Tilki'nin Ağzından
Aylin'in bakışlarını üzerimde hissettiğim de ona döndüm. Evet garip ama ona dokunmadan onu hissedebiliyordum. (Multimedia ).
'Gelsene Aylin. Seni bu işte ki ortağımızın kızı Selinle tanıştırayım' dedim. Aylin yaklaştı ve elini uzattı.
'Ben Aylin' dedi. Sesi buz gibiydi.Sinirli miydi ?
'Bende Selin' dedi kız. Onlar neden öyle bakıyorlar birbirlerine.
'Hadi yemeğe geçelim' dedim ve Selin'in babası Kadir beyin oturduğu masaya doğru yürüdük.
'Hoş geldiniz çocuklar buyurun ' dedi Kadir bey.
'İyi akşamlar Kadir bey ben Tilki bu da asistanım Aylin hanım' dedim.
'Memnun oldum Tilki bey. Memnun oldum Aylin hanım' dedi Kadir bey.
'Sipariş verelim mi artık' dedim.
'Oğlumu bekliyorum gelmek üzeredir. Bakın geliyor işte ' dedi Kadir bey. Gelen kişiye baktığım da sinir tepeme ulaşmıştı.
'Oğlum Emre. Emre bu da Tilki bey ve asistanı Aylin hanım' dedi Kadir bey.
'Memnun oldum Tilki bey. Aylini zaten tanıyorum baba Antalyadan. Seni görmek güzel Aylin. ' dedi Emre.
'Teşekkür ederim Emre görüşmeyeli uzun zaman olmadı aslında' dedi Aylin. Aferin kızım uzak tut kendinden şu piçi.
'Allah Allah bana çok uzun geldi.' dedi ve güldü şerefsiz. Yemeği sakin bi şekilde yedik ama o çocuğun Ayline bakışları hoşuma gitmiyordu. Aylin de ne biçim giyinmişti böyle.
'Aylin üşüdüysen şal isteyelim.' dedim.
'Bu sıcakta mı ? Yaz ayında ? Antalyadayız Tilki ne üşümesi ' dedi ahhh haklıydı işte.
'Biz artık kalkalım Kadir bey gerisini yarın toplantıda konuşuruz' dedim.
'Daha erken' dedi Selin.
'Yoldan geldik dinlenelim' dedim ve restauranttan çıktık. Aylin'in odasına geldiğimizde
'İçeri girelim senle konuşmam lazım' dedim. Odasının kapısını açtı ve içeri girmeme izin verdi.
'Aylin o çocukla aranda ne var senin ?' diye sordum. Delikanlı adamız biz lafı evirip çevirmeye gerek yok.
'Hiç bişey yok sadece benden hoşlanan biri o kadar sen bi keresinde onu benden uzak durması konusunda uyarmıştın hepsi bu ' dedi Aylin ama anlatmadığı şeyler vardı sanırım benim hatırlamam gerekiyordu. Lanet olsun hatırlayamıyordum.
'Bak Aylin o çocukla görüşmeni yasaklıyorum anladın mı ?' dedim. Bana neyse.
'Neden ?' dedi.
'Ne neden ?' dedim.
'Sen kimsin ki yasaklıyorsun ? Ben senin Selin hanımla flört etmene bişey dedim mi ?' dedi. Ne flörtü Allah aşkına bütün gece ona ve sinir bozucu şerefsize bakmaktan Selini görmemiştim ben.
'Selin de mi masadaydı ben sadece seni görebildim kusura bakma' dedim.
'Bu laflarla kurtulamazsın. Söyle ? Neden görüşmemi yasaklıyorsun onunla' dedi.
'Tehlikeli birine benziyor ve benim için ne kadar önemlisin bilmiyorum. Seni daha önce ondan korumuşum demek ki sana değer veriyormuşum. Şimdi uslu bir kız ol ve dediğimi yap' dedim ve odadan çıktım. Ah bu gece soğuk bi yatakta tek başıma uyumak hiç iyi olmayacak.
Aylin'in Ağzından
Sabah uyanınca hazırlandım ve Tilki'nin odasının kapısını çaldım. Oda açtı keşke açmasaydı. Açsaydı da böyle açmasaydı.
'Aylin gözlerini kaslarımdan çeker misin ? Çok rahatsız edici' dedi Tilki. Sen kapıyı üzerinde bişey olmadan aç sonra ben bakınca suç oluyor.
'Bu halde kapı mı açılır Tilki. Ya başkası olsaydı' dedim.
'Kim olacak tabi ki sen' dedi ve içeri girip kendini yatağa bıraktı.
'Kalk hadi hazırlan toplantın var geç kalacaksın' dedim.
'Of Aylin ya annem misin sen ?' dedi.
'Kusura bakma ya sen hala kendini lise 1 sanabilirsin ama büyüdün. Artık kendin kalkmayı öğrensen' dedim.
'Off tamam bekle sen kapıda giyinip geliyorum' dedi. Bende odadan çıktım. Karşıdan gelen Emreyi görmemle yüzüm asıldı.
'Günaydın cadı' dedi.
'Günaydın Emre bey' dedim.
'Ne bu resmiyet' dedi ve güldü.
'Sonuçta Tilki beyin asistanıyım iş ortağıyla resmi konuşmalıyım' dedim.
'Bence çok gereksiz bir detay. Tilki hafızasını kaybetti diye duymuştum ama inanmamıştım.' dedi o sırada Tilki odadan çıktı.
'Günaydın Tilki bey' dedi Emre sırıtarak.
'Aylin hadi kahvaltıya' dedi Tilki ve bileğimden tutup beni peşinden sürükledi. Kahvaltı masasına oturduğumuzda
'Sana çocuktan uzak dur diyorum odamın önünde sohbet ediyorsun. Amacın ne senin Aylin ? ' dedi. Çok sinirliydi.
'Ne yapabilirim geldi konuştu. Hafızanı kaybettiğini de öğrenmiş zaten' dedim. O sırada Selin Tilkinin yanında ki sandalyeye oturdu.
'Günaydın Tilki' dedi. Ben burada değilim sanki.
'Günaydın Selin.' dedi Tilki ohh samimiyete bak. Kendisi bana karışabiliyor ben böyle susup yok sayılıyorum.
'Bu gün havuza gidelim mi ?' dedi Selin.
'Ne dersin Aylin gidelim mi ?' dedi Tilki.
'Ben havuz sevmem Tilki bey deniz severim. Gelmem yani.' dedim.
'Gelmezmişiz. Denize gideriz biz' dedi Tilki.
'Tamam o da olur' dedi Selin. Sanki seni çağıran oldu. Kahvaltıdan sonra toplantı yaptık fazlasıyla sıkıcıydı. Daha sonra hep birlikte öğle yemeği yedik ve odalarımıza hazırlanmaya gittik.
Tilki'nin Ağzından
Deniz kenarına geldiğimizde Selin havuz da daha çok eğlenebileceğimizden bahsedip duruyordu. Emreyse sürekli Aylinle konuşma peşindeydi.
'Aylin girecek misin denize hemen ?' dedim.
'Evet gireceğim sonra odaya çıkacağım zaten akşam yemeğine kadar dinlenirim' dedi. Allah kahretsin bu ne biçim bi bikiniydi bunun daha kapalısı yok muydu sanki. Bu şerefsize resmen ziyafet sunuyordu. Aylini kucağıma aldım ve hızla suya girdim.
'Tilkiiiiiiiiiiiiii ! Ne yaptın yaa dondum. Deli misin ? Yavaş yavaş girecektim' diye bağırdı.
'Ne yapsaydım Emre bey seni gözleriyle yiyordu.' Suyun içinde göremez işte önünde dururum ben sen yüzhadi' dedi
'Yuh Tilki yuh' dedi ve kendini suya bıraktı. Selin zaten girmemişti su pismiş tuzluymuş. Emre desen benden korkusuna Aylinin yanına gelemiyordu.
'Ben çıkayım artık' dedi Aylin.
'Önden ben çıkayım havlu getirim sana' dedim ve kenara doğru yüzdüm. Aylin daha çıkmadan havluyu getirdim. Aylinle plajdan çıkarken.
'Telefonumu unutmuşum alıp geliyorum bekle' dedim ve geri dönüp telefonumu aldım. Geri geldiğimde Aylin telefonla konuşuyordu.
'Anladım tamam sevgilim olduğunu Tilkiye söyleyemem. Söylemedim zaten saklıyorum ama bu hiç hoşuma gitmiyor.' dedi Aylin. Ne yani Aylin'in bir sevgilisi mi vardı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç Bitmez
Fiksi PenggemarHerkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç Bitmez