Nişan

3.7K 222 11
                                    

Zeynep aynada kendine bakıp duruyordu. Bu bakış daha çok geçen yıllarda ne kadar değiştiğini anlamak içindi. Kazadan 2 hafta önce çekilmiş bir fotoğraf vardı. Onu eline almış bir şimdiki haline bir de o zamanki haline bakıyordu. Değişmişti. Büyümüştü. Olgunluk çökmüştü yüzüne.

Bir de görmediği zamanlar olan fotoğraflarına baktı. Gözleri bir değişikti. Hayalindeki gibi değildi kendisi. Farkında olmadan kendinin nasıl bir şekle ait olduğunu hayal ettiğini şimdi fark etmişti. Kendisini eski halinden biraz farklı bekliyordu. Ama şimdi baya değişmiş buluyordu kendini. Bu duyguları yaşamak herkese nasip olmazdı. Anlatılması güçtü bu nedenle de. Duyguları sürekli değişiyordu. Ama tüm duygularından baskın gelen duygu mutluluktu. Bu da şükrü arkasından getiriyordu. Bugünleri gösteren Allah'a şükürler olsun.

Bu arada nişana çok az bir vakit kalmıştı. Nişan için birkaç şey almaya gideceklerdi. Zeynep, Musab ile olan konuşmalarının görmeden önce daha kolay olduğunu fark etmişti. Musab ile hastanede olan o ilk görüşmede Zeynep onun Musab olduğunu hemen anlamıştı. Ama kabullenememişti. Görmediği zamanlar yaşadıklarını hayal dünyasında yaşıyor sanıyordu. Gözleri açıldıktan sonra hayaller dünyasından çıkacak diye korkmuştu.

Karanlığın ardındaki aydınlığa hep güvenmişti Zeynep. Işığı ilk gördüğünde bunun devamının geleceğini beklememişti açıkçası. Ama şimdi hayatının en mutlu günlerini ardı ardına yaşıyordu.

Musab hakkında pek düşünmemeye çalışıyordu Zeynep. Şimdi evlilik yolunda giden ilişkileri Zeynep için sil baştan başlıyordu. Musab'ın kalbini, geçen zamanda keşfe dalmıştı ama bunu görmeden yapmak daha kolaydı. Şimdi işi daha zordu. Görmediği zaman birilerinin ona baktığını görmüyordu doğal olarak. Ama şimdi üzerindeki bakışları görüyordu. Ve bu çok rahatsız ediciydi. Buna alışmak Zeynep için en zoruydu. Hareketlerini engelliyordu. Gözlerini yerden alamıyordu çoğu zaman.

**

Zeynep nişan kıyafetine karşısına almış tekrar bakıyordu. Çok beğenerek almıştı. İlk bakışta vurulmuştu kıyafete. Betül ablası ve Fatma ile beraber gittiği için onların da fikrini alması gerekmişti. Fatma da bayılmıştı kıyafete. Betül ise renginde şüpheye düşmüştü. Ama daha sonradan Zeynep deneyince beğenmişti. Zeynep'in zarif vücuduna tam oturmuştu.

Kıyafet pudra pembesi rengindeydi. Bel kısmının biraz üstünde kuşak vardı. Kuşağın alt kısmı düz bir şekilde indiği için Zeynep'in boyunu olduğundan uzun göstermişti. Elbisenin üstünde aynı renkten dantelimsi işleme vardı. Ve bu kısım tül şeklindeydi. Zeynep bunun üstüne eşarp almaya karar vermişti. Bunu da içinde elbisenin renginde detayların olduğu ama baskın rengin kiremit renginde olan bir eşarp almıştı. Böylece kombini tamamlamıştı. Elbisesi biraz pahalıydı. Başta kiralamayı teklif etmişti ama Betül kızmıştı. Böyle bir teklif de bulunmaması gerektiğini söylemişti. Zeynep de bir daha teklif etmemişti. Böylece sorunsuz bir şekilde kendi alışverişini halletmişti. Fatma ve Betül de kendilerine kıyafet beğenmişlerdi. Ama Betül tek parça alamamıştı. Karnının şişkinliği buna izin vermiyordu. Bu durum sık sık şikayet etmesine neden olmuştu. O da iki parça almıştı. Kendisini aynada gördüğünde hiç beğenmemişti.

''Bu ben miyim? Zeynep şuna bak. Sanki yarım dünyayım.'' Zeynep gülümsemişti. Betül i, Zeynep yıllardır görüyormuş gibi tepki vermişti. Ama ikisi de bunu fark etmemişti. Gülümsüyorlardı ve mutluydular.

''Betül abla ne kadar tatlısın bir bilsen.'' Betül hala aynada kendine bakıyordu. Elbiselere girememeyi kendine yediremiyordu. Hayatı boyunca hiç kilo problemi olmamıştı. Bazen kilo aldığında hemen 2 hafta içinde forma giriyordu. Bu da şu anki halini beğenmeme sebeplerinden biriydi.

Suskun Gözler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin