Yağmur dinmişti . Umutu dinlemiş, onunla birlikte bende ağlamıştım . Sokakta onu ıslak bırakmaya gönlüm el vermedi , bende o küçük ellerinden tutup evime götürdüm . "Buyası senin evinmiğ çisil abla " diye yönelttigi soruyu , başımı aşağı-yukarı sallayıp cevapladım . İceriye girdiğimizde önce ayakkabılarını çıkardı . Sonra salona geçip koltuğa oturdu . Elindeki ona aldığım yiyeceklerle dolu poşetide yanına koydu . Ona gülümseyip "çok kirlendik ve ıslandık yıkanmamız gerek dimi umut ? " dedim soruyla karışık . Başını öne eğerek ve birazda utandığını belli ederek "benim temiz giysileyim yok ki çisil abla " diyince aklıma dayım geldi . "Sen burada otur bekle ben beş dakika birini arayacağım tamammı umut " diyip hemen yaninda uzaklaştıktan sonra dayımı aradim . Ilk calista acti ve "efendim çisil bir sorunmu var ? " diye telaşla soruyu yoneltti bana . "Hayir dayı birsey yok . Sadece senden ufak bir sey istiyecegim " dedim kabul etmesini umarak . "Tabi istiyebilirsin . Bu istiyecegin sey nedir çisil ? " dediğinde tüm gün olanları ona anlattım umutun kaldigi yetimhaneyi bulup benimle oldugunun bilgisini vermesini istedim öncelikle. Dayım varlıklı ve tanındık bir insan olduğu için bu işi kolayca halledeceğini biliyordum ardından kıyafet sorunundan söz ettim. "Tamam çisil . Sefer ile sana istediklerini yolliyacağım . Kendine iyi bak, başına iş açma . " diye kabul ettikten sonra hafiftende uyardi beni . Unuttuğum seyi amcama ufak bir mesajla bildirdim . *mesajda ; erkek icin oyuncak , pijama vb.* Sevinip hemen sessizce etrafı inceleyen umutun yanına gittim . "Hadi bakalim umutcuk banyoya . Kıyafet işine ben hallettim . Simdi güzelce temizlenelim " diyip o küçük ellerini tuttum ve onu banyoya götürdüm . İç çamaşırı hariç her şeyini üzerinden çıkardım ve ılık suyla yarıya kadar dolu olan küvetin içine soktum onu . "Önce biraz suyla oynamak istermisin ? " dediğimde "oluy cisil abla " diye sorumu yanıtlayıp suyla oynamaya başladı. Suyun içine biraz sıvı sabun sıktıktan sonra eliyle bir sürü baloncuk oluşturdu . Bu hareketleri tebessum etmemi sağladı. Uzun zamandır bir ilk daha yaşıyordum . Ben gülüyordum...
☆☆☆
Umut'u pırıl pırıl yapıp dayımın yolladıklarını ona giydirmiştim . Onu televizyonun başına oturtup bende kısa bir duş almıştım . Umut kimdi neyin nesiydi bilmiyorum ama saf bir görünüşü vardı. Dayımdan sonra birine güvenmek istemiştim . Çoğu insandan daha güvenilirdi çocuklar . Kardeşimin adıda Umut'du belkide bu yüzden güvenmek istemişimdir ona . Üzerime eşofman takımımı giyinip Umut'un yanına gittim . Kapı pervazından önce onu biraz inceledim . Ağzı kulaklarında izlediği çizgifilme gülüyordu. Arada kahka atıyordu . Çizgifilmlerden anlamazdım . İzlemeye izlemeye anlamaz olmuştum . En çok çocukluğumda Pembe Panteri severdim . Konuşmadığı içinde gece gizlice kalkıp tabletimden sessiz izleyebilirdim . Sonunda Umut'un yanına gidip oturdum . "Çisil abla tesekküy edeyim . Beni temizleyip . Benimle aykadaş olduğun için . Hiç kimse senin bana yaptığını yapmazdı . Sen bence biy meleksin . " dedikten sonra sarıldı bana . Sarılmasında huzur saklıydı . Anneye hasret kalmiş gibi . Bir kere şans verseler annesine sarılması için, sonsuza kadar sarılmak istermiş gibi sarılıyordu . Kollarimi bende ona doladım. Aynı hasretle bende yanıp tutuşuyordum. "Ben senin arkadaşınım Umut . Arkadaşlar böyle şeyler için vardır dimi ? . " dediğimde cevap vermesini bekledim ama cevap vermemişti . Yüzüne baktığımda uyuduğunu fark ettim . Onu odama kadar kucağımda taşıyıp yatağıma yatırdım ve ince battaniyemi üzerine örttüm , yanağına küçük bir öpücük kondurup oturma odasına geçtim . Televizyonu ve ışığı kapatıktan sonra koltuğa dinlenmek üzere uzandım. Yalnızlık hariç tüm dostlarım buradaydı . Yalnızlığı kaybettiğim için üzgündüm. Bir günde hayatım değişecek noktaya gelmişti. 19 yaşımdaydım ve 9.sınıfta kaldığım için lise sona yeni geçmiştim. Okulu bitirmek, intikam almak, dava etmek derken hayatıma küçük bir oğlan girmişti. Umut benim gibiydi, anne sevgisine en çokta sevilmeye hasretti. Gözlerimden damlalar hiçbir zaman beni dinlemediği gibi bu kezde dinlemeyip akarken karanliğa sığındım yine . Sessizlik heryeri kaplarken acı bir çığlık duydum . Koşarak odama girdiğimde Umut kan ter içinde kabus görup sayıklıyor aradada çığlık atıyordu . "Bıyakma beni anneee" diye yine aciyla sayıkladığında Umuta gidip sarıldım. Benim her gece uyuduğum zaman tekrar tekrar yaşadığım kaza anını o da yaşıyordu, ben bu yaşımda katlanamıyordum onun kalbi nasıl dayanırdı bu acıya. Umut'u uyandırmam gerekiyordu " heyy hepsi bir kabustu uyan Umut hadi . Bak gecti hepsi . " derken bir yandanda saçlarını okşuyordum, yavaş yavaş gözlerini açtı . "Çisil abla ." dedi ağlamaklı bir sesle .
" Sadece kabustu Umut ben buradayım . " derken tutmakta zorlandığı gözyaşları yanaklarından yol çizerek süzülmeye başladı. Bir yandanda bana sımsıkı sarılıyordu . " sen beni bıyakma çisil abla lütfen bıyakma " dediginde dahada sıkı sardim onu " tamam ablacım bırakmiyacağım, sakinleş sen . " ağlaması dindikten bir süre sonra kollarımın arasında yine uyuya kaldı . Yatakta yavaşça kayarak yatar pozisyona geçtim kolumun üzerinde olan kafasını göğsüme yaslayarak uykusuna devam etti . Bende ona sarılıp başına bir öpücük kondurdum. Arkadaşlarıma iyi geceler dileyip kendimi uykuya teslim ettim .
☆☆☆
Kısa ve kahküllü olan saşlarımla oynamaya çabalayan Umut'a "günaydın umut " dedikten sonra tebessüm ettim . Saçlarımı bırakıp "günaydın çisil abla " diyip kocaman bir gülümseme yolladı bana . "Hadi elimizi yüzümüzü yıkayıp kahvaltı yapalım olur mu umutcuk ? " diye aklımdan geçen düşünceyi Umuta sunarak . "Oluy çisil abla " diyip kalktı. Üzerinde amcamın yolladıklarının arasında olan ayıcıklı pijama vardı . Elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra ona özel olan giysilerden pantolon ve hava biraz serin olduğundan ince olan kazağı giydirdim . Sonrada omlet yaptım ve üzerine çikolata sürüp yedik . Kahvaltımızı böylelikle bitirmiş olduk . Umut oturma odasına gidip ona yollanan oyuncaklarla oynarken bende mutfağı toparladım . Kirlileri makinaya yerleştirip üzerimdeki pijamaları değiştirmek için yatak odasına geçtim, siyah dar paca pantolonumla ince balıkçı yaka mor kazağımı giydim ve Umutun yanına gidip koltukta ki yerimi aldım . Oyununa o kadar dalmıştı ki benim geldiğimi bile fark etmemişti . Mutluydu, en çokta huzurluydu . En azından birini mutlu etmiştim . Ona çocukluğunu bıraktığı yerden devam edebilmesi için bir şans sunmuştum.
☆☆☆
Umut oyun oynarken uyuya kalmıştı.Tüm gün Umut evde oyun oynamıştı, bende derslerden geri kalmamak için biraz ders çalışmıştım. Onu alıp koltuğa yatırdım , üzerine bir pike örtdükten sonra odama gidip kulaklıklarımı taktım. Çoğu insan müzikler konusunda ön yargılıdır ya hani ben öyle değilim . Her sanatçının şarkısında ayrı bir tat saklıdır . İnsanlarda bu tatların farkına varamadan yargılıyor şarkıları . Ben genellikle yabancı şarkı dinlememe rağmen bir Karadeniz kızıyım. Babam aslen Trabzonluydu , annemde öyleydi . Şuan ki ruh halime göre , karadeniz şarkısı dinlemeye karar verip "Karmate" yazan listeden her hangi bir şarkıya bastım . Şarkının sözleri pek umrumda olmazdı. Aslında ruhu rahatlatan şarkı değildir her zaman melodisi olurdu, bestelenirken kullanılan enstürmanların özenle seçilmesi tabi ki pek kimsenin umrunda değildi. İnsanlar şarkıların sözlerine bağlı kalırdı . Bazı şarkılar vardır ki "Bu sözleri yazan hayatımı en ön sırada izlemiş olmalı"dersiniz, öylesine anlatır ki sizi o şarkılar şaşırıp kalırsınız. Komidinimden resim defterimi ve kalemimi aldıktan sonra resim çizmeye başladım . Ikisi bir arada olunca cidden insan rahatlıyordu . Komidinin üstünde yer edinmiş çerçeveli fotoğrafı elime aldım . Annem , babam ve 5 yaşındaki kardeşim Umut ile Disneyland 'da çekilmiş bir resmimiz vardı. O da benim gibi biriydi neşeli , cana yakın , düşse bile gülerek ayağa kalkıp gözünden düşen yaşlara aldırmadan 'acımadıkiğğ' diyerek gülmeye çabalayan biriydi . Cidden ben nasıl kurtulmuştum o kazadan ? Ölum bana bu kadar yakınken nasıl hissedememiştim ? Fotoğrafı görebileceğim şekilde yatağın üstüne bırakıp kardeşimin resmini çizmeye basladim . O da saf ve temizdi...
Resmi bitirmeye yakın odamın kapısı aralandı . Ardından " Çisil abla , uyandım ben " diyen umut konuşunca ona tebbessüm ettim . Belli ki tam uyanamamıştı yatağıma çıkıp resim çizmeme aldırış etmeden belime sarılıp kapattı gözlerini . Resmimi bitirip her şeyimi toparladıktan sonra komidinin çekmecesine geri koydum . Aile fotoğrafımıza bir öpücük kondurup komidinin üstündeki yerine bıraktım . Bende Umuta sarılıp kendimi uykunun kollarına bıraktım .
☆☆☆
Yavasça kolumu dürtükleyip "Çisil abla telefonuğn çaliyo " diyenin umut oldugunu fark ettiğimde gözlerimi açtım ve çalan telefonumu fark ettim . Bilmediğim bir numara arıyordu . Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde duyduğum o ses tonuyla irkildim. " Çok yakınındayım Çisil . Beni dava etmenin bedelini fitil fitil burnundan getireceğim . Zamanında öldürmelerine izin vermemiş olabilirim ama dayınıda dinlemek yok artık Çisil. Ölümün sana yeniden ne kadar yakın olduğunu yavaş yavaş bekle. Önce en yakınını alacağım . Sonra tüm hayatını . Ah pardon tüm hayatın dedim . Tüm hayatını zaten yıllar önce yoldan çıkartıp sevdalı olduğun o uçurumdan düşmesini sağladım . Şimdi seni o uçurumdan düşüreceğim. Her an ı son anınmış gibi, her nefes alışını son kezmiş gibi derin derin ciğerlerini bayram ettir.O anları fazlasıyla özleyeceksin"..