I22.BölümI"Mahvoldu!"

152 9 0
                                    

İki Hafta Sonra...

Miray'ın ağzından;

"Kamera hazır mı? "diye sorduğumda sarı saçlı kısa boylu bir kız bana bakıp dudağını tedirgin bir tavırla ısırdı. Tek kaşımı havaya kaldırıp beklerken, "Bir sorun mu var? "diye sormadan kendimi alamamıştım.

"Kameralar ve diğer her şey hazır ama ufak bir terslik çıktı. "dedi elindeki kağıtları düzgün bir sıraya sokarken.

Sorunun ne olduğuna dair teoriler geliştirirken sarı saçlı kız lap diye söyleyiverdi. Bana biraz zaman verir diye düşünmüştüm ama amacı bana ilk fırsatta sinir krizi geçirtmek olduğu gayet açıktı.

"Başrol oyuncusu olan Işıl oynamak istemediğini söyledi."

Yanağımın kenarını ısırmaya başladığımda çoktan Işıl denen kıza lanet etmeye başlamıştım. Eğer hesaplanan planda bir aksaklık olursa domino etkisi gibi bütün her şeyde gerileme olacaktı ve biz bu filmi zamanında bitiremeyecektik. Bu da ben dahil on kişi final sınavından kalacak ve yaz okuluna gitmek zorunda kalacak demekti.

"Bu kız aptal mı? Neden son dakika da haberimiz oluyor bundan? "diye bağırmak istedim ama sesim daha çok hırlıyormuş gibi çıkmıştı. Eğer o kızı okulda görürsem hırlamaktan daha kötü şeyler yapabilirdim.

Başımı iki yana sallayıp karşımdaki sarışın kıza döndüm. "Senin adın ne? "diye sorduktan sonra fiziksel özelliklerini tartmaya başladım.

Elindeki kağıtları masanın üzerine bırakırken, "Beyza. "dedi. Sesini duyduğumda neredeyse tırnaklarımı yemek üzere olduğumu fark edip kendimi durdurdum.

"Peki Beyza, sen başrole geçsen olur mu? "diye sorduğumda bana korkak bir ifadeyle baktı. Kişiliğim ve görünüşüm yüzünden mi yoksa profesörün film için yetkiyi bana vermesi yüzünden mi benden korktuklarını anlamamıştım. Hadi ama insan yemiyorum ya ben, gayet insancıl bir şekilde soru sordum. Bu kadar korkma gerçekten hiç gerek yok.

"Ama, ama ben kameraya bakınca gülmeye başlıyorum. "dedi çekingen bir tavırla. Derin bir nefes aldıktan sonra sıkıntıdan saçlarımı karıştırdım.

"Ben şimdi nerden bulacağım oyuncu? "diye fısıldadım. Telaşa kapılıp her şeyi mahvetmek istemediğim için sandalyeye oturup düşünmeye başladım. Buradaki kızlardan oynamalarını isteyemezdim çünkü hepsinin kamera arkasında önemli görevleri vardı. Yapabileceğim tek şey okula gidip koridorda bir dilenci gibi oyuncu dilenmekti. Kendimi bunu yaparken düşünemiyorken gerçekten yapabileceğimi hiç sanmıyordum.

Beyza'nın masaya bıraktığı kağıtları alıp incelemeye başladım. Senaryo olduğunu fark ettiğimde kendimi durduramayıp tekrar okumaya başladım. Başı o kadar çok hoşuma gidiyordu ki eğer film olmazsa sadece başı için üzülecektim.

"Niye yüzünü asmış oturuyorsun? " diye sordu birisi. Hızla başımı kaldırıp konuşana baktım ve aslında sesinden nasıl anlamadığıma şaşırarak Burak'a bir süre bakmaya devam ettim.

"Uzaylılar beynini mi kaçırdı? İyi misin?"

"Kapa çeneni Burak, başrol oyuncusu gelmiyormuş ona canım sıkıldı. Hem sen neredesin bu zamana kadar? "diye sordum sinirle. Sinirimi Burak'tan çıkarmak bir başkasından çıkarmaktan kat kat daha iyiydi. Çünkü bir başkası buna alınıp gidebilirken Burak gitmezdi. Gitmeyeceğini söylemişti.

"Defne'nin yanından geliyorum. Finalleri," diyebilmişti ki sözünü bölüp sandalyeden zıpladım.

"Defne! Aynen Defne! "diye bağırıp elimde senaryoyla birlikte yurda doğru koşmaya başladım. Baştan nasıl aklıma gelmemişti ki bu? Defne tam kameralar için yaratılmıştı, güzel bir yüzü vardı ve oyunculuk yapabilecek kadar iyi bir yalancıydı. Ah tamam, Defne kim inandırıcı yalan söyleyebilmek kim. Defne sanırım yalan söylemeyi becermek konusunda son sıralarda bile yer almıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ahlaksız MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin