14

22.1K 802 21
                                    

Söyleyecek bir şey kalmamıştı Hevraz'ın acı haykırışlarından sonra. Karin ise bir köşeye geçmiş sessizce ağlıyordu. Nizar'ın yanında olmasını istiyordu umutsuzca. Kaderin oynadığı oyun diye düşündü. Bir yanda kaybettiği, diğer yanda doğmak üzere olan yeğeni. Daha fazla kaldıramayacaktı bu dramayı. "Ben lavaboya gideceğim. " dedi ve uzaklaştı yavaşça.

Hevraz'ın birileri ile konuşması gerekiyordu. Yoksa patlayacağından emindi. Awir ile zaten konuşmuşlardı ama Peri'ye bir şey söylemediler. Yinede bu onu rahatlatmadı. Nizar'ı aradı, belki bir mucize olur telefonu açar diye. Telefon çalıyordu. Beklediği mucize oldu ve açtı telefonu. İkisi de konuşmadılar. Hevraz'ın ağladığını duyunca anladı Nizar iyi bir şey olmadığını. "Sana verdiğim sözü tutamadım Nizar. "

"Ne oldu abi? "

"Helin'i doğuma aldılar. Oğlum... Oğlumun kalbi durmuş. Küçücük kalbi dayanmamış bunca olaya. "

"Sakin ol Hevraz! Topla kendini. "

"Sakin olayım. Tek avutma şekliniz bu. Çıkmadık candan ümit kesilmez bile diyemiyorsunuz çünkü can çıktı Nizar! "

"Bir mucize olur belki abi. Yaşadığımız hayata bak, ne kadarı gerçek kadar normal? Belki tuhaflık bizim şansımızdır. İsyan edeceğine inan! İnanki bu da gerçek olmaktan çıksın. "

Hevraz'ın yüzünde güneş gibi açan bir gülümseme vardı. "İnanıyorum Nizar. " aldığı derin nefes ile konuşmaya devam etti. "Ortalık çok karıştı oralarda. İn artık dağdan. "

"Olmaz abi. Bana ihtiyaçları var. "

"Bizim de sana ihtiyacımız var. "

"Daha zamanı değil abi. "

"Dikkat et oralarda. Bir iki terörist de sen indir bari. "

"Olmaz abi. Biz burda yalnızca kendimizi koruyoruz. Birilerine zarar veremem. Onlar da birinin oğlu. Bizim yüreğimiz alevlendi diye, başka ocaklara ateş düşürmenin manası yok. " konuyu değiştirmek istedi çünkü asıl merak ettiği şey başkaydı Nizar'ın. "Karin ne yapıyor? "

"Başlarda kötüydü ama toparladı yavaş yavaş. Haklıymışsın ama böyle yalnız bir defa kırıldı. Artık daha çok inanıyorum gerçekliği kaldıracağız ortadan. "

"İnan. Hoşçakal abi. "

"Sağ sağlam dön Nizar! "

Hevraz'ın biriktirmediği umut kırıntıları çoğalmıştı birden. Gerçekten inanmaya başlamıştı bir mucize olabileceğine. Ama gerçeklik perdesini bozan ameliyathaneden gelen bir haber değildi. Arkasındaki kız kardeşinin ona seslenmesiydi.

"Sen Nizar ile mi konuştun? "

Panikle ayağa kalkıp arkasını döndü. "Evet ama şu an bunu unutmalıyız. Eve dönünce anlatacağım her şeyi. "

"Anlatmaya niyetin olsa en başında anlatırdın. "

"En başta anlattım zaten Karin! "

"İstanbul'da olduğunu söyledin. Kim bilir başka neler konuştunuz. "

"Yeter! Bunun ne yeri ne sırası içeride çocuğum hayat mücadelesi veriyor. "

Sonrasında ameliyathanenin kapısı açıldı. Doktor Ayşe yüzündeki maskeyi çıkarttı ve ağzı kulaklarında bir ifade ile yaklaştı Hevraz'ın yanına.

"İster imkansız deyin ister mucize. Ölmedi. " diyebildi ancak heyecandan ve az önceki olayın şokundan konuşamıyordu.

"Ne diyorsunuz? " diye sordu Karin.

MARDİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin