12. BÖLÜM: ALAZ

672 92 171
                                    


"Rüzgar, kökleri güçlü bir ağacı yıkamaz."

12

03 Aralık, 2015, Perşembe| GÜNÜMÜZ

Kabuk tutmayı bilmeyen yaranın kanı içime akarken, kalbimden pompalanıp vücuduma yayılan acı kendini bir kez daha belli etmek istercesine zonkladı.

Boğazıma dizilen çakıl taşlarını yutkmaya çalışırken omzumda bir el hissettim. Uraz'ın eli.

"Onunla yalnız kalmak ister misin?" Evet. Kısa bir süre sonra, "Onunla yalnız kalmak ister misin?" Diye tekrarladı. Boğazıma dizilen taşları yutamıyordum, konuşmamı engelliyorlardı. "Pekâlâ." Adım seslerinin benden uzaklaştığını duydum fakat dönüp bakmadım.

EFTELYA ER.
DOĞUM: 14.02.1999
ÖLÜM: 01.11.2015

Gözlerimin önünde oluşan buğulu tabaka görüş alanımı bulanıklaştırınca gözlerimi kırpıştırdım ve birkaç damla gözyaşının yanaklarıma düşmesine izin verdim. Konuşmak istemiyordum fakat susmak da istemiyordum. Aradan iki gün geçmişti ve ben o iki günün çoğunu baygın ve Bursa'dan Ankara'ya yolculuk yaparak geçirmiştim.

Yeni bir sabaha açılan gözlerim ise bugün, en kötü günüme tanıklık etmişti. Daha yarım saat önce yaşama sebebimin üzerine toprak atmışlardı. Yaşama sebebim olmadan nasıl yaşayacaktım ben?

Cesaretimi toplamayı başarıp, mezar taşından destek aldım ve yanına çöktüm. Dudaklarımı kıpırdatamadığımı hissedince kendimi düşüncelerim ile ifade etmeye çalıştım.

Effy. Yaramın üzerine tuz basılırcasına bir acı çektim. Daha birkaç gün önce sana canım demiştim. Canımı aldın ve gittin. Biliyorum, bizi terk edişinin tek sebebi sadece Uraz değil. Yorulmuştun. Güçlü değildin. Hani her şeyin üstesinden beraber gelecektik?

"Hani yarınlar güzel olacaktı?" Effy'nin sesi beynimde yankılandı. "Sen çok iki yüzlüsün! Sadece kendini düşüyorsun!"

Boğuluyormuşum gibi hissediyordum. Acı, tüm bedenimi pençesi altına almış derin yaralar bırakıyordu ve o yaralar bir gün kapanacak olsa da izi her zaman kalacaktı, biliyordum.

Neden? Diye fısıldadım düşüncelerimle. Yetmez miydi bu kadar acı?

Alnımı soğuk mezar taşına dayadım ve telefonumdan, Effy'nin çok eskiden beri en sevdiği şarkıyı açtım: Seksendört- Ölürüm Hasretinle.

Gördün mü bak bizden öteside varmış.
Yaşananların hepsi meğer birer yalanmış.

Kaderimde bu da mı vardı?
Sevdiğimi başkalarıyla
Göreceksem eğer kör olsun bu gözler,
Görmeyeyim bir daha..

Yâr ellerin nerde?
Ya benide götür, ya da gitme.

Hıçkırarak ağlıyordum.

Bilirsin sensiz ben hiç yaşayamam ki
Ölürüm hasretinle.

Geceler uykusuz geçer oldu ömrümde,
Anılar birer birer batırır hançeri kalbime.

Haykırmak istedim fakat olmadı. Sesimi dahi çıkaramamıştım.

Kaderimde bu da mı vardı?
Sevdiğimi başkalarıyla,
Göreceksem eğer kör olsun bu gözler,
Görmeyeyim bir daha.

TİLKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin