ANLAŞMA

177 41 9
                                    

Aradan dört gün geçmişti.Artık amcamların yanında gezinmiyordum.Bunun sebebi ortada hiç bir kanıt yokken birini tutuklamam ,planı altüst etmem ve bir de kasırganın halen suçlu olmayıp dışarda bulunmasıydı.Bunları düşünecek olursak amcamın verdiği karar doğruydu.Çocukça davranmıştım.
Beni meraklandıran olay kasırganın halen karşıma çıkmamasıydı.Şimdiye kadar intikamını alır diye düşünüyordum.
Telefonumun çalma sesiyle masama doğru uzanıp aldım arayan çiğdemdi.

"Efendim çido"

"Kızım kaç gündür nerdesin "

"Sonra anlatırım bir şey mi oldu "

"Hemen bize geliyorsun,işimiz var"

"Telefondan olmaz mı şu işimiz"

"Olmaz hadi bekliyorum,buraya ışınlanman için tam yarım saat veriyorum"

Oflayarak telefonu kapattım.

.....

"Evet neymiş şu işimiz seni dinliyorum"

"Doğukan,ben,berke ve sen akşam nefes bara gidiyoruz"

Nefes bar mı,başka gidicek yer yok yani gelen geçen nefes bar batsın şu nefes barınız.

"Hangi berke acaba çiğdem"

"Senin berke işte "

Benim berke derken nerden benim oluyor.Tam 3 aydır çektiğim ne bu berkeden çiğdemin bana ayarlamaktan vazgeçemediği,benim de sürekli istemiyorum demekten bıkmadığım bir berkeydi bu.

"Senin şu çabalarına hayran kalıyorum doğrusu ama gelmiyorum"

Tam 2 saatten beri çiğdemin bana yalvarmasını dinlenmiştim ve artık dayanamayarak

"2 saattir konuşuyorsun,yeter artık şu çeneni kapat yoksa ben bu işi seve seve üstlenirim"

"Sende aynı cevabı vermeyi kes yoksa be.."

Bir kurduğu cümleye baktı ve de benim surat ifademe tek kaşımı beklentili bir şekilde havaya kaldırmıştım bir meydan okumamı vardı ne .Gözlerine baktığım da anlamıştım cümle bulamamıştı benim salak arkadaşım.Şu an çok komikti en sonunda ona dönerek

"Tamam" dedim "Tamam ben de akşam sizinle geliyorum "
Üstüme üstüme gelirken şunları söylemem gerektiğini hatırlamıştım.Söylemezsem akşam bütün her yerim ağrılı bir şekilde uyuyacaktım ve ben bunu hiç ama hiç istemiyordum.

"Yavaş gel,kararımdan dönebilirim"dedim sırıtarak.

Ne güzel çiğdem sevgilisiyle yan yana oturmuş keyif yapıyordu biz burda sıkıntıdan öldük.Yaklaşık 1 yıldır Doğukanla birlikteydi. Neyse ki uyumlu bir çiftlerdi.Benim 1 yıllık sevgilim olsa koluma çanta diye takar her yere onunla giderdim, boru değil arkadaşlar 1 yıl hani .
Bu barda yeterince şey yaşamıştım. gözlerim etrafı inceliyordu yaptıklarım,kasırga, onun yüzü bir dakika ne yüzü ya yüz dediysem gözleri sadece dikkatimi çekiyordu o kadar.Berkenin bana baktığını hissediyordum.Tatlı,kibar ve iyi bir çocuktu.Kasırganın kadar yüz hatları biçimli,uyumlu değildi.Gözleri maviydi ama bu tonunu önceden çok görmüştüm.Oysa kasırganın gözlerinin maviliği kimsenin gözlerinde yoktu.Onun mavisi ona özeldi.Ben ne diyorum allah aşkına biraz hava alsam iyi olurdu.
Çiğdeme haber vererek dışarı çıktım.

Rüzgar yüzüme doğru hafif eserken bir an kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim.Hayatımda hiç bir amacımın olmamasına,kaybettiklerime,özlediklerime ve halen bu durumun böyle devam etmesine üzüldüm.
Ama ben buydum yalnızdım.Esip gürleyen bir kızdım.Küçüklüğümde ne anne sevgisi görmüştüm ne de baba sevgisi.En başında öğrenmiştim zaten ayaklarımın üstünde durmayı bu yönümü güçlü tarafımı hep takdir etmişlerdi.Belki sevgi görmüş olsaydım şımarık bencil biri olurdum, ben bu kişiliğimi sevmiştim.Ben bu olmasaydım benliğimi kay ederdim.Kendim olmaktan çıkardım.Ben rüzgarın böylesine alışmıştım ne esen ne de esmekten vazgeçen.
Üşümüştüm daha fazla dışarda durmayarak,tekrardan içeriye girdim .
Çiğdemin yanına giderken biri beni kolumdan tutarak durdurmuştu.

"Rüzgar"

Yüzüne bir tane geçirmemek için kendimi zor tutuyordum.Kendimle savaş içerisindeydim.Kolumu bu şekilde sıkı tutmasını hiç sevmemiştim.Kibar demiştim bu çocuğa şimdi farkına vardım da öyle değilmiş.

"Efendim berke"

"Biraz dans edelim mi ne dersin "

Bu cümleyi söylerken,halen kolumu tutması canımı sıkmıştı.Kolumu hızlı bir şekilde çekerek ona baktım.

"Olur" dedim.Bu gün sondu bir daha berkenin olduğu yerde olmayacaktım.

Dans ederken uykum gelmişti.Böyle şeyleri sevmezdim,belki daha önceden tecrübem olmadığı içindi.
Berke içmek için bir şeyler almaya giderken ben öylece duruyordum.Belli bir süre geçmişti nerdeydi berke.Gitmek için arkamı döndüğümde beni aniden kendine çekti ve bir işaretiyle bütün barı karanlığa boğmuştu.Hiç bir şey göremiyorken,çığlığım insanların koşuşturması ve bağırma sesiyle bütünleşmişti, sesim insanların sesine karışırken bilincim yavaş yavaş kapanıyordu ve son gördüğüm şey kasırganın hayran olduğum o mavi gözleriydi...

Gözlerim hafiften aralanmıştı.Çevreyi incelemeye başlamıştım.Kasırganın evimiydi burası gayet düzgün gözüküyordu.Siyahtan başka bir renk yoktu,arada kırmızı hariç.Gelen seslere odaklandım.

"Abi kızı buraya getirmekle doğrumu yaptık"

"Benim yaptıklarımı mı sorguluyorsun lan sen" dedi kasırga sert bir şekilde .

" Yok yok abi "

"İyi şimdi gidin,yarım kalan işi halledin"

Ayak seslerini duyduğum da bir an ne yapacağımı bilemedim her zaman ki gibi korkusuz görünmem lazımdı.

" Uyandığına göre konuşabiliriz "

"Konuşabiliriz mi,belki ben seninle konuşmak istemiyorum"

"Öyle bir şans sunmuyorum "

İkimizde bir an sustuk.

"Evet bende böyle düşünmüştüm"

"Ne söylüyorsan söyle ve beni rahat bırak"

"Uzatma rüzgar,beni iyi dinle "

"Evet hadi dinliyorum"

"Bir kaç adam peşimde,onları düşürmem gerek bunun için içeriden evrak gibi şeylere ihtiyacım olabilir sen de bana yardım ediceksin,belki olanlar bu sayede unutulur."

"Asla böyle saçma sapan bir iş yapmam"

"En iyi mafya liderlerinden birine karşı gelmek hiç iyi bir fikir değil küçük hanım"

Yanıma doğru geldi.Saçlarıma dokunarak "Şimdi seni burda öldürürüm ve kimsenin ruhu duymaz"

Bu iş gittikçe beni içine alıyordu.Başka bir seçeneğim yoktu kabul edecektim ama asla ihanet etmeyecektim.Sadece kasırgacık öyle bilecekti.Bende senin arkandan iş çevirecektim ve senin ruhunun bundan haberi asla olmayacaktı.Yarım kalan işimi tamamlanacaktım seni ayit olduğun yere gönderecektim kanıt mı lazımdı,bunu ben bulacaktım.

"Tamam kabul ediyorum "

Korktuğumu sanmıştı,ama ben bunun bedelini ödetecektim.

Umursamaz bir tavırla,masanın üstünde duran silahı aldı ve bana dönerek

"Yarından sonra benimle birlikte kalıcaksın,şimdi gidebilirsin tabi yarın geri gelmek şartıyla"

Ne demek benimle birlikte kalıcaksın allah aşkına ne saçmalıyordu.Bunun için bahane bile bulamazdım.Amcama ne diyecektim ben mafyalarla birlikte yaşamaya gidiyorum haberin olsun mu.

" Bu mümkün değil,amcam asla izin vermez"

Elini yeni yeni çıkmaya başlamış sakallarına götürerek sıvazladı.Daha sonra yanıma doğru gelmeye başladı.

"Bizde en kolay yola başvururuz o zaman " dedi benim başımı döndürecek bir ses tonuyla.

"Neymiş bu kolay yol " dedim kısık çıkan sesimle.Neden dibimdeydi ki zaten.

Onun vereceği cevabı beklerken,kalbim sebepsiz yere hızlı atmaya başlamıştı ya da ben sebebini bilmiyordum.

Ciddi ve umursamaz bir tavırla gözlerime baktı.

"Seni kaçırıyorum rüzgar" dedi seni kaçırıyorum.

Hızlı adımlarla odadan çıkarken yüzünde sanki var ile yok arası bir tebessüm oluşmuştu ya da ben öyle sanmıştım...

Ateşle Oyun Olmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin