✨ Hatıra

106 4 0
                                    

Ertesi gün olmuştu. Hayat ne kadar siyahtı öyle. Ama parlak siyahtı. Mucizeler parlıyordu. Adeta yıldızlar gibi. Bu kadar çok düşündükten sonra eski püskü gelinliği giymek için annemin odasına gittim. Birden bir torba düştü içinde iki oyuncak vardı. Bunlar benim hep oynadığım oyuncak setinden 2 parçaydı. Gözümden tek bir yaş geldi. Sonra onları yatağa koydum. Ve annemin gelinliğini giydim eskiydi. Ama tozlarını silince daha iyi olmuştu bile. Üzerimdeydi. Sıra saç ve makyajdaydı. Biraz da takı. Saçlarımı topuz yapmıştım. Makyajım ise annemin rujunu sürdüm ve gözüme far sürdüm. Takı olarak babamın bana aldığı bilekliği giymiştim. Hazırdım sanırım. Çünkü evlilik abartılacak değildi. Annemin yatağındaki iki parça oyuncağımı aldım ve odama koydum. Ve kardeşimi de alıp dışarı çıktım. Yolda yürüyordum. Hoşlandığımın kız arkadaşı yolda bana çarptı aramızda şöyle bir konuşma geçmeye başladı:
O: Ne yaptığını sanıyorsun sen ya.
Ben: Ne mi yolda yürüdüğümü sanıyorum.
O: Ya tozlu kıyafetin ile bana çarptın.
Ben: Ben zengin değilim ki.
O: Belli oluyor canım. Ama bu kadar da fakir olunmaz ya.
Ben: Ya sanane pardon da YETER senden çektiklerim zaten kalbimi acıtıyorsun.
O: Ay çok komiksin kalbi acıyormuş ahaha !
Ben: Sus!
O: Susmazsam döver misin? :D
Ben: Hayır , yani uf tamam ya.
O: Ya sen kiminle evleniyorsun o gelinlikle.
Ben: Bilmiyorum.
O: Sen kaçık mısın kızım ya al şu bin lirayı da düzgün birşey giy. Ayrıca şu elli lirayı da al eve dönersin taksiyle.
Ben parayı aldım ve oradan uzaklaştım arkamdan gülüyordu ağlıyordum bende beni ezmişti sırf fakirim diye. Keşke almasaydım şu parayı ama lazımdı işte. Orada bir gelinlik gördüm bana 500 dediler kıyafet bana güzel olmuştu ama biraz zorlayarak 350 lira yapmayı başardım sıra ayakkabılardaydı. Çok güzel ayakkabı almıştım üstelik 150 liraya aldım ve saçlarımı yaptırdım güzel bir makyaj yaptırdım oda 100 lira tuttu. Sonra 400 liraya 4 parça takı aldım. Gerçekten çok şık olmuştum. Yepyeni parlak kıyafet hayatımda ilk defa görmüştüm aslında. Yani öyle bir kıyafetimiz olmadı hiç. Sonra 25 lira ile eve döndüm. Üstümü giydim. Annem beni aramıştı ev telefonundan. Sonra düğünün yerini söyledi kalan 25 liram ile de düğüne gitmiştim. Etraf çok güzeldi şaşkınlıkla yürüyordum. Evleneceğim kişi bana çok güzel görünüyorsun dedi gözlerim açıldı ve teşekkürler dedim. Bana adımı sordu. Kısık bir sesle Ashley dedim. Onun adı ise Jack'miş. Sonra bir masaya doğru ilerledik. Bu hoşlandığım çocuk ile sevgilisiydi. Çok şaşkındım. Ne işleri vardı burada.
Jack bana:
Bu kardeşim Max diğeri ise sevgilisi Emma 2 yıldır birlikteler.
Bende:
Gerçekten mi? Biz aynı okuldayız.
Jack:
İnanmıyorum bende onlarla aynı okuldayım.
Ben gülümsedim. Sevdiğim çocuk karşımda sevgilisiyleydi ve konuşuyorduk.
Max ile el sıkıştık sonra bırakmadım Emma bana bir bakış attı. Ve sonra bıraktım. Bu kız çok tehlikeydi. Ama vazgeçecek halim yoktu. Sonra Max Emma'yı yanağından öptü. Ağlıyordum. Sonra annem beni çağırdı. Oturmuştuk.
Tam kabul etme kısmını sordular ki o evet dedi ben ise bakınıyordum etrafıma Max bakıyordu bana yüzü asılmıştı. Daha demin çok mutluydu oysa ki zaten anlamıştım Max ile ben ayrı dünyaların insanlarıyız. Sonra sıra bana geldiğinde yüksek bir sesle HAYIR! Dedim ve ağlamaya başladım. Max yanıma gelmişti. İyi misin diye sordu bende yüzüne bakıp bir sırıttım. İyiyim artık dedim. Bana gülümsedi. Bende gülümsedim. Birbirimize bakıyorduk. Sonra Jack noldu diye sordu bende biraz midem ağardı. Yarın yapsak olur mu lütfen dedim. Bana tamam dedi. Sonra Max bana kısık bir sesle lavaboya gel dedi. Ve gitti ardından yüzümü yıkama bahanesiyle Max 'in yanına gittim.
Max:
Bunu niye yaptın niye hayır dedin?
Ben:
Bilmiyorum. Bana bakışın hayır dememi söylüyordu sanki.
Max:
Daha fazla uzatmama gerek yok sanırım.
Ben:
Ne oldu bana anlatabilirsin nasıl olsa akra..
Max beni öptü.
Sonra "Seni seviyorum Ashley ama akraba olarak değil"
Dedi ve çok kısık bir sesle "Bende seni seviyorum" dedim ve sarıldık.
Sonra Emma geliyordu ve sarılmayı kestik.
Emma:
Ya sen nasıl hayır dersin böyle birini bulmuşsun da. Dünyanın en büyük şansını kaçırma anladın mı dedi.
Ve Max'i de alıp gitti.
Arkamdan bir kurşun geldi. Ve gözlerim kapandı.
Gözlerimi açtığım da herkes oradaydı.
Max , Annem , Kardeşim , Jack ve Emma ama Emma sırıtıyordu.
Annem: İyi misin kızım bir yerin acıyor mu?
Ben: Hayır , ben iyiyim teşekkürler.
Jack: Seni merak ettik. Orada kan içerisinde duruyordun arkana kurşun yemiştin.
Max: Evet malesef ki Jack haklı.
Emma yalan söylüyor gibi baktı ve:
Ay canım çok üzüldüm kan içerisindeydin. Ben farkedip hemen söyledim.
Ben ise:
Tamam , teşekkürler.
Emma: Aa bir teşekkür ettin hayatını kurtardım oysaki baban bunu öğretmedi mi?
Ben : Babam öldü.
Dedim Max kolundan tuttu ve sus dedi.
Emma: Nerden bilicektim bıraksana beni.
Max bıraktı.
Sonra annem doktor ile konuşurken duydum:
Arkasından vuranın bir adam olduğunu öğrendik görünüşünü bilmiyoruz siyah bir kıyafeti varmış.
Annem: Kim kızıma bunu yapsın o kimseye zarar vermez.
Doktor: Sakin olun kimse bulunacak. Ve 3 yıl hapis cezası verilecek.
Annem: Bakın kızım 1 yıl önce çok mutluydu sonra babası gitti ve çok perişan oldu daha fazla üzülüp perişan olması bir annenin isteyeceği en son şeydir.
Doktor: Haklısınız tabi tamam buna engel olmaya çalışırız en azından deneriz.
Annem: Tamam , teşekkürler.
Doktor: Rica ederiz işimiz bu.
Annem:
SON!

Siyah PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin