"Şu zevzek aşk yok mu aşk, dilini çıkararak oradan oraya koşan, değneğini sokacak delik arayan kocaman bir budalaya benzer o."*
Ah şu zevzek aşk... Neler yaptırır bizlere. Yeri gelir can yakarız, yeri gelir bizim canımız yanar, asla yapmam dediğimiz her şeyi yaparız, hatta öyle bir an gelir ki, en azılı düşmanımızın önünde diz çökeriz. Aşk, her daim bütün zıtlıkların toplamıdır. Sevgi ve nefret, korkaklık ve cesaret, mutluluk ve hüzün, bencillik ve fedakarlık... Hepsi mevcuttur aşık insanda...
"ve bütün diğer güçlü uyuşturucular gibi, ilk gerçek aşk da tehlikelidir."**
Korkarsın çünkü... Acemisindir, içinde filizlenen duygulara da yabancısındır biraz, bocalarsın. Birine kendinden fazla değer vermek, ürkütür, savunmasız hissedersin kendini. Onca yıldır koruduğun kalbini birilerine açmak zordur. Çünkü yabancı olduğun aşkın aksine, acının ne olduğunu bilirsin.
"acı çekmemek için aşkı reddetmek gerekir. Bu da hayattaki kötülükleri görmemek için kendi gözlerini çıkarmak gibi bir şeydir."***
Eğer bir insanı korumak uğruna asla vermeyeceğin bir tavizi veriyorsan, geçmiş olsun... Yakalanmışsındır aşkın ağına, ne kadar kaçarsan kaç, kurtulamazsın. Bir insan kendi kalbinden nasıl kaçabilir ki? İstediğin kadar inkar et, yok saymaya çalış, yapamazsın. Kalbini sakladığın kalenin o kalın duvarlarında bir çatlak açılmıştır bir defa, o çatlaktan Masmavi gökyüzünü görmüşsündür, dönemezsin karanlığa.
"karşıma geçip oturdu. Bir sürü yalan söyledi, hepsine inandım."****
Çatlaktan sızan gökyüzünün de durumu farklı değildir. Yıllardır üzerinde dolaşan karanlık bulutlar dağılıvermiştir çünkü, Mavi'sindir yine... Hayatın boyunca kimse görmemiştir karanlığın ardındaki ışığı, ruhunun maviliğini kimse fark etmemiştir, onun dışında... Şaşkınsındır, çırpınırsın, kurtulamazsın... Bırakırsın sonra kendini, sürüklenirsin, mutlusundur bu sürüklenmeden.
"ikimiz olduktan sonra bütün bu hüzünler sıcak bir yakınlaşma için bahanedir."*****
Bu iki acemi aşık, birlikte öğreneceklerdir aşkı. Birbirlerine çarptıkça uzaklaşacak, uzaklaştıkça daha çok yakınlaşacaklardır. Önce meydan okuyacak, restleşecek, birbirlerine ölesiye öfkeneleceklerdir. Sonra öyle bir an gelecek ki, biri sırf diğeri zarar göreceği için bu düelloda yenilgiyi kabul eden taraf olacak, diğeri ise, ölesiye kızgınken sevdiğinin tek bir bakışı, tek bir dokunuşu ile bütün öfkesi eriyip gidecektir. Ve ne yaparlarsa yapsınlar, birbirlerinden kaçamayacaklarını, yürüdükleri yolların her zaman bir noktada kesişeceğini anlayacak ikisi de.
"gitmek gerektiği halde bir türlü uzaklaşamıyorum. Her zaman gerekenin tersini yapıyorum, çocuklar gibi."******
Başlık: Sıla- Sevişmeden Uyumayalım
*Shakespeare
**Stephen King
*** Anonim
**** Servet Saygınoğlu
***** Oğuz Atay
******Oğuz Atay