KÜÇÜK ÖMER ( Özel Bölüm )

540 34 22
                                    

Sen yoksan firakınla yanar özler yanar gözler... sen yoksan firaridir divanedir solar yüzler... gül sultaann el aman halimiz pek yaman...gül sultan merhamet diler bu can...

Rabbin kapında kul olmadıktan sonra neye yarar yaşamak. Onun yolunda kul'da olurum külde olurum. ( ceyda nur karahan )

.........

Alya ve Aras umrelerini yapmıştı. Bu onların ilk umresiydi. Umreden dönüşte hamza ve meryem adında iki çocukları oldu. Hamza 7 yaşına gelince onu bir medreseye yolladılar. Okula gidip cahillerin arasına karışmaktansa ismi gibi bir yiğit bir delikanlı olurdu. Alya küçük yaşlarındaki vakit kaybının üzüntüsünü çocuğuna da yaşatmak istemiyordu. Evet o çocukluğunu kiliselerde ayinlerde geçirmişti. İslamla ısınmamıştı içi. Hristiyanlığın soğukluğuyla kalbini dondurmuştu. Fakat Allahu Teâlâ ona er yada geç bu sıcaklığı ona teslim etti. Anlatılmazdı İslamın ateşi , buharı. İslamın Güneşi , Hz.Muhammed'le ısınıyordu yürekler.

Hamza medreseye gidiyordu , meryem ise henüz küçük olduğu için evde annesiyle vakit geçiriyordu. Alya her zaman bu küçük meryeme islamı aşılıyordu. Aras ise müftü yardımcısı olmuştu. Daimi mutluluk içindeki bu ailenin fertleride bugün ilgili yerlerdeydi. Aras işte , hamza medresede , meryem ve Alya ise evde.

Alya bir odasını mescid yapmıştı. Ailecek orada namaz kılınırdı. Meryem ve hamzanında kendi seccadeleri vardı. Fakat bileceğiniz üzere küçük , 2 adımlık bir seccade. Alya mescid yaptığı odada meryemin uykusundan istifade Kuran okuyordu. Kurana o kadar dalmış ki meryemin o tatlı uykusundan uyandığını bile farketmemişti. Meryem birbirine gitmiş civciv sarısı saçlarına elini daldırmış ve uyku sersemliğini üzerinden atmaya çalışıyordu. Üzerine hafif büyük gelen pembe pepeeli pijamasını yere sürte sürte annesinin sesinin geldiği yöne doğru ilerledi. Sonunda annesini buldu ve yanına gidip kucağına oturdu. Annesi kızını çol samimi bir tebessümle karşıladı. Minik Meryem annesinin önündeki kuranı görünce " Anneciğim bu kitabı niye şürekli okuyoşun ?? Yokşa çokmu heyecannlı " diye sordu. Alya kızının minik burnuna ufak bir öpücük kondurdu.

" Meryem'im bu kitap çok önemli. Ve evet çok heyecanlı. Neden biliyormusun çünkü bu bizi yaratanın sözleri ve ben onları okurken çok heyecanlanıyorum. "

Meryem annesinin dediklerine şaşırmış ve kavramaya çalışıyordu.

" Peki evdeyij biz neden başını kapatıyoşunki "

Küçük Meryem yaşına göre çok mantıklı sorular soruyordu. Annesi bir yandan kızının saçlarını okşuyor bir yandanda kızının sorularını cevaplıyordu.

" Kızım bu kitabı okurken saçımın saygıdan görünmemesi lazım. "

Meryem hemen bir endişeye kapılıp annesinin Kucağından fırladı. Alya kızının ne yaptığını kavramaya çalışıyordu. Ne olmuştu ki şimdi meryeme. Meryem gittiği gibi geri geldi fakat elinde beyaz bir yazma vardı. Onu hemen başına geçirdi ve annesine dönerek " Anneciğim kuranın olduğu yerdeyim ve benimde şaçım açık olmamalı değil mi ? " dedi.

Alya kızıyla gurur duyuyor olmalıydı. Kızına el işareti yapıp yanına gelmesini söyledi. Meryem annesinin yanına geldi. Ve Alya dizlerinin üstüne çömeldi , ellerini minik meryemin başörtüsüne götürdü. Meryemin dermeçatma yaptığı başörtüsünü düzeltti güzelce.

" Haklısın kızım. Sen çok akıllısın ve Rabbime seni bana verdiği için şükretmeliyim. Şükürler olsun Rabbim sana. Benim zamanında yaşayamadıklarımı bana yaşattığın için. "

BEN MÜSLÜMANIM!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin