HAYAT ADİLMİ?

25 2 2
                                    

Hayat her zaman adilmiydi?Ya da işine geldiğinemi adildi?Yoksa hayat hiç mi adil değildi?Bunlar kafamda cevap bulamayacak olduğum sorulardı.Hayat hakkında tek bir bildiğim vardı.Dengesiz olduğu.Hiç bir zaman yaşamaması gereken şeyleri yaşatırdı,düşünmemesi gereken şeyleri düşündürürdü insana.Sonra bir yerlerden umut kırıntısı çıkarıp bütün dengeyi allak bullak ederdi.Size dememişmiydim hayat dengesizdir diye.
  
    Şu an bir şey farketmiştim.Kafamdaki sorunun cevabını bulmuştum.Hayat hiç bir zaman adil değildi ve olmayacaktı.Bu dengesizliğin sonucunda kabuk bağlamayan derin yaralar bırakacaktı insanın hayatına...

    3 gün öncesi...
Günüme ilk onu düşünerek başlamıştım.Artık anlamıştım
onu sevmiyordum.Aslında o da beni sevmiyordu.Sıkmıştı artık.Ama bunu ikimizde birbirimize açıklamaktan korkuyorduk.Ama artık korkmanın bir manası yoktu.Çünkü böyle olmayacaktı.Yürümeyecekti.Ona bugün her şeyi anlatacaktım.Telefonumu elime alıp buluşmamız için mesaj attım.Bugün kaldırabileceğim fazla ağır bir gün geçirecektim...

    Üstüme siyah bir t-shirt giydim.Altıma siyah dar paça ve siyah converslerimi giydim.Evden çıktım.Can'la buluşacağım yere doğru yol aldım.Düşünüyordum;surat ifadesini,vereceği tepkiyi.Belkide şaşırmayacaktı.Belkide şaşıracaktı.Sorularımın cevabı camın arka tarafında oturan çocukdaydı.Kararsız adımlarla kafeye girdim.Onun olduğu tarafa doğru giderken beni farketti ve sıcak bir gülümsemeyle ayağa kalktı.Olabildiğince ona gülümsemeye çalıştım ve karşısına oturdum.Bana beklintiyle bakıyordu.Normalde hiç böyle değildi ama sanki bugün farklıydı.Belkide ben öyle hissediyordum.Şu an her şey çok karışıktı.Her şey 'belki'yle doluydu.Hiç bir şey kesin değildi.Düşüncelerimle savaşmak çok zordu.Ben düşüncelerimle savaşırken araya bir ses girdi.İlk başta farkedemesemde sonradan o sesin Can'a ait olduğunu anladım.
"eee naber Zeynep"dedi.
Afallamamın ardından"iyiyim" diyebildim sadece.Sustum.Konuşamadım.Bana bir şeyler olduğunu anlamışçasına baktı.
"Bir sorun mu var?"dediği an "konuşmamız lazım"dedim.
Birdenbire gülmeye başladı.Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken"zaten konuşuyoruz"diyerek dalga geçti.
"Biliyorum.Dalgaya vurma ciddi bir konu"dediğimin üzerine ciddileşmeye başladı."neymiş o ciddi konu bakalım?"
işte başlıyoruz...Başlasana Zeynep korkma.Çünkü korkmanın sana hiç bir faydası olmayacak.Sana her zaman pişmanlık duygusunu katacak.Kendime verdiğim gazlar işe yaramıştı ve başladım.
"Sencede ilişkimiz sıkıcı olmaya başlamadımı yani nasıl desem artık benden soğuduğunu hissedebiliyordum.Aramızdaki ilgisizlik soğukluk çok belirgindi.Kısacası ben ayrılmak istiyorum"ettiğim her kelime biraz daha gözlerinin büyümesini,biraz daha gözlerinden alev çıkmasını sağlamıştı.Bunu düşünmemiştim yani sinirleneceğini.Kafasını geriye doğru attı ve gülmeye başladı.Bana alayla bakıp "ne dedin sen?"dedi gülerek.
"ayrılmak;yani terketmek.Bunu yapamazsın .Beni bırakamazsın.Ben seni seviyorum.Sen de beni seviyorsun dimi?"dedi delirmişçesine.Sanki ne yapacağını bilmiyormuş gibi çırpınıyordu.Sudan çıkmış bir balık gibiydi.Bu hali fazlasıyla parçalamıştı içimi.Ona umutsuzca bakmaya çalıştım.
"İkimizde sevmiyoruz birbirimizi.Sen sadece bana alıştığın için sevdiğini sanıyorsun.Can bu sadece bir yanılgı sadece...Biz...sevmiyoruz birbirimizi"
Dediğim an aniden ayağa kalkıp hırçınca bağırmaya başladı.
"Seviyorum lan!.Benim yerime konuşamazsın!"pişmanlık,korku sarmıştı dört yanımı.Bedenime canıma yakarak işliyorladı.
 
   Biraz sakinleşerek yerine yavaşça oturdu.Ben ise sadece susuyordum.Mırıldanmaya başladı"Sen...Sen de beni seviyorsun.Sevmelisin.Seveceksin!"sonlara doğru sesini yükseltmişti.Bu kadarıda fazlaydı.Kendimin bile şaşırmış olduğu hırçınlıkla bağırmaya başladım.
"Seni sevmiyorum.Anla!Ne yani ilişkimizin canlanması için benim ayrılalım dememmi gerek?Ha söylesene!Ben seninle konuşmaya çalışırken sen sevgili kankalarınla kıkırdaşıyordun.Şimdimi aklına beni sevdiğin!"dedikten sonra kafeden koşarak çıktım.Peşimden koşuyordu.Koştum tüm hızımla.Koştum ciğerlerim ne kadar yansada.Koştum rüzgar tenime çarpıp canımı yaksada.Ta ki yere sertçe düşene kadar.Dizlerim sızlıyordu.Kafamı kaldırdım yavaşça.Can başıma dikilmişti.Kolumu tutup kaldırmaya çalıştı ama kolumu çekip kendim kalkmaya çalıştım ve kalktım.Ellerimdeki tozu silkeledikten sonra ona bakmadan yürümeye başladım.Arkamdan yavaş adımlarla geliyordu.Biraz daha ilerledikten sonra hızlı adımlarla yanıma geldi.Ona ne yapmaya çalışıyorsun der gibi baktım.
"Bakma bana öyle.Bari seni eve bırakmama izin ver"dedi.Şu an tek yapmak istediği bana vicdan azabı çektirmekti.Ve yapmak istediği şey gerçekleşiyordu.Tamam belki saçma olabilir ama vicdanım sızlıyordu.Uzun bir süre sesizlik hakimdi.Evede yaklaşmıştık.Bir kaç dk sonra sessizliği bozan o olmuştu.
"Tamam ilişkimiz heyecanlı değildi ama..."
"Ama ne?"dedim.Gözlerini kaçırıp yere baktı.
"Zeynep bilmediğin çok şey var!"dedi korkuyla.Ne oluyordu anlamıyordum.Benim bilmediğim ne olabilirdiki?
"Anlat ozaman!"dedim şiddetle.
"Nasıl anlatacağımı bilmiyorum"çaresiz görünüyordu.Belkide sadece dikkat çekmek için yapıyordu bunu.
"Ya uf dikkat çekmek için yapıyorsan ben almayayım!"diğerek eve doğru gelmeye başladım.Zaten gelmiştik.Bir apartman vardı eve.Onu arkada bırakarak hızla yürümeye başladım.
"pattt!!"işte beni durduran o ses.Kulaklarımı delip geçen,yüreğimin yerimden oynamasına sebep olan ses.Arkama yavaşça döndüm.Karşımda dizlerinin üzerine oturmuş,gülen bir Can vardı.Ne olmuştu.Gözlerimi yavaşça gövdesine indirdim.Eli...Eli karnına basılıydı ve çevresinde...Yere damlayan...damlayan uğursuz sıvı...
Diyebildiğim tek şey titrek sesimle "Ca-Can"dı.
Adımlar atıyordum.Hissetmeden atıyordum adım.Yer ayağımın altından kayıyordu sanki.Onun yanına geldiğimde adımlarımı kestim.Dizlerimi kırıp karşısına geçtim.O hâlâ gülümsüyordu.Elini karnından çektim.Sıvı içimi sızlatarak akıyordu Can'ın karnından.Gözlerimi karnından çekip gözleriyle buluşturdum.Kanlı elini zar zor kaldırarak yanağıma koydu.Sıvının sıcaklığı gözlerimi kapatmama sebep oldu.O...O vurulmuştu.Kanlı eli hâlâ yanağımdaydı.
"Zeyn-zeynep"dedi zorlukla.Gö zlerimi gözkapaklarımda tonlarca yük varmışçasına yavaşça açtım.
"Sa-Sana herşeyi anlat-anlatıyorum.Senden uzz-uzak durmam gereki-"durdu derin bir nefes almaya çalıştı.
"Sana yaklaşırsam seni kaçıracaklardı.Be-ben sana yaklaşamadım.Ama senn bugün ayr-ayrılalım deyince dayanamadım.Sana yaklaştım.Görd-gördüğün gibi cezamı çekiyoru-"konuşamıyordu.Her ettiği kelime oturuyordu boğazıma.Yakıyordu,kavuruyordu yüreğimi...
Ona bakıyordum.Yüzünün her yanını ezberlercesine baktım.
"Sana a-aşığım.Seni her gün taki-takip ettim.Gizlice baktım sırf senin iyiliğin için sana yaklaşmadım"Ağzından kan gelmeye başladı ve gözleri kapandı.Acı bir feryat koptu.
"Caaannnnnn!!"
"Yapma Can gitme gitme gitm-"
Sesim fısıltıdan ibaretti artık.Acı sarmaşık gibi sarmıştı bedenimi.Altında ezileceğim bir acıydı bu.Beni sevmediğini sandığım adam beni korumak için ölmüştü kollarımda.
 
    Şimdiki zaman...
3 gün içersinde ne oldu derseniz.Hayatımın en zor günlerini yaşadım.Ve hâlâ yaşıyorum.Can...Can'ın vurulup öldürüldüğü gün ben onun yanında bayılıp hastahaneye kaldırılmışım.Can ise...morga kaldırılmış.Ve hâlâ tehlikedeydim.Beni kaçırmak isteyen ve Can'ı vuran çocuk hâlâ ortalıklardaydı.

    Acıdan başkasını hissedemiyordum.Bedenimi sökercesine çekiyordum vicdan azabımı.Fazla canım yanıyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYAT ADİLMİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin