Selenay'dan
"Ben ekmek almaya gidiyorum." Diye sesimin çıkabildiği kadar bağırdım, ayakkabı bağacıklarımı bağlarken. Herkes götü büyütüp yatıyordu zaten başka bir şey de beklemiyordum. Kapıyı kapattıktan sonra kulaklıkları koyduğum eşofmanın cebinden alıp çözmeye çalıştım. Hayır ulan kan davası var sanki aralarında. Şimdi ben şu sağ kulaklık başını solda düğüm olan yeri açtıktan sonra geçirim sonra da nasıl olacak bakalım, operasyon başlasın!
****
Yarım saatlik kulaklık çözme operasyonundan sonra sonunda fırına doğru yola çıkabilmiştim. Fırının kapısından girince olan sıra beni benden aldı. Ben en son bu kadar sıra Ramazan'da gördüm lan. Yahu saat olmuş sabahın 08.00'i bu saatte ne işiniz var lan boklular, gidin yatın.
Ön sıradan birinin çıktığını görünce fırsat bu fırsat diyerek o çıkan kişinin yerine geçtim.
"Pardon, yerimden çıkar mısınız? Ben oradaydım. " Arkamdan beni dürtten kişiye döndüm. En fazla 17 yaşında olan bir kız vardı.
"Bana ne, dursaydın yerinde." Diyerek tekrar önümü döndüm. Saçımda bir acı hissedince arkama dönmeye çalıştım ama olmadı. Kendi kuyruğunu yakalamaya çalışan köpekler gibi bir görüntüm olduğuna eminim. Sonunda yerimde durarak, "Lan manyak bırak saçımı!'' Diyerek saçımı kurtarmaya çalışıyordum."Orası benim yerim demedim mi sana? " Çattık. Ulan hayvan gibi şiy yapıyorsunuz ya...
"Lan ruh hastası, bırak saçımı lan! Yoksa senin o saçlarını yollarım dikkat et! "Uyarımı dikkate almadan hala kulağımın dibinde bağırıp saçımı çekiyordu. Şuan biraz daha zorlarsa belki saçım kökünden çıkabilirdi. Bence çok uzadı bu olay sizcede öyle değilmi? Bunun ağzının payını vermek lazım. O zaman ya Allah bismillah'
****
Evet insanların bakışlarına ve alayları kulağıma kadar geliyor(!) En son ne oldu anlatayım; ben o manyak karının üstüne atladım, hangimiz daha kötü dayak yedi diye bir yorum yapamıyorum çünkü öyle gelişi güzel vurduk birbirimize.
Saçlarımı önüme ilk gelen arabanın camına bakarak düzeltim. Elime gelen bir kaç tutam saça bakarak yüzümü ekşittim. Hayvan nasıl yolmuş saçımı.
"Evet, çok çirkinsiniz lütfen arabamın camından uzak durabilir misiniz?" Oha lan. Hayvan gibi şiy yapıyorsunuz derken ciddiydim.
"Sensin çirkin!"
"Gözlerin" dedi gözlerimin içine bakarak, "Git bir yıka çapak dolu"
Allah seni kahretmesin..."Her neyse." Dedim ve yürümeye devam ettim. Cidden o salakla konuşup vakit kaybedemem.
****
Kapı gerilim müziği ile çalarken adete bir yerden öcü fırlayacak gibi etrafı kontrol ettim. Hayır arkadaş hangi akıl kapı zilini gerilim müziği yapar? Sanki testere gibi çıkıp kapıyı açacaklar. Zaten yapmayacaklarından şüpheliyim hatta dur lan ben yapacam onu. Kapıda beklediğim 10 dakikadan sonra kafamı vuracak yer aradım. Ya ben niye bu kadar malım? Ulan bir anahtar almak gelmedi aklıma. Yerimden kalkıp tozlu olan totişimi temizledim, kapıya adeta 5 kaplan gücünde vurdum.
"Lan gerizekali bir anahtar almak çok mu zor? " Diyerek bağırdı Odun(!) Cidden bazen içinden oduncuk çıkmıyor değil Çisem'in.
"Hoşbuldum (!)" Dedim ve içeri geçtim. Evet hepsi koltukta oturmuş kendi hallerindeler.
"Lan ne aldın? "Dedi Mısra yayıldığı koltuktan.
"Ellerim bomboş, yüreğimde bir sızı."
"Bokumu ye Selenay. "Dedi son bok bükücü. Ünvanına sahip Sena...
Özge, Begüm'ün ayağında ki terliği anne edası ile kafama doğru attı.
"Tam isabet" Dedi ve o beni benden alan piç gülüşünü yaptı... Begüm ise her zaman ki gibi evi sallandıran gülüşünü yaptı. Deprem mi oluyor lan?!
"Kanka bokunu yiyeyim atma şu gülüşü." Dedi elinde telefon ile baş aşağıya duran Sena...
"Sana ne ya sana ne! Sana ne benim boyumdan." Diyerek İşte Benim Stilim Ayşegül taklidi yaptı. Bunu duyan Mısra hop Begüm'ün ensesine şaplak attı.
"Acıdı göt!" Begüm'ün bir elini enseninde iken diğer yandan ayağı ile Mısra'ya tekme savuruyordu.
"Mal" Diye bağırdı Mısra.
"Lan hangi şahıs benim, Lee Min Ho posterimin üstüne çöp adam çizdi? " Şuan o kadar sinirli duruyordu ki hepimizi sıra dayağına çekebilir.
'' Lan, gelin yemek hazırlayın!'' Diye içeriden seslendi Çisem.
'' Ya ekmek yok, nutella yok. Cidden bu mal ne diye dışarı çıktı?'' Dediğinde Özge, göz devirmekle yetindim.
'' Ben bir karı ile saç başa girdim o yüzden bir şey almadan geldim.'' Hepsi bir anda başını sabır dilercesine havaya kaldırdı.
'' Sen mal mısın çocuğum?'' Dedi Mısra.
'' Ya Mısra bu soruyu sorman asıl malca.'' Diye başladığı cümleye,
'' Zaten tescilli mal.'' Diye ekleyerek mutfağa doğru ağır hareketler ile yürüdü.
''Gerizekalılar.''
''Mükemmel bir haberim var(!)'' Diyerek yarı sitem eder gibi konuştu Çisem.
'' Ne oldu?'' Diyerek buzdolabının yanında olan Çisem'e gittim. Ve sayın okuyucalar, buzdolabı bomboş yehu! Ayı gibi yiyorlar diye boşuna demedim. Daha dün alış-veriş yapıldı lan bu eve.
''Ya mal mısınız? '' Dedim salona doğru giderek.
'' Dedi, mal olan kız...''
'' Sen sus lan son bok bükücü.'' Sena'ya bu taktığım isim çok hoşuma gitti lan.
'' Ay bokum. Gidin alış-veriş yapın.'' Babasının uşağı var sanki karşısında.
'' Lan, sen şu kıymetli totoşunu kaldırıp gitsene. Hep biz hep biz yeter ulan!''
'' Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.''
'' Lan mallar bunu görmelisiniz.'' Diyen Mısra'nın başına hepimiz birbirlerimizi ezerek, bazılarımız yere düşerek onların üstünden geçerek hatta bir kaç eşya devirerek doluştuk.
Ama işte ben bu manzarayı beklemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri
Humor"Geçmiş zamanlarda, çok çok uzak diyarlarda 6 küçük domuzcuk, birde bu domuzcukları korumaya çalışan bir tane çoban köpeği Çisem varmış," diye başladığım saçma masalım, Çisem'in enseme bir şaplak geçirmesiyle bölündü. "Ben niye köpeğim lan?" Elini k...