28.Bölüm

8.7K 879 83
                                    

Güneş battıktan birkaç saat sonra uyandığımda Angela sandalyeye oturmuş, aynanın karşısında makyaj yapıyordu. Yatakta doğruldum.

Uyandığımı görünce,

"Seni uykucu tavuk! Acele etsen iyi olur. Yarım saat sonra sınıf belirleme sınavları var. Tüm öğretmenlerin ve Müdire Victoria'nın karşısına böyle çıkmak istemezsin." Dedi.

Çok umursamasam da,

"Ve Adrian'ın."diye ekleyince yataktan fırladım ve Angela gülerken kıyafet dolabımı karıştırmaya başladım.

Gümüş rengindeki şortumu ve askılı bluzümü yatağın üzerine atınca Angela ellerini kalçasına koydu.

"Sanırım akşam serinliğinden haberin yok."

Kendi üzerinde de her zamanki gibi bir gömlek vardı.

Uzun kollu ve uçuk mavi gömleği kotuyla çok hoş duruyordu.

İç geçirip dolaptan en sevdiğim gri kapişonlu ceketimi çıkardım.

Angela baş parmağını kaldırarak beğendiğini belirtti.

"İşte bu! Haydi acele et!"

Hazırlanırken aklım sınavlardaydı.

Yeteneğim neydi? Angela'nın süper bir şifacı olacağından emindim.

Ya ben?

Yeni dönüşmüş bir vampir olarak fazla acemiydim ve diğerlerinin yanında hiç şansım yoktu.

Tek sahip olduğum şey biraz ikna etme gücüydü.

Tamam, çok ikna etme gücü.

Alçakgönüllü olmaya hiç gerek yoktu.

Endişelerimi yok etmeye çalışarak saçlarımı fırçaladım ve omuzlarıma doğru bıraktım.

Hazırlığımızı tamamladıktan sonra odadan çıkarak bizi yukarı çıkan asansörlere bindik.

Bahçe çok kalabalıktı.

Jüriler (Öğretmenler) Kendilerine ayrılan özel yerde oturuyorlar, öğrenciler oradan oraya yürüyerek sinek gibi vızıldaşıp duruyorlardı.

Kalabalığın içinde Adrian ve Larry'i gördük.

Kız grubunun arasından sıyrılarak ona elimi uzattım.

Beni hızla kalabalığın arasından çekip kollarına aldı.

"Nasılsın küçük vampirim?"

"İyiyim." dedim.

"Ama şu sınavlar..."

"Endişelenmene gerek yok." diye rahatlattı beni.

"Sadece izle ve gör."

Adrian yanağıma bir öpücük kondurdurken kafamı Müdire Victoria'ya çevirdim.

"Hoşgeldiniz baylar ve bayanlar hiç uzatmayalım. Her sene dediğimiz gibi Vampir yüksek okulu 1. sınıfların yetenek sınavları başlasın. Şans sizden yana olsun."

Kalabalıktan büyük bir alkış koptu.

Bu kısa ve öz konuşma bana Açlık oyunlarındaki Effie'nin sözlerini hatırlatmıştı.

"Açlık Oyunları Kutlu Olsun! Ve şans sonsuza dek sizinle olsun!''

Öğrenciler sırayla çağrılmaya başladı.

Sırayla yetenek sınavlarını geçiyorlardı. Fiziksel güçler haricinde hiç bilmediğim ne kadar çok büyü çeşidi vardı.

Elementleri kontrol edebiliyor, geleceği görebiliyor hatta görünmez bile olabiliyorlardı.

Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin