Ali:
CD montajlanmıştı. Bunu izleseler herkes suçu Selinde bulur. Çünkü Selin beni aniden öpüyormuş gibi gôrünüyor. Selinin zaten canını yakmıştım. Bi kez daha canı yanamazdi. Böyle bir olayı kaldıramazdı. Ben şoku atlattıktan sonra;
Didem: Ali ben sana deliler gibi aşıktım. Ve sen benden ayrıldığında canını çok yaktın. Ben ise sevgilinin canını seni kullanarak yaktım. Ve şimdi sıra sende!!!
Ali: Didem sen Selinin canını yakarak benimde canımı yaktın!!!
Didem: Tamam. Sen bilirsin. Bunu söylediğin iyi oldu. Demek ki sevgilini kendinden daha önemli görüyorsun. O zaman bende onun canını yakmaya devam ederim.
Ali: Bunu yapma Didem!!!
Didem: Akşam parti var alicim. Selinide çağır.
Çok sinirlenmiştim. Ve bağırarak:
Ali: Bu asla olmuycak!!!
Didem: Olucak alicim olucak.
Dedi sakince ve sinsice gülerek.
Ali: Bu asla olmuyacak Didem. Selin asla o partiye gelmeyecek.
Dedim ve sinirle evden çıktım. Asla Selini o partiye çağırmayacaktım. Bu olamazdı.
Didem:Ali kabul etmedi. Ve bende hemen Emreyi aradım.
Didem: Selam Emre naber?
Emre: İyi Didem senden?
Didem: Sağol bende iyi. Bugün bizim evde parti var. Sende gel Selinide çağır.
Emre: Tamamda Selin ne alaka?
Didem: Tanıştık. İyi kız arkadaş olduk.
Emre: Tamamdır. Hem kızla takılırım belki. İşime gelir.
Diyip güldü. Ben ise Alinin telefonundan Selinin gizlice telefon numarasını almıştım. Hemen mesaj olarak Emreye gönderdim. Oyun başlasın!!!
Selin:Alinin sözleri karşısında çok üzülmüştüm ve odama geçip yatağımda oturuyorup tavanı izliyordum. O sırada gözümden yaslar süzülüyordu. Birden telefonum çaldı. Numarayı bilmiyordum. Tanıdık degil di. Açtık telefonu:
Selin: Alo?
Emre: Selin merhaba ben Emre.
Selin: Merhaba da telefon numaramı nerden buldun?
Emre: Didem verdi.
Selin: Didem kim?
Emre: Alinin manitası. Bugün barışmışlar. Bi ara ayrılmışlardı.
Dedi ve şok geçirdim. Alinin manitasi? Ne yani Ali bugün o yüzden mi öyle demisti? İçimden Aliye küfürler saldırmaya basladim ve telefonda bekleyen emreyi unuttum.
Emre: Güzelim orda mısın?
Selin: Ha burdayim emre. Ne vardı ? Sen niye aradım beni?
Emre: Bugün parti var gelicek misin? Beraber gidelim.
Aslında hiç havamda deilim. Ama kafamı dağıtmam lazımdı.
Selin: Olur.
Emre: Tamam güzelim saat 5 gibi seni evden alırım. Bayy
Güzelim ne be? Sanki manitasıyım? Neyse bende
Selin: Bayyy
Diyip hemen saate baktım saat 3.00 Hemen hazirlanmam lazım. Ama ilk olarak duşa ihtiyacım vardı ve duşa girdim. Çıktıktan sonra saçlarımı kurulayıp masa ile dalgalandirdim. Üzerime ise mini mavi renginde bi elbise giydim. Mavi giyinmemin sebebi Ali. Onu gördükten sonra mavi hastalığı oluştu bende. Makyajimi da yaptıktan sonra hazirdim. Emrede gelmişti bile. Partiye gittik. Alide oradaydı. Yanına gidip:
Selin: Ali sabah neden öyle konuştun?
Ali: Gerçekler bunlar Selin. Ben aşık olmam.
Selin: SEN BANA AŞIK DEĞİLSİN. VE ARTIK BENDE SANA AŞIK DEĞİLİM. HAYATIMDAN SİLDİM SENİ. HOŞÇAKAL MAVİŞ....
Bunları söylemek çok zor olmuştu. O benim canımı yaktı. Üzüldüm. Ama o şuan üzülmüyor hatta beni umursamiyor bile. Ama bunları ona söylerken gözleri koyulaştı. Neden bilmiyorum? Ama artık biz diye birşey kalmadı.
Ali:Selinin sözleri karşısında tepkisiz kaldim. Aslında haklıydı. Ama beni hayatından çıkaramazdı. Bu olamazdı. Ona herşeyi anlatmam lazımdı. Yanına gittim ve tam 'konuşabilir miyiz Selin' diyecekken Didem eline mikrofonu alıp:
Didem: Arkadaşlar herkez buraya baksın. Şimdi ekranda çook eğlenceli bir video çıkıcak. Hadi izleyelim.
Ekranda Selinle videomuz çıktı ama montajlanmış. Selin sadece şaşkınlıkla ekrana bakıyordu. Ben ise şokraydım. Videoyu ortada bağırarak:
Ali: Kapat şunu Kapat lan kapatttt!!!
Video kapatıldı. Herkez gülüyordu ve 'Ohaa' 'kıza bak beee' 'nasıl öpmüş aliyi' gibi sesler geliyordu. Herkezi kovdum ve Selinin yanına giderek yüzünü ellerimle tutup
Ali: Tamam yok birşey. Özür dilerim. Böyle olacağı aklıma gelmezdi.
Selin ağlayarak:
Selin: Bunu bi-biliyordun öyle mi?
Ali: Selin özür dilerim gerçekten. Bennn böyle olsun istemedim.
Selin bağırarak:
Selin: SENDEN NEFRET EDİYORUMMM!!!
Diyerek hızlıca gitti. Ben ise Didem un sıkıca kolundan tutup:
Ali: Kızım sen naptın ? Naptınnnn
Diyip kollarını daha çok sıktım ve kollarını hızıca geriye çekti. Morarmıştı.
Didem:O gerizekalı arkadaşına söyleseydin Selini getirmeseydi o zaman. Yada sen Seline herşeyi anlatsaydın.
Ali: SALAĞIM BEN SALAK!!!
hızıca arabaya binip eve gittim. Selinin odasına girdiğimde yoktu.
Selin:Şuan bi uçurumun kenarındayım. Artık bıktım. O alçak‚kalpsiz Aliden ve bizi bırakıp giden babamdan...
1saat önce:
Selin:Ağlayarak eve geldim ve odama girdim. Kimseye görünmedim. Beni böyle görmemelilerdi. Annemin yanına gitmmeliydim. Onun sevgisine ihtiyacım vardı şuan. Annem anlamasın diye üzerime bir t-shirt ve eşortman geçirip makyajimi sildim. Ve annemin yanına gidiyordum ki annemle Haluk amca konuşuyorlardı. Bende onları dinledim biraz çünkü annem geçmişinden bahsediyordu.
Güneş: Haluk bunları sana söylersem rahatlarım.
Haluk: Güneş...
Haluk amca sözünü bitirmeden:
Güneş: Zafer beni tecavüz etti.
Ne!! Duyduğum şeyle yıkıldım. Gözümden istemsizce yaşlar süzülmeye başladı. Koşarak bahçeye çıktım. Sadece ağlıyordum. Nazlı geldi ve hemen gözyaşlarımı silmeye başladım ama yine ağlıyordum kendimi durduramiyorum.
Nazlı: Selin noldu? İyi misin?
Selin: Nazlı benim yanlız kalmaya ihtiyacım var. Biraz dolaşıcam.
Nazlı: Bu saatte hayatta olmaz.
Selin: Nazlı izin almadım.
Dedim bağırarak. Şuan bi uçurumun kenarında son cümlelerini söylüyorum. Burda hiç kimse olmadığı için bağırarak:
Senden nefret ediyorum !!!( zaferden bahsediyor)
Özür dilerim anne!!!
Daha çok ağlamaya başlıyorum. Ve son olarak
Seni seviyorum Ali!!!
Ali:Nazlıyla Selini sordum ve olanları anlattı. Selin kesin yanlız kalmak için ıssız yerlere gider. Hatta uzgun olunca hep uçurumun ordaki banka otururdu o. Uçurum?? Hayır yapmaz yapamaz. Hemen arabayı oraya sürdüm. İndigimde Selin oradaydı ama...
Ali: Seeliiinnnnnnnnn!!!!