# Fast & Furious - Ridin' Dirty
Keyifli okumalar!
9. Bölüm: "Hayal Kırıklığı"
Asya'dan...
Kalçamda hissettiğim bir ağırlıkla birlikte dengem bozuldu ve dünya bir anda tersine döndü. Ensemdeki sızının nedeni muhtemelen şuan yere sırtüstü düşmem ve ensemi asfalta çarpmamdı. Bilincim yerindeydi fakat olayları idrak edebilmiş değildim. Başımın dibinde bir çift spor ayakkabısı gördüğümde gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.
Bana çarpan kişiye.
Normalde şimdi yapmam gereken şey, ayağa kalkıp çocuğu çenemle bezdirmemdi fakat bunu bile yapamayacak kadar afallamıştım. Bir anda belimden tutulduğunu hissettim ve biri tarafından ayağa kaldırıldım. Benden bağımsız olarak bedenimi kavrayan ele karşı tepki bile veremiyordum. Çünkü onun sayesinde ayakta durabiliyordum.
Gözlerimi kırpıştırarak genç adama bakarken, ilk dikkatimi çeken deniz mavisi rengindeki gözleriydi. Siyah saç tutamları dağınıktı ama sanırım taransa bu kadar güzel olmazdı. Adamın suratını incelerken onun da beni incelediğini fark etmem beni daha da heyecanlandırmıştı. İnce, biçimli kaşları çatılmıştı ancak yüz ifadesi şaşkındı.
"Ben..." dedim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sadece ortamdaki ölüm sessizliğini dağıtmak için başvurduğum bir yoldu bu. Dudaklarımı ıslatarak yüzüne bakarken birkaç saniye yüzümü belleğine kazımak istercesine inceledikten sonra kendi kendime dengemi sağladığımı düşünüp beni bıraktı. Bir an sendeleyecek gibi olsam da toparladım ve adamın yüzüne dik dik bakmaya başladım.
"Kızım sen manyak mısın?" diye sordu pattadanak. Gözlerim kocaman olurken, biraz önce yaşadığım rezilliği bile unutmuştum. "Ne önüne atlıyorsun arabanın?"
Birden değişen ruh haline şaşkın bir şekilde bakmaya devam ettiğimde, son anda ifademi toparladım ve kaşlarım çatıldı. Bu genç adam bayanlarla nasıl konuşulması gerektiğini bilmiyor muydu?
"Ya asıl sen manyak mısın?" diye sordum ses tonumun yükselmesine engel olamayarak. "Görmüyor musun koşan beni? Hayret bir şey ya!"
"Manyak falan değilim." diye tısladı. "Manyak olan biri varsa, o da biraz önce kuyruğu kopmuş ceylan gibi koşan, sensin!"
"Kuyruğu kopmuş ceylan mı?" diye sordum şaşkınlıkla. Adamın betimlemelerine gerçek anlamda hayran kalmıştım.
"Evet," derken sesi ifadesizdi. Bir an kafamı adamın burnuna gömmek istemiştim ama adamın daha fazla diline de düşmek istemiyordum. Kollarımı göğsümün üzerinde toplayarak adama bakmaya başladım. Resmen dalga geçiyordu.
"Sana ne demeli? Gündüz vakti arabanın farını yakmak da sevdaya dâhil mi?"
"Araba yeni. Sadece deniyordum." derken gözlerini kaçırmıştı. İçimden şuan ona güzelce bir kahkaha patlatmak gelmişti ama sakinliğimi koruyarak yüzüne bakmaya başladım. Adam cidden fena halde yakışıklıydı ama bunu ona söyleyecek değildim. Yabancı birine, çok yakışıklı olduğundan bahsedip götlerini atmosferde görmek, isteyeceğim son şeydi.