VAMPİR KIZ MİRANDA

YENİ BİR HAYAT

MERHABA ARKADAŞLAR;
YENİ BÖLÜM HEMEN GELDİ AYNI GÜN. UMARIM HEP BU TEMPODA DEVAM EDERİM. BİRDE SİZE KİTAP ÖNERİSİNDE BULUNACAĞIM. BU ÖNERECEĞİM KİTAPLARI BEN YAZMADIM, AMA BEĞENDİM. ÖZELLİKLEE "TATLI GEVEZE" BİRDE "ADADA MACERA" ÇOK GÜZEL OKURSANIZ BENİ VE YAZARINI ÇOK MUTLU EDERSİNİZ CİDDEN. HİKAYEMİN GEÇEN BÖLÜMÜ KISA OLDU SANIRIM. YANİ BANA GÖRE UZUN AMA DAHA UZUN OLMALIYMIŞ, KİME SORSAM ÖYLE DİYOR. BU BÖLÜMÜ DAHA UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM. BİRDE LÜTFEN BENİ TAKİP EDİN, RİCA EDİYORUM.
BİRDE KAPAKLA İLGİLİ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

vote ve yorumda atın

Jack'in birşey söylemesiyle ayna da onların geldiği gibi bir geçit olmuştu. Sonra annem yavaşça silindi. O da ağlıyordu, ama bana belli etmek istemiyordu.
-Anneeeeeeeee, anne. sonuncusu çok kısık çıkmıştı. Gözlerimin farklı bir renk aldığını hissedebiliyordum, dişlerim acıyordu. Ama umrumda bile değildi. Öncelikle elimi tutan Kate'den kurtuldum, sonra da Jack'e doğru yürüdüm. O sadece bana endişeli bir şekilde bakıyordu. Sonra da arkasını döndü ve arkadaşlarına baktı. Sonra 'Hayır, daha çok erken ' diye fısıldadı. Nasıl olduysa çok kısık sesleri bile duyuyordum.
-Annemi derhal o aynada çıkar, hemeeeen. son söylediğimin üstünde çok durmuştum
-Sen bana emir veremezsin.
-Sana çıkar dedim.
-Hemen gideceğiz yoksa anneni bir daha göremezsin, dedi.
-Ben gelmiyorum, zıkkımın dibine kadar yolun var.
-Hayır geliyorsun. dedi ve sırıttı. Bu sırıtışı hiç sevmemiştim. Hoşuma gitmeyecek birşey yapacaktı kesin. Birden bire gözümün önünden bir gölge arkama geçmişti. Arkama baktığımda bu Jack'di. Haka sırıtıyordu. Birden bire bacaklarımda ve belimde bir el hisettim ve beni yavaş yavaş kaldırıyordu, korkudan orada bulduğum ilk şeye tutundum. O şeyde Jack'in boynu.
-Hemen bırak beni yere.
Birden bire bir geçit açıldı ve içine zıpladık.
***
O kadar hızlı zıplamıştı ki boynuna daha sıkı sarıldım ve gözlerimi sıktım.
Sanki hiçbir farklılık yoktu. Aynı yerdeydik, aynı ev her şey aynı. Ama sanki değişen bir şeyler vardı. Birdenbire titredim. Beni daha bırakmamıştı.
-Bırak beni dedim ve onu yumruklamaya başladım. Hemen bırak beni pislik, hemen. Son attığım yumruk sert gelmiş olacak ki beni yere bıraktı, daha doğrusu attı.
-Öküz dedim çok düşük bir sesle. Ama o duymuştu. Nasıl duyabilirdi ki? Neyse.
-Neredeyiz biz?
-Vampirya.
Sonunda dayanamayıp kahkahayı patlattım.
-Va kahkaha vampirya demek!! Kahkaha.
-Noldu çok mu komik geldi?
-Vampir diye birşey kahkaha yok ki!
-Sende bir vampirsin dedi Elly kısık bir sesle. Jack ona sanane der gibi bakıyordu. Ağlamaya başladım. Ne yani ben vampir miydim şimdi?
-N ne y yani b ben b bir v vampir mi miyim?
-Evet.
-Ama merak etme vampir olmak çok eğlenceli. dedi çok tatlı biri. Bu Elly'di.
-Ağla ağla. Vampir olmak çok zor. dedi Kate.
-Kate. dedi biri uyarıcı bir ses tonuyla.
-Banane.
-Merhaba Miranda ben Katy. Kate'in ablası. Vampir olmak çok güzeldir, insanlardan hep on adım öndesindir. Am açabuk öfkelenirsin. O yüzden de ben seni bu konuda eğiteceğim.
-Burnumu sesli bir şekişde çekip kafamı salladım.
-Arkadaşlar siz Miranda ile tanışırken ben de gerekli evrakları, okul işlemlerini, geçit anahtarını falan ayarlayayım tamam mı?!
-Hıııı.
-Merhaba Miranda ben Jim.
-Merhaba ben Miranda.
-Merhaba beni zaten tanıyorsun ben Elly, tanıştığıma çook memnun oldıum. Umarım burayı, vampir olmayı, beni, Jim'i, Kate'i, Katy'yi, Jack'i,...
-Yeter Elly dedi Katy.
-Tanıştığıma memnun oldum Elly. Çok sevecen bir kıza benziyordu, onunla iyi anlaşacaktım.
-Merhaba Miranda ben Kate. Ne kadar sinir bozucu bir ses tonu vardı. Aynı zamanda dalga geçer gibi bakıyordu.
-Merhaba.
-Merhaba.
-Merhaba ben Seed.
-Merhaba.
-Mirandaaa. Jack bana seslenmişti.
-Zıkkım.
-Benimle düzgün konuş.
-Konuşmazsam ne olur?!
-Göstereyim istersen!
-Offf yaaaaa, offffffff!!!
Odama çıktım. Ne söyleyeceği umrumun ucunda bile değildi. Ama gitmem gerektiğni hissediyordum.
-Geldik be, ne istiyorsun!?
-Burası senin odan mı?
-Hee, nolmuş?!
-Tamam. Yan odanda Elly yatıyor haberin olsun. Diğer yanında da Katy var.
-İyi iyi.
-İlk dersin yarın Peak'le, İspanyolca, İtalyanca, Türkçe, Fransızca, Almanca.
Ağzım açık kalmıştı.
-Neeeeeeeeee!! diye bağırmıştım. Herkesin buraya koştuğunu duyabiliyordum.
-Jack, ne oluyor burada?
-Ben o kadar dersi nasıl yapabilirim ki yaaa?!
-Bir vampirin zekası diğer normal insamlara göre daha yüksektir. Yani o dersleri öğrenmen çocuk oyuncağı. Katy'nin söylediği şey çok garipti. Ne yani ben süper zeka mıydım şiödi?
-Nasıl yaaa?!
-Dediğim gibi, vampirler çok zeki varlıklardır, sen de bir vampir olduğuna göre. Sen de artıkm hiper zekasın. Tamam?
-Anladım da yine de ben bu dersleri nerede kulanacağım ki? Boşuna hafızamda yer kaplayacak. Hiçbir işime de yaramayacak.
-Sen öyle san. Biz vampir olduğumuz için bizi ele geçirmek isteyen bir sürü kişi var. Onlardan sürekli kaçmalıyız. Bu yüzden bu yerlerde bizim evimiz var. O nedenle bir sürü dil bilmelisin.
-Anladım.
-Bir de kendini savunma, vampirlerle iletişim, düşünce okuma, kontrol, kan emme, vampire dönüşme derslerini de benimle yapacaksın.
-Hayatta olmaz. Ben seninle hiçbir derse katılamam ve aynı ortamda bile olmam. Katiyen olmaz! Böyle bir şeyi asla kabul edemzdim. Ben ondan nefet ederken o bana benden ders alacaksın diyordu.
-Başka çağren yok!
-Banane!
-Bana karşı çıkma.
-Çıktım bile.
-Bak çok ileri gitmeye başlıyorsun.
-Miranda Jack'i dinlemen gerekiyor.
-Tamam Katy.
-Katy ile de vampir psikolojisi ve neden anneni o aynaya hapsettiğimiz gibi derslerini yapacaksın. Bu dersleri biz sana evde öğreteceğiz. Öğrendikten sonra da okula gideceksin. Tabii bu süreç biraz zor olacak.