Multimedya: EsilaKumsal'dan
Sıkıcı Sosyal Bilgiler dersinden ve hocanın muşmula suratından beni bir tek şuan çalan,melodisini çok gıcıkça bulsam da tek kurtarıcım olan zil kurtarabilirdi. Kurtarmıştı da.
Çok kıymetli (!) ikizim Deniz düşkün olduğu uykusundan uyanamayıp okula gelmediği için sırada tek başıma oturmak zorundaydım. Midem beynime 'besle beni' sinyalleri gönderdiğinde sıradan kalkıp kantine indim. Kantinde fazla sıra yoktu zaten. Okulun çoğu yemekhanede takılırdı.
Tabii onların neredeyse hepsi baba parası yiyen çocuklardı. Tamam bizim de durumumuz çok kötü değildi ama biz Deniz'le sadece öğle yemeklerinde yemekhaneye inerdik.
Yoksul değildik ama tasarruftan yanaydık. Düşüncelerimle boğuşurken sıranın bana geldiğini farkettim ve kantinde görevli olan ve bizi yıllardır tanıyan Hatice Abla'ya sıcacık bir gülümseme gönderdim.
"Hatice Abla, bana bir gevrek ayran verir misin? "
" Tabi Kumsalcım ben hemen veriyorum."
Gevrek ve ayranım bitince zil çaldığı için sınıfa çıktım. Ders İngilizceydi ve ben İngilizceyi hiç sevmem o yüzden yine sıkıntıdan patlıyodum ki kapı çaldı içeri yeni bir kız girdi. Okula yeni gelmiş olmalıydı. Öğretmen kıza kendini tanıtmasını istedi :
" Adım Esila abim burada üniversiteyi kazandığı için buraya taşındık." dedi.
Öğretmen de " Boş bir yere otur " deyince
bir tek benim yanım boş olduğu için benim yanıma doğru geldi ve " Oturabilir miyim " dedi . Bende
" Tabi " dedim. Yanıma utangaç bir tavırla oturunca benimle tanışmaktan utanır diye ben tanışmaya karar verdim.
" Merhaba ben Kumsal" dedim. Oda bana " Merhaba ben de Esila " dedi.
Yüzümde yapmacık olmayan sıcacık bir gülümseme ve kahverengimsi kızıl saçlarla uyum içinde parıldayarak bakan kahverengi gözleri vardı.Ve çok güzeldi. Erkek olsam yavşardım yani. Hatta çıkma teklif bile edebilirdim. Ama ben kızım. Dolayısıyla da..tamam konuştukça batıyorum. Farkettim, tamam yüzüme vurmayın.
Ders her zamanki sıkıcılığıyla öğrencilerin beynini patlatırken göz ucuyla Esila'ya baktım. Çok isteksiz ama istekliymiş gibi bir tavırla defterine bir şeyler karalıyordu.
İlk izleniminin iyi olmasını istiyordu. Onu anlayabiliyordum. Çünkü benim de okula geldiğim ilk zamanlar bir sınıfın ortasında "Möö" diye bağırmadığım kalmıştı.
Hocaların gözüne girme çabaları vol bilmem kaç.
O yüzden Esila'ya gerçekleri söylemem gerektiğini düşündüm." Pışt, kız. İsteksizce bir şeyler yazmayı kes bence. Çünkü sınıfta bunu yapan tek kişisin. Ve etrafındakiler sana 'bu inek burada olmamalı' bakışı atıyor. " dedim fısıltıyla.
O da bana minnettar bakışlar atıp sonunda (!) kalemini elinden bıraktı.
Ve sonunda kurtacım gelmişti.Kurtacım dediğime bakmayın zil den bahsediyorum. Esilayla birlikte kantine inip oturmuştuk. Ve yanımıza uykucu kardeşim Deniz geldi.
"Hoşgeldin Deniz bu Esila okula yeni gelmiş."
" Merhaba Deniz" dedi Esila.
" Merhaba Esila " dedi Deniz de. Deniz le Esila tanışırken zil çaldı ve sınıfa çıktık. Deniz'i önümüzdeki sıraya oturtmuştuk.Sıkıcı bir günün sonunda okul bitmişti. Esila'yla vedalaşıp Deniz'le eve gittik.
Eve gidip leziz akşam yemeği ve günlük dizi faslından sonra Deniz'in ısrarı üzerine yukarı kattaki odamıza çıktık.
" Otur bir dakika kız, bir şey söyleyeceğim. " demesi karşısında oflayarak Deniz'in beni tekli koltuğu oturtmasına izin verdim. O da yüzüne 'inadın bana sökmez karşim' ifadesini takınarak sarı saçlarını savura savura -havasından da geçilmiyır hanfendinin - ilerlerken içimdeki şeytana söz geçiremeyerek ayağına çelme taktım. Çelme takmamla ilk öpücüğünü yere vermesi bir oldu.
Bunun üzerine gükmemek için dudaklarımı birbirine bastırarak ısırmaya başladım. Evet bunu yapabiliyorum susar mısınız.
Deniz'in ateş fışkıran, içinde kaynayan kazanlar gözlerin de kendimi görmem üzerine korkuyla ayağa kalktım ve " Bittin sen Kumsal. " cümlesinden itibaren Allah ne verdiyse yardıra yardıra merdivenlerden inerken Deniz'in tehditleriyle karışık çığlıklarını duyabiliyordum. Muhtemelen beni bulduğunda öldürecek ya da zor durumlar için planladığımız Karay İkizleri'nin Psikopat Planları'ndan birini uygulayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzayda Bir Kumsal
Novela JuvenilÜniversite hazırlığı için arkadaşı Esila'nın ailesinin sahibi olduğu otele giden Kumsal, arkadaşları arasında yapılan su savaşında çarptığı kişiyle havuza düşer. NOT: Sizce Kumsal gerçek aşkını buldu mu ? Ne dersiniz.