ARAF

ARAF / 3

Multimedya : Rossy Clark

Bölüm şarkısı: Calvin Harris & Haim - Pray to God

"Küçük bir 'sürtük' için değer mi?" dediğinde daha ne olduğunu anlayamadan yüzüne geçirdiğim sert tokat ile bana öldürücü bakışlar atmaya başladı. Topuklarımın üzerinde dönüp burnumun yanmasını aldırmadan koşarcasına oradan uzaklaştım.

###

Tedirginlikle karşımdaki adama bakarken kaşlarını çatıp beni incelemeye başladı. Elindeki telefona birşeyler mırıldanıp kapattı.

"Odamda ne işin var?" Ne cevap verebilirdim ki?

"Şey ben-" duraksayıp birşeyler düşünmeye çalıştım. "Ders programını almak için gelmiştim." gözlerini gözlerime meydan okurcasına diktiğinde her saniye güvenim azalıyordu. Kafamı kaldırıp kendime gelmeye çalıştım.

"Odama nasıl girdin?" hiç düşünmeden cevap verdim.

"Kapı aralıktı-" gözlerine baktığımda inandığına dair bir kanıt göremeyince cümlemi yarıda kestim. Her ne olursa olsun bir an önce bu işin içinden sıyrılmam gerekliydi.

"Ders programı için müdüreye gitmen gerekmiyor mu?" tek kaşını kaldırınca hızla yanından geçip odadan çıktım. Bana döndü.

"Burayı sanmıştım ama yanılmışım. Üzgünüm." hemen arkamı dönüp koşarcasına koridoru terk ederken bakışlarının ağırlığını üzerimde hissedebiliyordum. Hızla merdivenleri çıkarken tek bir ses duydum.

"Evet. Sanırım o burada."

***

Okulu terk ettiğimde havanın kararmış olduğunu fark ettim. Biraz ilerledikten sonra aynı çıkmaz sokağa ilerleyip oturdum. Gökyüzüne, göz kırpan yıldızlara bakmaya başladım. Kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı. Kafamı ellerimin arasına alıp ufak hareketlerle ovmaya başladım.

"Burada ne işin var? Ayrıca sen de kimsin?"

Kafamı kaldırdığımda şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "Patrick?"

"Ve ismimi nereden biliyorsun?" diye ekledi. Gözlerimi kaçırıp cevap düşünmeye başladım.

Ayağa kalkıp ona doğru adım attım. Başımı dikleştirip elimi uzattığımda yüzüme küçük sahte bir tebessüm yerleştirdim. "İsmim Lena." uzattığım elime bakmakla yetinince yüzümdeki küçük tebessümün donmasıyla gözlerimi devirdim ve elimi indirip sözlerime devam ettim. 'Evet başlıyoruz' diye mırıldanıp etraftaki kirli kanalizasyon sularının,çöp atıklarının kokusunu istemsizce akciğerlerime doldurdum.

"Okula yeni geldim. Ayrıca okulun sahibinin oğlu olduğunu ve isminin Patrick olduğunu duydum." Sert bir şekilde bakışlarını bana yönelttiğinde, Ah, aynı babası diye geçirdim içimden. Keskin yüz hatları, sert bakışları, karizmatik olmaları ile neredeyse aynı sayılırlardı.

Yavaş adımlarla bana doğru yürümeye başlayınca aynı şekilde geri geri gitmeye başladım. Sırtıma değen telleri hissetmem ile duraksamak zorunda kaldım fakat hala tellere iyice yapışıyor, adeta beni yutup karşıya geçirmesi için dua ediyordum.

"Biryerden tanıyorum seni." dedi sertçe. Nefesinin yüzüme düştüğünü hissettiğimde gergince yutkundum. Sırtımdan kayan soğuk teri hissetmemle kanımın donması bir oldu. Kafamı hafifçe yana eğdim. Net bir ses tonu ile cevap vermeye çalıştım.