Sen Misin İlacım

7.Bölüm

Selam!! Bu sefer fazla uzatmamaya çalışacağım. Öncelikle en beğendiğim yorum yok çünkü 3 kişinin arasında kaldım. 1YAZARINIZ ve DenizBaysal187 ve @FahriyeErgen in yorumlarını çook beğendim. Uzun yorum yapın plz. Multi Hilmi ve Anıl Saba Tümer deyken. Resmin bölümle ne alakası var bilmiyorum ama olsun. Haydin bay bay. İyi okumalar.
*Arkadaşlar Anıl ünlü bir oyuncudur. Bu bilgiyi neden verdiğimi ilerdeki bölümlerde anlayacaksınız.

Serenay ın ağzından :

Evden sinirle çıktım. Çocukken sinirli veya Üzgün olduğumda hep gittiğim yere gittim. Göl kenarı gibi bir yerdi. Çimlere oturdum. Yaşadıklarımı düşünmeye ve sakinleşmeye çalıştım. Arkamdan ayak sesi geliyor gibiydi. Herhalde delirdim diye düşünürken bir anda gözlerim karardı. Gözlerimi açtığımda lisede bana aşık olan Anılın çıkma teklifi edip benim kabul etmeyip üstüne üstlük ona aşağılayıcı laflar söylediğim yerdeydim. Evet hafızam çok iyidir. Her neyse konumuz bu değil. Oturur pozisyona geldim. Çevreme baktığımda kimse yoktu. Arkamdan kendinden emince "Beni mi arıyorsun" diyen anıl ı duydum. "A-Anıl s-sen b-b-beni nereden buldun?"
"Aa benden korkmana gerek yok sevgilim ben sana bir şey yapar mıyım ? Bir yerden buldum işte. Lise de kabul etmedin ama kader işte. Şimdi kabul etmelisin yoksa olacaklara karışmam prenses " dedi ve yanıma oturdu. Saçlarımı okşamaya ve öpmeye başladı. Aynu zamanda kafamı da sert bir şekilde tutuyordu. Kafamı çekemiyordum. Sonra yüzüme bakmaya başladı. "Sen benimsin aşkımm" dedi daha fazla dayanamayıp sertçe bir tokat attım. Bana sinirle bakmaya başladı. "İlla sana kötü mü davranacağım bunu mu istiyorsun serenay"
"Anıl nolur bırak sen beni hak etmiyorsun ben seni sevmiyorum seni sevecek bir sürü insan vardır. Belki onları seversin" dedim.
"Ben sadece seni istiyorum zorla da olsa beni seveceksin ve benim olacaksın yoksa o senin çok sevdiğin arkadaşlarını , psikopat abini ve seni bir kadın için harcayan babanı gözlerinin önünde öldürürüm. Anladın mı beni" Söyledikleri karşısında kaskatı kesildim. Ve tedirgince başımı salladım. Sevdiklerimin benim yüzümden gözümün önünde öldürülmesi... "Güzell" dedi. Beni yere yatırdı üstüme ağırlığını vermeden çıktı ve dudaklarımı öptü. Karşılık vermedim. Üstümden kalktı. Ben ne olduğunu anlayamadan beni kucakladı. Arabasına bindirdi. Arabanın kapısını kilitledi. Arabayı çok modern bir evin önüne park etti. Benim kapımı açtı indim. Zorla elimi tuttu. Eve geldiğimizde bana delirmişcesine ve ben bilmiyormuşum gibi odaları ve odalarda birlikte neler yapacağımızı anlattı. (Fesatlaşmayın) Önce salonu anlattı. Burası bizim büsbüyük salonumuz. Burada birlikte filmler ve Diziler izleyeceğiz. Sen korku filmlerinde korkup başını omzuma gömeceksin. Komik dizilerde birlikte güleceğiz. Belki aynı dizide oynarsak onu izler birlikte nasıl oynağımız konusunda konuşup gülüşürüz. Çocuklarımız olursa onlar bembeyaz parlak masamızı mahveder boyalarıyla. Sen de onlara kızarsın sonra dayanamayıp affedersin. Çocuklarımızla Pepeeyi izlemek zorunda kalırız. (Anın içine Pepee ile sıçmış bulunmaktayım) Sonra beni mutfağa götürdü. Evimin kadını olduğunda bana burada o minik ellerinle eşsiz güzellikte yemekler yapacaksın. Kız çocuğumuz olursa onunla birlikte pastalar yapacaksın. Birlikte kek yapacağız birbirimize un sürcez. Kahkahalarla yemekler yapacağız. Beni misafir odası gibi bir yere soktu. Burada biz evlenince bizi tebrik edenler için çay kahve dağıtacağımız en yakın arkadaşlarımızın arada sırada kalacağı oda. En yakın arkadaşlarımız gelecek onlarla burada eğleneceğiz Serenay. Biz mutlu olacağız. Sonra yatak odasına getirdi. (Tövbe Estağfurullah ) Burada sarılarak uyuyacağız. Uyurken birbirimizi izleyeceğiz. (Ve hızlıca geçiyorum). 2 tane çocuk odası vardı evde. Biri kız için biri erkek için. Önce duvarları pespembe olan bir odaya geldik. Toz pembe bir beşik vardı. Üzerinde de bembeyaz ve uzun bir tül. Beşiğin yukarısında dönen küçük barbieler... Elbise Dolabında küçük küçük renkli renkli bir sürü tişört, şort, etek ve elbiseler vardı. Aynalı bölümde de kıpkırmızı bir parlatıcı, her renkte ve nerdeyse her çeşit Mıknatıslı Küpeler vardı. Barbie oyuncakları ve stikerler da vardı. Bir kaç tane oyuncak ayı ve Tavşanlar. Emzik ve biberon dahil bir çok şey vardı. Bir kaç dakika sonra Anıl konuşmaya başladı. Burası olacak kızımızın odası. Onun için her şeyi düşündüm. Burası ceyda'nın odası olacak. Bazen bizi ağlayarak uykumuzdan alıkoyacak bazen de bir gülüşüyle günün tüm yorgunluğunu atacağımız kızımızın odası serenay. Senin gibi güzel ve küçük prensesimizin odası. Yan odada büyüyünce benim gibi sarışın olacak oğlumuzun odası var dedi ve elimi tutup yan odaya götürdü. Burası da kızların peşinden koşacak prensimizin odası. O odada da bir sürü erkek kıyafetleri vardı. Duvarlar bebek mavisi rengindeydi. Beşikde öyle. Bir sürü küçük arabalar vardı. Kocaman bugs bunnyli 3 boyutlu oyuncak bile vardı. Anlatmaya devam etti. Serenay kızımızın ve oğlumuzun odaları bile hazır. Biz birlikte mutlu olabiliriz. Bana bir şans ver dedi. Ona şans vermeyecektim ama suyuna giderek kaçıp Hilmicem e kavuşacaktım. Ben Anıl ı değil Hilmicem i seviyorum. Anıl a "şans senindir" dedim. O da beni kucağında döndürdü. Sonra öptü. Bu sefer karşılık vermek zorunda kaldığım için verdim. Beni salona götürdü. Mutfağa gidip içecek ve atıştırmalık yiyeceklerden getirdi. Komedi bir film açtı. Onunla mutlu gibi gözükmeliyim dedim kendi kendime. Hilmicem için yapmalıyım. Getirdiği yiyeceklerden biraz aldım ve Anıl a yedirmeye başladım. Filmi izlerken çok sıkılmıştım. Anılın güldüğüm yerlere zorla gülüyordum. Film bittiğinde ben Anılın omzunda uyuya kalmıştım bile.

Bölüm bitti. Ee beğendiniz mi bakalım. Plz yorum yapın ve vote atın. Sınır yok. Yorumlarınız çok önemli lütfen yorum yapın. Her yoruma da Teşekkürler yazıyorum kendimi ibs de ayşenur Balcı gibi hissediyorum valla. Ner neyse ben ibs izleyeceğim. Yb de görüşürüz .