Kendimden bahsediyim ilk once size. Adim jack 19 yaşındayim. Yaz tatili bildigimiz gibi her yıl cok sıkıcı geçiyordu. New york'da siradan birgündü. Kahvalti yapmak icin hazirlaniyordum ve bu arada yiyeceklerimi hazirliyordum. Öğrenci hayati tabi :)) yumurta yemekten icim dişim yumurta oldu tabikide. Neyse kahvaltidan sonra newyork sokaklarinda arkadaslarimizla hergunku gibi bisiklet surucektik. Michel ,geric ve ben. Arkadaslarim saat 10.30 siralarinda beni bisikletle birlikte almaya geldiler. Ogün kendimi herzamankinden biraz tuhaf hissediyordum ama heralde gece gec yatıp erken kalktigim icindi. Yemegimi yedim ve arkadaslarimla birlikte bisikletimi catı katından çıkartıp sürmeye basladik. Yeni yapilan bir altın madeni vardı. Michel cok fazla merakli oldugundan iceri girmej istedi ama kirmizi serit ve tabela vardı. " GİRMEK YASAKTIR !! " diye kocaman dev gibi bir yazi vardi. Geric ve ben iceri girmenin hic iyi bir fikir olmadigini duşünüyorduk. Ama michael bizi dinlemeden iceriye girdi ve girmeden önce : "Eğer 10-20 dakika içinde gelmezsem çantanın icindeki 2 tane el feneriyle birlikte iceriye girin " dedi. Biz şaşkınlık ve korku içinde gericle birbirimize bakiyorduk. Şüphesizki ikimizde çok korkmuştuk.Neyse etrafta kimse yoktu. Baktik ki michael gelmedi bizde madenin kapisindan doğru ona bağırmaya başladik. Ama hicbir cevap alamadik. İçeriye michelin dediği gibi el fenerleriyle birlikte girdik. 3 kapi vardi. Michel bu 3 kapınin hangisindeydk diye merak ettik. 1.kapida iceride tekbir kirinti eşya hicbirşey yoktu. 2.kapıda ise michelin hiç yanından ayirmadigi bir 4 yaprakli yonca vardi. Fakat ortalarda michel falan yoktu. Şaşkınlık içinde etrafa bakiyor ve micheli ariyorduk. Yaklaşık 60-70 metre ilerledikten sonra insan veya hayvan kemiği gibi birkaç parça kemik vardi ve biz gericle birlikte çok korkmustuk çünkü michelin hep yaninda tasidigi yoncaya rastladik ve kemiklere rastladik. Fakat iceride kimse yoktu. Gittikce korkmaya baslamistik ileriden bize doğru sanki hafif bir şekilde ışık pariltisi geliyordu. Biz yavasca ilerledik. Gittikce isığın siddeti artiyordu.Geric bana : haydi ! Jack geri dönelim dedi fakat ben ona : " olamaz geric !!! Michel bizim 7 yıllık yakin arkadasimiz. Onu orda birakamayiz. Ben geri dönmem özelliklede buraya kadar gelmişken. Neyse 1 saat araliksiz yürüdük. Ve sonunda michelin gözlügünu bulduk. Yaninda boylu poslu bir adam ve michel vardi , kosarak yanina gittik. Onun icin endiselendigimizi ve ozledigimizi soyledik. Buraya nasil ve niye geldigini sorduk. Oda bizde " Arkadaslar oncelikle sizi uzdugum icin ozur dilerim. Beni aramaya calismaniz , benim sizin gibi dostlarim oldugunu ogrenmemi sagladiniz. Tesekkur ederim. :)) Oncelikle bu yanimdaki abinin adi Tom. Onu çok sevdim , cok iyi birisi. İyi ki gelmişim. Hem oda çok yalnız kimsesj yokmuş. Ve bu yuzdn kendine siginacak biryer bulmaya karar vermis bu madeni bulmuş. " Ona yani michele bu kemiklerin nereden geldigini sorduk ; O da bize karşidaki firini gostererek " ahahaha biz ordaki firinda tavuk but yemişdik ve kemiginide Tom'un kopegi olan Max'a vermistik. Oda oynarken demekki oraya kadar goturmus. Neyse simdi cok iyiyim. " biz Tom abiyle vedalasip maden cikisina doğru yol aldik. Madenden ciktigimizda new yorkda sokaklar bomboş kalmisti aksam yemegi icin benim evime gittik ve tüm günün stresini attık.. OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER... ---SON---