Yorum ve önerilerinizi bekliyorum...Keyifli okumalar....
Okul zili sonunda çalmış, yüzlerce öğrenci koridorlara boşalmıştı. Black bir kaç portre çizdiği defterini çantasına koyup uzun gri fermuarı sonuna kadar çekti. Üzerindeki siyah hırkasını düzeltip gömleğinin yakasını ilikledi.
Kayla thomson popüler olduğu kadar da gizemli bir tipti. Arkadaşları ona black demeyi tercih ederlerdi. Bu eskiden kalma sıradan bir alışkanlık olmalıydı. Lakap takıp, alay etmek ona göre değildi. o sadece resim çizer , müzik dinler ve arkadaşlarıyla gezip eğlenirdi. insanlar onun sabrını sonuna kadar sınayana kadar sakin kalmayı öğrenmişti. Bazı insanlar onu kafalarının içinde takıntı yapar ve sürekli etrafında dolaşıp yaptığı işleri batırırlardı. Sınıf çoktan boşalmış, okulun o baş ağrıtıcı sesi bir an olsun hafiflemişti. Black derin düşüncelere dalmış,ağır ağır attığı adımlarını hızlandırmaya başlamıştı. O hayatına girdiği insanları unutamaz başından geçen olayları kafasının içinde tekrar tekrar yaşardı. Uzun koridorda yürümeye başladı.
İşte kız oradaydı .Ama black sanki önündeki hic bir şeyi görmüyormuş gibi yürüyor heran bayılacak gibi gözüküyordu. black dedi kız bunu ikinci kez tekrarlandığında ses tonu yükselmiş sabırsız bir hâl almıştı. Kızın bunu da duymadığını anlayınca ismiyle seslenip ona doğru yürümeye başladı. O sırada Black merdivenlere sağ ayağını atmış,aşağı inmeye başlamıştı. birinin adını söylediğini duyunca afalladı ve neredeyse dengesini kaybedip assagi yuvarlanacaktı . Kendini saniyeler içinde toparlayıp arkasına baktı. Şaşırmış gibi gözüküyordu çünkü ikiz kardeşinin aşağıda onu beklediğini saniyordu . Ona four derdi
, bunun herhangi mantıklı bir sebebi yoktu sadece iki kardeşin birbirine taktığı lakaplardı. four ona iyice yaklaştığını farkedince durdu ve kıza iyi misin manasında bir bakış attı. Black bunu anlamış olmalı ki " aşağıdasındır diye düşünmüştüm dedi.
İkisi yan yana merdivenlerden inerken karşılaştıkları öğretmenlere iyi günler diliyor, hiç acele etmeden bir kaç öğrencinin olduğu koridorda ilerliyorlardı. "emma cumartesi günü boş olduğunu ve burger king e gidebileceğimizi söyledi" dedi Black Emma onların en iyi dostuydu. Four buna sevinmiş olmalıki yüzünde hafif bir gülümseme belirdi ama karşılarında onlara doğru gelen Hank başbelasını görünce bu tebessüm tamamen kayboldu ve yerini anlamsız bir yuz ifadesine bıraktı. Hank siyah saçlı,uzun boylu,orta kilolu ve siyah gözlü serseri tipli bir çocuktu. Black ve four dan bir yaş büyük olmasına rağmen onu her tenefüs 9. sınıfların koridorunda görüyorlardı. Burası iyi bir liseydi ve her puanla girilecek bir okul değildi. Hank in burayı nasıl kazandığı iki kardeşin aklında da çok fazla soru işareti bırakıyordu. Okuldaki erkeklerin yarısından biraz daha azı gözlük kullanıyordu. Hatta Four 11. sınıfların birinde 5 numara takan sıska bir çocuk bile görmüştü. Bu Hank ve yaninda ki serseriler için geçerli değildi.
Giderek daha da yaklaşıyorlardı birbirine iki grup. Black ve Four hafif sağ tarafa doğru kayarak yürümeye devam ettiler. Kaldıkları okul yurdu bir kaç metre ilerdeydi. Binanın hemen altında küçük bir cafe ve cafenin etrafına yerleştirmiş bir düzine masa vardı. Black sağ elini kaldırarak meyve suyu içen jessica ya selam verdi.