1.BÖLÜM -GİRİŞ
Bahçede çayımızı yudumlarken,iki güzel kadının bakışlarını üzerimde hissediyordum.
"Bir hayatın olmalı Demi. Artık 30 yaşındasın." dedi Valeria kızıllığının tüm güzelliği ile bana bakarak. Ona bakıp hafifçe gülümsedim.Roxy yani en asi olan abimin en az onun kadar asi karısı elini sevecenlikle masanın üzerindeki elimin üzerine koydu.
"Tatlım, bizimle olmandan mutlu olmadığımızı sanma sakın. Yalnızca senin için endişeleniyoruz."
"Biliyorum ama ben mutluyum. Gerçekten."Valeria bıkkınlıkla gözlerini devirdi.
"Tatlım okulunu başarıyla bitirdin, harika bir mesleğin var. Bize olan yardımlarından dolayı ne kadar minnettar olduğumuzu anlatamam ama yeğenlerini büyütmekten daha fazlasını yapmalısın." dedi Roxy.
"Hadi ama seks yapacak birini bul!"diye atıldı Valeria.Ben şaşkınlıkla kızarırken Roxy onu kibarca uyardı.
"Valeria,aşık ol demek istiyor." dedi. Ardından elini elimden çekip kocaman karnını sevgiyle okşadı.
"Ve kendi bebeklerini yap!"Roxy ikinci bebeğine hamileydi. Bu kez ilkine nazaran daha büyük olan karnı ile gurur duyuyordu.
"Tanrı aşkına anne kızlarına sahip olun!"Klaus sinirle araya girdi ve ben cevap verme sıkıntısından kurtuldum. Ona dönüp kollarımı uzattım, kaçmak için çabalasa da hızlı bir hamle onu yakalayıp yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Hemen uzaklaşıp kaşlarını çattı.
"Hala ben büyüdüm artık! Lütfen bir bebekmişim gibi davranma!"
"Sen hala küçüksün Klaus Konitopolous !"dedi Valeria hafiften sert bir tonlama ile.Klaus homurdanarak eve girerken Anabella'nın çığlıkları geniş bahçede yankılandı.Aynı anda üçümüzde hızla masada ayaklandık. Anabel çığlık çığlığa koşarak kendisini annesinin kucağına attı. Daha ne olduğunu anlayamadan Isabella elinde kocaman bir kurbağa ile gözüktü.
"Tanrı aşkına Isabella hemen onu bırak!" diye çıkıştı Roxy!Küçük kız küçük dudaklarını büzdü.
"Ben bunu besleyebilirim. Yalnızca sinek yakalamam gerek. Hem babam bir hayvan besleyeceğime söz verdi."Roxy ellerini hamileliğinden dolayı genişleyen beline koydu.
"Hayır! Dedim. Onu hemen bırak. Besleyeceğin hayvan bir kurbağa olmayacak."dedi daha sert bir şekilde. Ama kızın vazgeçmeye niyeti yoktu.Isabel ellerini göğüs altında birleştirmeye çalışırken kurbağayı fazla sıkmış olacak ki hayvan vırakladı.
"Pekâlâ, o zaman bende tüm oyuncaklarını atarım."dedi ve Isabella elinden hızla kurbağayı fırlattı. Küçük kız hüzünle suratını asarken Roxy ona acımadı.
"Şimdi ben babana haber vermeden hemen banyoya gitsen çok iyi olur küçükhanım. Bunu daha sonra konuşacağız." dedi otoriteyi eline alarak.Isabel'in titrek bakışlarını gördüğümde daha fazla dayanamayıp ona doğru bir hamle yapmışken Valeria omuzundan tutup beni durdurdu ve kulağıma fısıldadı.
"Senin bakıcılık günlerin sona erdi tatlım. Eğer çocuk istiyorsan yatağına bir adam al!"Onunla tartışmanın bir anlamı olmayacağını bildiğim için ağzımı açma zahmetine bile girmeden yerime oturdum.Roxy Mary'i çağardı ve çocukların bakımı ile ilgilenmesini istedi.Evet,gerçektende bakıcılık günlerim anlaşılan sona ermişti.Kesinlikle, mutlu kalabalık ve çoğunlukla çatlak bir ailem vardı ve ben bu aileyi gerçektende çok seviyordum ama haklı olduklarını da biliyordum. En azından yengelerim. Artık kendi hayatımın kontrolünü ele almalıydım ama esas soru şuydu başımda iri yarı 3 abim varken bunu nasıl yapacaktım.Damon hiç ummadığı anda Valeria'yı bulmuş ve aşkları her türlü zorluğun üstesinden gelmişti.Antonio ise bana göre en umutsuz vaka iken - ki Damon daha önce bir kez nişanlanmıştı.- Roxy onu resmen süründürmüştü.Aslında asıl Aleksis'i düşününce gülümsedim. Sanırım en zoru oydu. Çünkü fazla sorunlu olduğunu düşünüyorum. Benden tam 1 yaş büyük ve şimdide çapkınlıkla Damon ve Antonio'nun tahtını elinden almıştı. Özlemle bir iç geçirdim.Aleksis'in özgürlüğüne özenerek.
"Erkek olmalıydım. O zaman kesinlikle hayat daha kolay olurdu."Valeria hoş bir melodiyi andıran ses ile bir kahkaha attı.
"Tatlım kadın olmak daha zevkliyken neden erkek olmak isteyesin ki?"
"Erkekler istediklerini yapabiliyorlar." Bu kez Roxy söze girdi.
"Biz yalnızca onlara yapabildiklerini hissettiriyoruz. Sen ne istediğini söyle hayatım ve abinleri önemseme. Sen iste biz halledelim."
"Sabahtan beri bir sıkıntısı olduğu belli zaten." dedi Valeria merakla. O an bu iki güzel kadının gerçekten abimlerin üzerinde bu kadar etkili olup olamayacağını düşündüm. Bir zamanlar kadınlara diş bilemiş Damon,şimdi Valeria'nın ağzının içine bakıyordu adeta.Antonio ise kadınları önemsememesi ile meşhurken Roxy'le tartışsalar bile hemen pes ediyordu. Bunlara güvensem bile,Aleksis ne olacaktı. Âmâ en azından bildiğim bir şey varsa bu iki kadın harika birer müttefik, ölümcül bir düşman olurlardı. Daha fazla tereddüt etmeden ağzımdaki baklayı çıkardım.,
"Pekâlâ, önümüzdeki hafta Amerika'da bir düğüne gitmeliyim."Valeria ve Roxy şaşkınca bana baktı. Sonrada birbirlerine.
"Bu mu yani?" dedi Valeria.Derin bir nefes aldım.
"Bir erkekle gitmeliyim."Bu kez Roxy bir kahkaha attı.
" Tanrım, durdun durdun da şimdi 1 hafta içinde sevgili bulmamızı ve seninle dünyanın bir ucuna düğüne gelebilecek kadar ciddi bir ilişki yaşamanızı sağlamamızı mı istiyorsun? Emin ol tatlım, bizim güçlerimizde sınırlı." Dalga geçeceklerini biliyordum. Sinirle dudaklarımı kemirirken aslında isteğimin aptalca olduğunu biliyordum.
"Sanırım, bize kızdı." dedi Valeria.
"Nereden biliyorsun?"
"Alt dudağı kemirmeye başladı.Damon'a kızınca hep böyle yapıyor."Ben ortamda yokmuşum gibi konuşmalarına daha çok kızdım.
"Tanrı aşkına bende buradayım."İkisi birden gülümsedi.
"Pekâlâ, bu düğün neden senin için bir erkekle gidecek kadar önemli?"Bu soru üzerine Roxy'e baktım. Aslında anlamalarını beklemiyordum. Anlatmakta istemiyordum. Afrodit yüzünden yara aldığımı bilemelerini istemiyordum. Omzumu silktim yavaşça.
"Önemli işte! Hem de çok önemli." dedim yavaşça.Roxy araya girdi.
"Tamam, tatlım madem önemli bizde sana yardım ederiz." Sonra düşünceli bir şekilde karnını okşamaya başladı.
"Alışveriş işini ben hallederim. Seni gösterişli yapmalıyız ve bu benim işim ama sevgili olayını başarabileceğimi sanmıyorum." dedi Valeria. Bende o kısımda çuvallıyordum zaten.Birden Roxy'nin bakışları beni buldu ve o gamzelerini çıkarıp Antonio'yu eriten gülümsemesini takındı.
"O işi de kesinlikle ben hallederim." dedi ışıldayan gözlerle.
Yüce Tanrım bu bakışı biliyorum kesinlikle başım belaya girecek!