Keşke o an çakmak için yaşımızın küçük olduğunu söyleyip kaynanalık yapsaymışım.
Peny eline çakmağı alıp çakmasıyla ateşin koluna zıplaması bir oldu!Hemen hiç onlara bakmadan çekmeceden karbonatın aldım.Arkamı döndüğümdeki manzarayla ağzım açık kaldı.
Kolsuz tsörtünden dolayı açıkta olan kollarında sanki görünmeyen bir mum varmış gibi duruyordu.Kolunu biraz eğince sanki akıyormuş gibi bileğine doğru geldi,avcunun içine aldı ateş parçasını.
Herkes büyülenmiş gibi bakıyordu.Elimdeki karbonat kavanozunun kapağını açtım.Peny'nin suratındakı o mutluluğu görünce biraz tereddüt ettim.Yeşil gözlerinin içindeki simsiyah küçülen göz bebeğine bakınca sanki kendini özgür hissediyormuş gibi bir yüz ifadesini görmeme rağmen bir yangına oluşan olasılığını da göz önünde bulundurarak kavonozdaki karbonatı direk koluna fırlattım.Bu sihirli hava kaybolunca biri ışığı açtı.Peny'nin gözlerindeki"tekrar,tekrar"
bakışlarını görünce"Hayır,Hayır,Hayır,Artık orda ne olduysa hiç hoşuma gitmedi ve hiç güvenli değil"dedim.
1-2 saat sonra sanki bu olaylar hiç yaşanmamış gibi evlere dağıldılar.Ama yinede herkes düşünceli gibiydi.Çoook güzel!!şimdi bütün dağınıklığı toplamam lazım.Eğer evi pırıl pırıl yapmassam(ne kadar da saçma,başkasının partisini bizim evde yapmıştık)vay başıma gelenler.
Kabak bana patladı desene!...
Eğer Peny'ye attığım karbonat kavanozunuda sayarsak işim bayaa uzun...
Sonra aklıma İrem geldi.Koşa koşa tuvaletin kapısını tıladım.
"İremm!İyi mısın?"
"Karnım ağrıyor"
"Tamam,çıkınca sana bu şeyler anlatılan.Salondayım"
"Tamam!"
Dün Emily ile kimseye söylemeden yaptıkları ama yapamadıkları börek biraz midesini bozmuş.Yufkanın tarihi geçmiştir herhalde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kinezi Takımı
ParanormalTeyzesinin işi sayesinde arkadaş edilen küçük Elif bir arkadaş takımı oluşturarak güçlerini geliştirir ve onların varlığından haberi olan bir efsanevi canavardan kaçmaya çalışırlar.Güçlerini kullanmayı becerdiklerinde onları bekleyen bu tehlikeye gö...