01

23 3 3
                                    

(Ayumi'nin Ağzından)
"Ayumi-chan! Buradan, buradan!"

"Merhaba Sakura-san. Bana bakacağınız için teşekkürler."

Merhaba, Adım Mizu Ayumi. Efsanevi 7 deniz krallığından biri olan Pasifik Okyanusu'nun Denizkızı Prensesiyim. İnsan dünyasına incimi araştırmak için gelmiştim. İncimi araştırmamda bana yardım edeek Sakura-san da bir denizkızı.
"Yorgun görünüyorsun. Banyo yapıp yatmalısın."

"Peki."

"Resmiyeti bırak! Ben senin ablan sayılırım."

"Peki abla, ah, abnla desem olur mu?"

"Tabii."
Yatağıma yattım ve 'O' günkü çocuğu düşünmeye başladım.
*Flashback*
Tokyo'ya bağlı Kuzey Pasifik Okyanusu'nda bir vapur geziniyordu.
"Vay!"
Ben de deniz yüzeyinde gemiyi seyrediyordum.
"Yedi renkli deniz tarafından rüzgar esiyorken, uzaktaki platoya ulaşmayı planlamıştım..."
Bir çocuk sesmi duymuş olacak ki konuşmaya başladı.
"Ne tatlı bir ses."
Kızarıp "Tatlı buldu'" dedim.
Beni görünce çok şaşırdı.
"Bu ses senin miydi? Baksana, sen neden okyanustasın?"
Kuyruğumu kaldırdığımda şaşkılığı 2 katına çıkmıştı.
"Sen denizkızı mısın?"
Bu sırada vapura dev bir dalga çarptı ve çocuk okyanusa düştü. Hemen denize daldım ve onu karaya çıkardım.
Suni solunum ve kalp masajı yapmama rağmen hâlâ kalmıyordu. Bu sırada kolyemden incimi çıkardım ve üzerine koydum. Uyanmıştı.
"Sen..."
O benim ilk aşkımdı.
*Flasback end*
Sabah olmuştu. Evimizin, daha doğrusu Pearl Perfait adlı restoranımızın yakınında bulunan sahile inmiştim. Sörf yapan bir çoçuk görmüştüm. Çok havalı gözüküyordu.
Sörfünü bitirip yanımdan geçerken benim ona baktığımı fark etti ve bana bakmaya başladı. Daha önce hayatını kurtardığım çocuğa benziyordu. İlk adım attım ve "Şey daha önce bir yerde tanışmış mıydık?" dedim.
Çenemi tutup "Yoksa bana çıkma teklifi mi ediyorsun?" dedi.

Ellerini ittirip "Hayır, hayır!" diye çemkirdim.
"Bu iyi, eğer benden hoşlandıysan bu pazar buraya tekrar gel! Yarışma olacak" deyip kızarmış olan bana göz kırptı.

"İlgilenmiyorum!"
Hızla koşarken bir yandan da 'O adi adam kesinlikle o olamaz diye düşündüm."
---
Yeni okulumda ilk günüme başlamıştım.
"Bu yeni öğrenci Mizu Ayumi"
Öğretmen tahtaya ismimin kanji harflerini yazdıktan sonra kendimi tanıtmam gerektiğini söyledi.
"Ben Mizu Ayumi. Güney Kore'den geliyorum."
Pekâlâ, Shin-san'ın yanı boş. Oraya oturabilirsin.
"Tamam."
Tennefüste bana sorular sormaya başladı.
"Pazar günü gelecek misin?"
"Ben..."
"Gelmelisin." diyip tenefüse çıktı.
"Mizu-san."
Ona baktığımda devam etti.
"Ben Mizuno Mikan. Shin-kun ile yakın mısın?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Eğer onu istiyorsan çokça rakibin var demektir."
3 kızın konuşmalarını duydum.
"Bu kim?"

"Shin-kun'la konuşuyordu."

"Kıskandım"

"O oldukça popüler..." diye mırıldandım.

"Pekâlâ! Ben Mikan, sana erkekleri nasıl tavlaman gerektiğini öğreteceğim!"
---
Alışveriş merkezinde bir saattir kıyafet deniyordum. Hiçbirinden memnun olmuyordu. Sonunda karar verebildi ve satın aldık. Şimdi de bir takı dükkanına gelmiştik.
"Burada sudan ucuz takılar bulunmaktadır!"

"İndirim varmış koş, koş!"
*Ciyyaak!*
Elimden tutup beni sürüklemeye başladı.
Takılara bakarken, ablam rolünü oynayan Sakura-oneesan geldi.
"Ayumi! Sen bunca saattir burada mı oyalanıyordun?!!"

"Ablam çağırdı. Gitmeliyim. Yarın görüşürüz."

Konuşan penguenim Hippo'ya yarışmayı anlattım.
"Yarışma mı?!"

"Ştt! Ştt!"

"Aklından en geçiyor senin?! Eğer bunu yaparsan, okyanusa dokunursan denizkızına dönüşürsün ve herkes panikler!"

"Lütfen bu sırrı ablamdan saklayalım. Hem sen de gel, böylece rahatlarsın."
---
Hippo, ben ve Mikan, sahile gelmiştik. Üzerimde hırka vardı. Altım külotluydu.
"Ayumi! Hadi sutyenlerimizi gösterelim!" diyerek hırkamı çıkardı ve göğüslerimin bir kısmı görünmeye başladı.
"Siz çok tatlısınız!"
Hadi be! 3 çakal gelip bize sarkmaya başladı.
"İsterseniz yarışma bitince beraber takılırız. Sizi havalara çıkaracağımızdan emin olabirsin!"
Arsız arsız sırıtmaya başladığında Mikan "Hadi gidelim" dedi.
Tam gidiyordum ki elimden tuttu.
"Bari sen bizimle takıl"
Acıyla arkasını döndüğünde Shin'i gördüm.
"Aa, bu geçen yılın şampiyonu. Onlar seninle miydi? Pardon." deyip gittiler.
"Kıyafetlerin çok seksiymiş. Böyle açık, saçık giyinenler tam benim tarzım."
Korkuyla göğüslerimi kapattım.
Arsızca bana göz kırptığında kulaklarıma kadar kızardığımı hissediyordum.
Sunucu, yarışmanın başlayacağını söylediğinde rahatladığımı hissediyordum.
"O halde beni dikizlemene izin veriyorum."

"Seni sapık!!" diye çemkirdim vakit kaybetmeden.
"Başardın. Bir puan aldın bile!"

"Öyle bir şey yok dedim!"

Yarışmaya çoktan başlamıştı. Çok havalı görünüyordu! Ne diyorum ben?! Birden hava karardı ve karadeliğe benzer bir şey belirdi. Shin'i içine çekmeye başladığında herkes kaçmaya başlamıştı. Hemen denize atladım.
Shin'in boynunda benim incim vardı. Demek oymuş.
"Seni lanet çabuk onu bana ver!"
Bu da kimdi böyle! Çok... Çok çirkin bir kadındı.
Beni görüp boynundaki kolyeyi (İçinde incimin bulunduğu kolye) bana doğru fırlattı. İncim bir mikrafon oldu. Kuyruğum kayboldu ve kıyafetlerim değişti.
"B...Bu ben miyim?"
Shin'e baktığımda çoktan kara deliğe hapsolmuştu bile. Gözlerimden yaşlar dökülüyordu.
Bölüm sonu
Medyadaki Ayumi'nin insan ve denizkızı halleri. Video'da da Ayumi'nin değişimi var

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ayumi-chan Ga Mermaid Desu KaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin