Belirsizlik benim için ucu görünmeyen bir girdap gibiydi. Beni hızla içine çekmeye çalışan o girdabın tam karşısında duruyordum. Ne uzaklaşabiliyor ne de kendimi girdabın sonsuz karanlığına bırakabiliyordum.
Duygular...
Bana göre değildi onlar. Duygular, hisler sıradan insanların zayıf noktalarıydı. Ama ben zayıf olamayacak kadar temkinli olmak zorundaydım. Aksini düşünmek kimliğimi hiçe sayıp kendimi bir karadeliğin içine hapsetmek gibiydi.Bu zamana kadar bunları düşünmeye gerek duymamıştım. Dizginleri her zaman elimde tutmayı başarmıştım çünkü. Ama sanki ellerimin arasından kaymaya başladığını hissediyordum. Kontrolüm dışında gelişen bir şeyler vardı. Kalbimin dürtüleri, duygularımı harekete geçiriyor gibiydi. Doktorumun söylediklerini düşündüm. İstemediğim bir şeyi yapmaya zorlayan her hissiyatı, duyguyu, dürtüyü hiçe sayacaktım. Bunu yapabilirdim. Onca tedaviden sonra iyileşmiştim. Neyi isteyip istemediğime karar verdiğim müddetçe karşı koyabilirdim.
Peki isteyip istemediğimden emin olamıyorsam diye düşündüm. Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Aklımı kurcalayan, duygularımı yeniden harekete geçiren bir şeyler.
Uzandığım yerde saçlarıma daldırdığım elimdeki sızıyla beraber gözüme simsiyah bir perde indi. Karşıdan biri geliyordu. Onla beraber yaklaşan ışık gözlerimi acıtmaya başlamıştı. Işığı kesmek isteyen elim gözüme siper oldu. Bir müddet öylece bekledim. Işığın kesildiğini hisseder gibi olduğumda elimi indirdim ve kahve tonlarında bir çift cam bilye gözle karşılaştım. Gözüme siper ettiğim elimi tutarak kaldırdı, avucumun içini işaret etti.
"Sakın bu çizgiyi unutma." dedi ve gözden kayboldu. Tekrar her yer zifiri karanlık olmuştu.
...
Uyandığımda koltukta uyuyakaldığımı farkettim. Rüyaydı. Yalnızca bir rüya.
Avucumu açtım, ince çizgiye dokundum. İlkay'ın gözlerini tekrar görür gibi oldum. Onları zihnimden silmeye çalışırken duygusal hiçbir bağım olmadığını ve olamayacağını hatırlattım kendime. Onunla tek bir derdim vardı ve o da artık kafamda netti.
"Henüz hesap defterimiz kapanmadı bayan matematik. Senden alacağım var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKLI
Novela Juvenil" 'Kendine dikkat et. Senden alacağım var.' Konuşurken üstüme yürüdüğünden geriye gitmiştim. Birden sırtımda hissettiğim bahçe duvarıyla bedeninin arasına sıkışırken kulağıma eğildi. 'Bana posta koymak sana düşmez bayan matematik.' "