gözlere sahipti. Hafif top sakalı vardı. "Merak etme birader yanlarına kalmayacak" dedi Oğuz. Furkanda onayladı onu. "Niye yardım ediyorsunuz bana"
Dediğim de "bunları sonra konuşuruz; dedi furkan. Kollarımdan çıkıp kapıya doğru yöneldiler. Bende zar zor evin ziline basmaya başladım. Kollarımı kapıya yasladım durmak için fakat uzun sürmedi bu. Egemen kapıyı açtığı gibi secdeye vardım. Şaşkın şaşkın bana bakıyordu. " Noldu lan ne bu halin" derken kollarımdan tutmuştu. "Anlatırım sonra " diyip içeri geçtik zar zor."Olum hastaneye mi gitsek" dedi egemen pasuman yaparken. "Gerek yok şu kremide sür yarına kalmaz birşeyim" dedim. Egemen kremi sürerken " ee anlatsana " dedi. "Yolda serseriler le kapıştık ya para falan istediler " dedim yalancı sözlerle. Ona anlatamazdım. Ona bir sözüm vardı. Okulda kavga yok. Fakat sinirim tepemdeydi. Kafam yerine yeni geliyordu. "Yarın dinlen gelme okula " dedi. Kafamı salladım onaylar anlamında. Ama gidecektim , okul çıkışında umut ve tayfasını tek tek yakalayıp derslerini verecektim.
Egemen pansumanı bitirdikten sonra odasına geçti. Bende telefonu mu açıp twittera baktım.Baktığım da bildirim gelmişti. Yağmur takip etmişti. Profiline girdiğim de şaşırmıştım. Beraber fotoğrafımız vardı. Ne ara çekilmiştik hatırlamıyordum. Sonrasında mesaj geldi. '' Çok güzel bi gündü'' demişti. Başım da filler tepiniyordu. Cevap vermeden gözlerimi kapattım. Aklıma gelen ise yine bade oldu. Düşüncelerimi kafamdan silerek uyudum.
*****************
Sabah egemenin kolumu dürtmesiyle gözlerim güneşle buluştu. '' Kahvaltını hazırladım ben çıkıyorum sen dinlen bugün ben müdürle görüşürüm.'' diyip odamın kapısını kapattı. Zar zor doğruldum. Gerçekten ağrım vardı. Ağır adımlarla lavobaya yöneldim. Dişlerimi fırçalayıp yüzüme biraz suyu vurdum. Aynaya baktığımda dudağım patlamıştı. Yüzümde bir kaç morluk vardı. Yüzümü kurulayıp çıktım. Kahvaltımı yaptıktan sonra beyaz bi t-shirt siyah bi pantolon giydim. Ayağıma spor ayakkabılarımı giyip çıktım binadan.
Okula doğru yürümeye başladım. Gördüğüm ilk markete girip bi sigara aldım. Sigaramı ateşledikten sonra yürümeye devam ettim.
BADE
Bu sabah erken kalkmıştım
Çünkü annem ve babam gidiyordu. Herşeyi dünden hazırlamışlardı. Bi yandan üzülüp bi yandan seviniyordum. Annem ve babamı bir ay görmeyeceğime üzülüyordum. Ama sümeyye ile 1 ay aynı evde kalacağımıza seviniyordum. Hatta bunu sümeyye ye söylemişim. Gerçekten sevinmişti. Gitme vakitleri gelmişti. Gözlerimi ağlamamak için zor tutuyordum. Annem bana bakarak " Benim içim hala rahat değil , bak hergün arıycam aç sakın gece dışarı çıkma. Sümeyyeden ayrılma sakın" "tamam anneciğim, merak etme sen " dedikten sonra sarıldık. Sonra babam geldi karşıma " Dikkatli ol kızım " dedi "Siz de babacığım" diyerek onlada sarıldık. Sarıldığımız da kulağıma "Çekmecene bi miktar para bıraktım canım bittiğinde ararsın gönderirim" dedi kafamla onayladım. Kapıya indik orada da sarıldık. Arabaya binip gittiklerinde daha fazla tutamadım gözlerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEFA
Teen Fiction''Küçükken etrafında ki herşey büyük olduğu için söylediğin o cümlelerde kocamandır. ''Senin için dünyayı yakarım'' der, aslında kibrit bile çakamaz. ''Senin için canımı veririm'' der , çünkü o zamanlar ölüm bile oyundur. Eğer hala küçüksen hala büy...