Together\\Sangster

1

Eylül 1995

Montumun kapşonunu çıkardım ve kısa bir süre, parktaki yaşıtlarıma baktım. Annem yanımdan ayrılarak bir banka oturdu. Kum havuzunda tek başına kale yapan çocuğa kaydı gözüm. Yanına oturduğumda bana gülümsedi. " Bende oynamak istiyorum" dedim evet demesini umarak. Onun cevabıysa üzerime kum atmak oldu. "Seni anneme söyleyeceğim!" Dediğimde, "Şaka yaptım" dedi beni durdurarak. "Ben Thomas. Senin adın ne?" "Elsa" dedim sinirle. Beni duymamış gibi kale yapmaya devam etti. Kısa zamanda bende ona katıldım.
Kalemiz bittiğinde, eleştirircesine baktım kaleye. "Bence güzel oldu" diyerek fikrini belirtti Thomas. "Bence kareye benzemiş" dedim beğenmeyerek. "Kale zaten kare olur" dedi beni sustururcasına. Bu çocuğu hiç sevmemiştim.
Ben ona sinirle bakarken bir flash patladı. Flash patlayana kadar annemin bizim fotoğrafımızı çektiğini bile farketmemiştim.

Haziran 2007 Günümüz

"Artık gözlerimi tavandan ayırmalıyım" dedim kendimce mırıldanarak. Yataktan doğruldum ve pencereye yürüdüm. Odanın içine günün son ışıkları dolarken kuşlar sanki bir şarkıyı söylüyorlardı.
O an bir kuş olmanın nasıl olacağını düşündüm. Sonra bu düşüncemi saçma bularak vazgeçtim. Orada öylece durmuş pencereye bakıyordum.
Metalin zemine düşme sesi beni sıçratmıştı. Aşağıda ki seslere kulak kesildim. "Belki de hata sendedir!" Bu annemdi. "Burada suçlu olan sensin Anna!" Ve bir kapı çarpma sesi.
Ne zamandır tartışıyorlardı? Ne için? Çevremden kopuk bir hale gelmiştim. Çevremde olan bitenlerle alakam yoktu adeta.
Koşarak mutfağa indim. Annem. Annem ağlıyordu.

Annemi o halde bulduktan sonra yaklaşık bir saat geçmişti. Akşam olmuş, hava çoktan kararmıştı ama orada duramazdım. Evde duramazdım. Kendimi üzgün hissettiğimde ya da kafamı dağıtmak istediğimde gittiğim yere gittim; balıklama. Balıklama, evet. Bu ismi biz bulmuştuk; Thomasla.

Kasım 1995

Thomas'ın yan komşum olduğunu öğrendiğimden ve kumdan kale yaptımızdan bu yana iki ay geçmişti. Artık arkadaştık. Beni amcasının tesisine getirmişti. Eve yakın parkla okulumuzun arasındaydı. Güzel bir balık tesisi. Daha açılmamış ama hazır olan bir tesis. Beni havuza götürmüştü. İçinde balıklar vardı. Kocaman siyah balıklar. Almak istemiştim o balıklardan. Birlikte dakikalarca suyla oynamış, aklımızca balıkları yakalamaya çalışmıştık. Bana o gün söz vermişti Thomas. O balıklardan birini benim için yakalayacaktı.
Yaklaşık iki hafta sonraysa Thomas o havuza balıklama atlamıştı. Ona bunu yapmamasını söylemiştim ama o 'erkek adam sözünü tutar babam dedi' deyip duruyordu.
Ve sonra o balıklardan korktuğu için çıkmak istemişti. Paniklemişti. Korkmuştu. Tesiste avazım çıktığınca bağırmıştım boğazımın yanmasını önemsemeyerek. O boğuluyordu, ben bağırıyordum.
Ama sonra dakikadan az bi sürede Thomas' ın kurtuluşunu gördüm. Bizi duymuşlardı. O kurtulmuştu.