Bölüm 11

748 88 19
                                    

Minseok kahvaltıyı hazırladığı sırada Luhan'da televizyon kanallarını geziyordu ve karşısına daha dün yaptığı röportajı çıktı.

"Bu kadar çabuk mu? Minseok bak sonunda sen de herkes tarafında tanınan birisi oldun."

Minseok Luhan'ın kahvesini de masaya bıraktıktan sonra merakla Luhan'ın yanına gelip televizyona baktı ve "Utanç verici." dedi.

"Beni yapışkan bir fan olarak adlandırmışlar cidden neden bunu yapıyorlar? İyi ki sadece bir futbol oyuncususun yoksa bu benim ölümüm olurdu."

"Zaten yapışkan bir fan değil misin? Sadece nasıl bir yerde yaşadığımı merak ettiğin için evime gizlice girdin ve şimdi burada bir tutsaksın."

"Ondan beri sana herhangi bir yapışkanlık gösterdim mi peki?"

"Her maç öncesi ve sonrası post-it ler bırakmanı saymazsak yapışkanlık yapmıyorsun."

Minseok Luhan'ın dediğine kırılıp hiçbir cevap vermezken, Luhan oturduğu yerden kalkıp masaya geçti ve kahvaltısını yapmaya başladı. Minseok ise bu sırada hala röportajı dinliyordu.

"... ne kadar inkar etseler de fanların bu konuda ısrarcı olduğu kesin. Şimdi yapılan yorumlara göre Minseok tamamıyla yalan konuşuyor."

Minseok daha fazla dayanamayıp televizyonu kapattı ve Luhan'a baktı kahvesinin kokusuyla kaybolduğunu görünce ise çıkıp bahçeyle ilgilenmeye başladı.

Luhan kahvaltısını bitirdikten sonra hazırlanıp bahçedeki çiçeklerle ilgilenen Minseok'a baktı.

"Ben çıkıyorum, akşam geç gelirim, geldiğimde yemeğimi hazırlarsın. Erkenden hazırlamana gerek yok yani."

"Pekala. İstediğin bir şey var mı?"

"Bilmem, evi şöyle baştan aşağıya temizleyebilirsin mesela."

"Tutsağım köle değil."

"Her neyse gittim ben."

Luhan hızla evden çıkarken Minseok çiçeklere biraz su verip evi temizlemek için içeri girdi, akşama kadar evi temizledikten sonra ise kendini buz gibi suyun altına soktu ve bir duş aldıktan sonra uyuya kaldı.

Gece yarısı Luhan eve geri döndüğünde önce mutfağa girip Minseok'un herhangi bir şey hazırlayıp hazırlamadığına baktı ardından midesinden gelen gurultu sesleriyle birlikte Minseok'un odasına indi.

"Minseok uyan, karnım aç."

Luhan Minseok'a seslenmesine rağmen hiçbir cevap alamayınca şansını bir kez daha denedi ve "Eğer uyuyacaktıysan yemek hazırlamalıydın." dedi, ardından Minseok'u dürterek uyandırmaya çalıştı, bunun karşılığında ise Minseok'un titreyerek minicik bir hal aldığını gördü ve geri çekilip odanın ışığını yaktı. Minseok'un kızarmış yanaklarını ve terlediğini görünce ise "Acaba hastalandı mı?" diye aklından geçirip elini anlına götürdü. Ateşi olduğunu fark etmesiyle birlikte ise hemen yukarıdan dereceyi getirip Minseok'un ateşini ölçtü, 40 a yakın olduğunu görmesiyle birlikte ise panikleyerek onu kucakladı ve arabasına bindirip hızla hastaneye sürdü.

Öğle saatlerine doğru Minseok gözlerini açıp etrafını taradı, ardından sıkıca elini tutuğu Luhan'la göz göze gelip elini hızla geri çekti.

"Sadece geyiklik görevimi yerine getiriyordum. İyi misin? Doktorun küçükken daha sık buraya uğradığını söyledi ve uyandığında gidebileceğimizi de, ateşin bir kez daha o kadar yükselmezmiş."

Minseok sessizce Luhan'ı onaylayıp kalkmaya çalıştı ardından biraz daha yatmak istediğine karar verip başını geri yastığa koydu.

"Beklemene gerek yoktu Luhan, işlerini vardır hem senin, ben kendim eve dönebilirim, söz veriyorum kaçmam."

"Menajer hyungla konuştum, önemli bir işim olduğunu ve antrenmana katılamayacağımı biliyor, yani sorun yok, doktorundan onca şeyi duyduktan sonra seni burada yalnız bırakamazdım."

"Sana her ne anlatıysa geçmişte kaldı onlar, en fazla üç gün böyle olurum sonra iyileşirim-"

"Çok yorulduğun için olduğunu söyledi, yani benim de suçum var demektir değil mi, üstelik odanın soğuk olduğunu da biliyordum ve acımasızca soğuk suyla yıkanabileceğini söyledim. Nedenini bilmiyorum ama kendimi kötü hissediyorum, bırak da telafi edeyim."

Minseok hiçbir şey demeden gözlerini kapattı ve tekrar açtıktan sonra ayağa kalkıp ayakkabılarını giyindi. Ardından Luhan'ın desteğiyle birlikte Luhan'ın arabasına bindi.

"Eğer istersen uyuyabilirsin, senin için ısıtıcıyı açmamı ister misin? Üşüyor musun?"

"Böyle iyi teşekkürler." diyerek Minseok iyice arkasına yaslanıp kollarını birleştirdi ve gözlerini kapanmasını engellemeye çalıştı fakat kısa süre sonra dayanmayıp uyudu.

Eve vardıklarında Luhan arabayı durdurup uyuya kalmış Minseok'a baktı, ardından sessizce arabadan inip, onun kapısını açtı ve kemerini açıp onu kucakladığı gibi eve girdi. Kapının önünde durup bir aşağıya inen merdivenlere baktı, ardından hiç tereddüt etmeden Minseok'u kendi odasına çıkarttı ve yatağına yatırıp üzerini sıkıca örttükten sonra arabasını park etmek için aşağıya indi.

Akşam yemeği zamanında Luhan yemeğini yedikten sonra Minseok'a çorba hazırlayıp götürdü.

"Minseok uyan, biraz bir şeyler yemen gerek, ilaç içeceksin."

Minseok Luhan'ın dürtmesiyle birlikte gözlerini açıp yanında duran tepsiye ardından da Luhan'a baktı ve doğrulup tepsiyi kucağına aldı. Bu sırada Luhan ise uzanıp Minseok'un ateşini kontrol etti ve geri çekildi.

"Doktor ateşinin hep olacağını söylemişti de gerçekten ciddiymiş."

"Değişik bir bünyem var, normalde hiç hastalanmam, ama hastalandığımda da hakkını veriyorum." diyerek karşılık verdi ona Minseok ve çorbasından bir kaşık aldı.

"Odana bir ısıtıcı alacağım, o zamana kadar burada uyu."

"Burası senin odan."

"Farkındayım ve o yataktan rahatını bulamazsın, güzelce dinlenirsin, bu sırada ben de ya Heechul'un odası ilan ettiği yerde uyurum ya da salonda ya da, ya da bilmiyorum işte ev büyük."

"Bunu kabul etmeli miyim emin değilim."

"Hapishanende kısa süreli koğuş değişikli diye düşün." diyerek Luhan göz kırptı ardından odadan çıktı.


*Yorumlarınızı bekliyorum ♥*


Number : 7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin