Yeni evlerine geldiklerinde gururlu bi şekilde babası hayale evi gösteriyordu. Havuzu, mutfağı, geniş bahçeyi, üst kattaki 4 odayı. " bundan daha iyisini gördünmü" dedi babası hayale. " gördüm" dedi, Annemin olduğu her yer cenneti zaten bu kadarı abartı. Ihtiyacımızdan fazlası bu ev. Belliydi hayalin bu evde yabancılık çekeceği. Ama dönemezdi de artık. Kalıcak başka yeri, başka şansı yoktu. Alışmalıydı. Artık 17 yaşındaydı. Sıfırdan başlamaya karar verdi. Ona göre sıfır herşeyin bitişiydi ama başlamayı denedi. Güçlü bi kızdı hayal. Sabahları okula gider aksamlari temizlik ve yemek yapar uyurdu, babasıda geç gelirdi zaten. Birbirlerine 2 yabacı gibi yaşarlardı. Hergün aynı evde fakat birbirlerini hiç görmeden. Bir pazar sabahı kahvaltıya oturdular sonunda.
-Ayni evde yabacılaştık baba
+Herşeyin en iyisini kazanmamız için çalışmam lazım
-Daha ne kadar iyisi olabilir baba ? Kazandıkça kaybettik hepsini
+Servetimiz önümüzde neyi kaybettik.?
-Annemi
+.........
Yutkundu babası . Konuşamadı hatta. Ama genede vazgeçmedi çalışıp daha çoğunu kazanmaktan. Aç gözlülükmüydü bu yoksa iş aşkımı? İhtiyaçları yoktu bundan fazlasına. Ama babası durmadı. 1 yazlık daha aldı. Denize yakın . Neyi kanıtlamaya çalışıyordu ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY MÜKEMMEL
AcakHenüz 15 yaşındadır Hayal. annesini bir trafik kazasında kaybeder. Babası mükkemeliyetçi. ve üstelik ilgisizdir de. mükkemel olması onu yaşatmaya yetmedi.